Bölüm 12

212 0 0
                                    

Şükran: Evet çok çaresiz görünüyorlar

Gökhan: Evet, iyiliklerine olan bir şeyi durdurma konusunda çaresizlikten başka bir durumları olamayacak bu sayede.

Şükran: Valla çok da canları yanmış belli ki

Gökhan: Evet canları yansın ki hizaya gelmekten başka seçenekleri olmadığını anlasınlar. Ama sizi de rahatsız ettik sanırım çok bağırıyorlar. İsterseniz bırakalım.

Şükran: Yok evladım onların sorumluluğu senin sırtında; böyle yola geleceklerse bunu uygulamak görevin. Nasıl terbiye edeceğine ben karışamam.

Gökhan: Veya ey yapalım; ağızlarını kapatalım yahut bağırmalarını yasaklayalım!

Şükran: Yok oğlum yok. Canları yanıyor bağıracaklar tabi ki. Ben zaten rahatsız olmadım; burada kötü bir şey oluyor zannettiğim için geldim.

Pelin: Ya teyze sen de mi uydun annemle Gökhan abiye? Ne demek kötü bir şey oluyor zannettim. İyi şeyler mi oluyor burada? Baksana kızlara: gözleri kurudu ağlamaktan.

Şükran: Aaahhhh! Kızım sen de mi buradasın! Bak kızım gör de ibret al işte; fazla asiliğin sonu böyledir. Kötü bir şey değil dedim evet hatta iyi bir şey içinde bulunduğunuz durumda. Kızlar bugün erkek kardeşlerinin dayağıyla ağlıyor bu sayede yarın başka sebeple ağlamamış olacaklar.

Pelin: Ya sen de mi yaaa!

Şükran: Ya burada garip bir koku var size de gelmiyor mu? Ben dışarıdan geldiğim için aldım heralde.

Bu Velet çok fenaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin