♔Bölüm9:"İlişki & Şüphe"♔

92 15 91
                                    

-Park Chanyeol. Her yere geç kalmak zorundasın.

Mister Kim sigarasını yere atıp söndürmeden önce son kez derin bir nefes çekmiş ve yanındaki adama dönmüştü:

-Ne zaman gelecekti Suho?

-18 dakika önce gelmesi lazımdı efendim.

-Kesin saçını yapıyordur beyefendi.

Suho hafifçe sırıtırken kulağına gelen uyarıyla Mister Kim'e dönmüş, konuşmak için ağzını açtığı sırada ise yanlarına gürültü ile bir motor yanaşmıştı:

-Hah, geldi sonunda. Nerdesin sen?

-İyi geceler Kim. Naber?

-Gece iyi falan değil. Yine ve yine geç kaldın.

-Hayır. Zamanında gitmiştim bay oyun bozan.

Chanyeol kaskı motorun üstüne koyup uzun siyah kabanını düzeltirken boynunu esnetti ve beyaz saçlarını dağıtıp ellerini ceplerine yerleştirdi:

-Suho yanınızda sıcak bir şeyler var mı?

Bakışları Mister Kim'den önce yardımcısına kaymış ve beklenmedik bir soru yöneltmişti:

-Eee bir fikrim yok efendim. Gidip sorayım.

-Teşekkür ederim.

Suho yanlarından uzaklaştığı zaman Mister Kim ona gelecek soru için hazırlık yapıp bekledi. Ne de olsa Chanyeol'un yaptığı bir bahaneydi:

-Anlat Kim. Yalnız kaldık.

-Neyi anlatayım? Geç kalan sendin.

-Hah. Namjoon'un mekanında Yoongi'yi J'yi taciz ettiği için paketledin, J'yi alıp ormana gittin ve güzel vakit geçirdin. Onu eve bıraktıktan sonra J ödeşme amaçlı seni öptü ve korumalara yakalanmamak için erken indi. Kafan allak bullak olmuştu ve kendine bile itiraf edemesen de ondan fena halde etkilenmiştin. İşte o bok kafanla son dakika şehrin diğer ucuna buluşma ayarladın ve ben çoktan hazırlanmış mekanda seni bekliyordum.

Mister Kim cebinden bir sigara paketi çıkarıp Chanyeol'a uzatırken genç adam uzun, ince dallardan birini alıp nemli dudaklarına yerleştirdi. Ardından kendi çakmağını almak için hamle yapamadan Mister Kim onun sigarasını ateşe verdiğinde tekrar ona döndü:

-Demek dediklerimde hiçbir yanlış yok.

Ellerini cebine yerleştirip yürümeye başlayan ikiliden Mister Kim başını sallayıp nefes verdi:

-Nesin sen cin falan mı? Daha Namjoon bile öğrenmemiştir Yoongi'nin öldüğünü.

-İşim bu. Herkesin önünde olmak.

-Pft. Önde olmakmış.

-Çok konuşma Kim. J konusunu sonra konuşuruz. Şimdi gidelim de şu cesetlere bakalım.

-Konuşacak bir şey yok.

-Fikrini soran da yok.

Chanyeol gözünü kırpıp sırıtırken Mister Kim ifadesiz suratı ile yürümeye başlamıştı. Chanyeol sigarasını dudaklarının arasına yerleştirirken Suho arkadan gelip ikiliye birer bardak kahve vermişti:

-Mükemmelsin Suho. Teşekkürler.

Chanyeol kahveyi içerken Mister Kim daha hızlı yürümeye başlamış ve deponun önüne gelmişti:

-Suho sen bizimkilerin yanına geç.

-Tamamdır efendim.

Suho tekrar gidip ikiliyi yalnız bırakınca Chanyeol Mister Kim'in açtığı kapıdan depoya girmiş, etraftaki ceset kokusunu içine çekmişti:

Kırmızı  KravatWhere stories live. Discover now