GRI

61 1 0
                                    

Son söylediğimden sonra tekrar sarılmışık. Uzun bir süre öylece sarıldık. Ben Melih'in kucağında oturur pozisyondaydım. Ellerimi onun boynuna sarmıştım, o da ellerini belime sarıp, yüzünü omzuma gömüp bana sıkı sıkı sarılmıştı. Bu sanki az önce anlattıklarımızla ilgili değil de öğrendiği yaralarımı sarmaya, bütün o iğrenç yıllarımın acısını çıkarmaya çalıştığı bir
sarılmaydı. Ama değişik olan bu değildi. Değişik olan... Sanırım boku yemiştim. Ondan hoşlanıyordum. Kafasını omzumdan kaldırdı ve konuşmaya başladı. Bu  önceki gibi hüzünlü bir fısıldama değildi. Ses tonu normaldi.
"Hoşlanmak ne zamandır boku yemek oluyor?"
Ne? Bunu sesli mi söylemiştim.
"Ne?" diyebildim sadece. Şaşırmış halime güldü.
"Bir dahakine duyurmak istemediğin düşüncelerini sesli söylememeye dikkat et Gri"
"Gri?"
"Bu arada," dedi konuyu değiştirmeye çalışarak.
"Acıktım ben Gri."
"Kalkmama izin verir misin?"
"Tabii" diyerek ellerini belimden çekti.
kucağından kalktığımda o da ayaklanmıştı. Aynı odadaki lavaboya doğru yürüdü içeri girdi ve kapıyı kapattıktan sonra kilitledi. O gittiği sırada bende çarşafı düzelttim, yastıkları birbirine vurduktan sonra yatağın baş kısmına koydum. Örtüyü düzeltirken Melih'in çoktan çıktığını ve beni izlediğini fark ettim. Aldırış etmeden yatağı toplamayı bitirdim ve yanına gittim. Kapının girişine doğru beraber yürüdük ve bana öncelik tanıdığını göstermek için  girişine kapıya doğru elini uzattı. Teşekkür edercesine hafifçe gülümsedim karşılık olarak.  Kapıdan çıkarken eliyle belime ufak bir dokunuş attı. Bu çok güzel bir histi ve karnımda kelebekler uçuştuğunu hissettim. Sessizce merdivenlerden indik ve mutfağın yolunu tuttuk.
"Yemek yapmayı bilmiyorsan dışarıda yemeye gidebiliriz."
"Hayır yaparız beraber sıkıntı değil.
Hatta şöyle yapalım sen direkt mutfaktan çık keyfine bak bende sana bir teşekkür etmiş olurum."
"Daha teşekkür edilecek bir şey yapmadım."
"Daha ne yapabilirsin ki?"
"Görürsün Gri'm" diyerek göz kırptı. Gülümsemem derinleşmişti.
"Bana üç tane yumurta getirebilir misin?"
"Tabii." getirdiği yumurtaları önüme koydu.
"Yok, bütün malzemeleri aldım zaten. Sadece yumurta bulamamıştım."
Ben bütün malzemeleri kaba koyup karıştırırken, Melih arkamdan bana sarıldı. Buna karşılık onun altından sıyrıldım. Nede olsa daha yeni tanışmıştık. Ve gereksiz temasta bulunuyordu. Bırak dün tanışmamızı Ben bu kadar fazla teması gereksiz buluyordum. Bu tavrıma karşı bozulmuştu. Sesini çıkarmadan beni izledi. Yaptığım pankekleri birer birer tabağa almıştım. O sırada fırından çıkarttığım kahvaltılık küçük pizzaları fırından çıkarmıştım. Yaptıklarımı masaya koydum. Sonrasında kahvaltılıkları dolaptan çıkarttım. Melih üstünü değiştirmiş ve bilgisayarından birkaç işi halletmiş sonrasında mutfağa gelmişti. Mutfağa geldiğinde, herşey tam anlamıyla hazırdı. Kahvaltı hazırlarken Mavi Gri ve Duman dinlemiştim. Masayı hazırlarken şarkıların varlığını unutmuştum. Masayı hazırladığımda ve Melih geldiğinde de açık kalmıştı.
"Müzik zevkin güzelmiş"
"Babam sesten nefret eder. Bu yüzden pek dinleyemem genelde." Morali bozulmuştu.
"Neyse, kahvaltı hazır gel."
"Oo ellerine sağlık Gri'm"
"Afiyet olsun." dediğimde bana gülümsemiş ve sandalyeyi çekip oturmamı kolaylaştırmıştı.
"Teşekkür ederim."
"Ne demek." dedikten sonra oda karşıma geçip oturdu. Kahvaltı yaparken bayıla bayıla yediği belliydi.
İtiraf etmeyim ki elimin lezzeti iyidir.
"Melih."
"Hım?"
"Şimdi ne olacak?"
"Nasıl yani?"
"Babam bunları öğrenirse beni yaşatmaz biliyorsun değil mi?"
"Hiçbir şey yapamaz." benim aksime o çok rahattı. Benimse tedirginlikten elim ayağım titriyordu.
"Yaptığı bir suç biliyorsun değil mi?
Seni nasıl senin rızan olmadan evlendire bilir? Sen daha 17 yaşındasın Gece." Haklıydı daha 17 yaşındaydım ve bu bir suçtu. Ben sessizce onu dinlerken  o konuşmaya devam etti.
"Sen sadece bana güven. Onunla yüzleşmelisin. Ben yanında olacağım ama mutlaka yapmalısın bunu. Merak etme sana hiçbir şey yapamaz. Yaparsa yaşayamaz." Dediğinde bir nebze olsun rahatlamıştım.
"İstersen yüzleşmeye de bilirsin. Direkt karakola gidip şikayet ederiz, yaptıklarını anlatırız. Hadi sana şiddet uygulamasını geçtim 17 yaşında gelinlik giydirmek nedir ya? Mutlaka cezasız kalmaz en az 20 yıl cezaevi."
"Yüzleşmek istiyorum. Küçük, vücudu yara bere içinde olan Gece ile yüzleşmek istiyorum."
"Tamam. Kahvaltımızı bitirince  çıkarız."
"Melih."
"Efendim?"
"Sen neden beni koruyorsun?Neden bana yardımcı oluyorsun? Bundan çıkarın ne? Ne istiyorsun?"
"Seni."
"Ne?"
"Seni istiyorum Gri. Sadece seni." Utanmıştım. Elimdeki pizzadan bir dilim aldım.
"Gel seninle bir anlaşma yapalım."
"Yapalım."
"Sen babanla onun sana hiçbir şey yapamayacağını bilerek onunla yüzleşmek, onun cezasını çekmesini istiyor musun?"
"İstiyorum tabiki Melih nasıl bir soru bu?"
"Heh, işte ben senin yanında olacağım babanla yüzleşip, babanın en ağır cezaları almasını sağlayacağım."
"Ee?"
"Karşılık olarak benim olacaksın."
"Nasıl bağlanabildin bana bu kadar çabuk?"
"Bir insanı tanıyıp, bağlanabilmek için zamana ihtiyaç yoktur. Bu insana bağlıdır. Ha tabiki şuana kadar seni bulamadığım için üzülüyorum belki şuan evlenmek için 18 olmanı bekliyorduk." Son söylediğiyle yüzümün domates gibi kızardığına emindim.

GECEWhere stories live. Discover now