🐾İki gün olmuştu dağ evimde kalıyordum. Geri dönmek istemiyordum.
Ne gözleri önünde erimeme izin veren kardeş dediğim kişinin yanına dönmek istiyordum
Ne de erimeme sebep olan kişinin yanına. Bu saatten sonra nasıl yaşardım ne amaçla yaşardım hiçbir fikrim yoktu
Düşüncelerimi bırakmama kapımın çalması sebep olmuştu
Dikkatli adımlarla kapıya yaklaşmıştım. Kapıyı açtığımda Korayla karşılaşmıştım.
Onu ben davet etmiştim. İçeri geçmesine izin verdikten sonra koltuğa oturmuştum
Ben: aldınmı
Koray: evet efendim de sizin son kararınızmı
Yorgunca başımı onaylarcasına salladım. Fransaya gidiyordum. Herşeyim hazırdı
Buradaki herşeyi ise Koraya devretmiştim. Yer altı işlerini. Başa onu geçirmiştim.
Benim uğraşacak ne gücüm ne de hevesim kalmıştı.
Tüm hedeflerime ulaşmıştım bu hayatta. Başka amacım yoktu
Herkesten herşeyden uzağa gitme vaktiydi artık.
Hayatımın geri kalanını sessiz sakin geçirmek istiyordum
Koray elindeki bileti bana verdikten sonra çıkmıştı.
Bilete baktığımda uçağımın bu gece saat üçte kalkacağını görmüştüm
Neden bu kadar geç almıştı ki. Bileti masaya bırakarak odama girdim ve üzerime cekektimi alarak çıktım
Biraz dolaşmak istiyordum. Sonbahardaydık ve yağmur yağıyordu
Ama bu benim dolaşmama engel değildi. Ayakkabılarımı giyindikten sonra evden çıkmıştım
Yüzümü yukarı kaldırdığımda yağmur damlacıkları yüzüme geliyordu ve bu bana huzur veriyordu
Derince nefes alarak yürümeye başlamıştım. Telefonum titremeye başladığında arayana bakmıştım
Sıla. Yine. Açmamıştım. Yine. Açmayacaktım da.
Ben bunları haketmemiştim. Ben ona asla bunları hakedecek şeyler yapmamıştım
Ben başka birinin aramasını bekliyordum oysaki.
Ama o şuanda Amerikadaki evinde istirahat ediyordur
.
Hava kararmıştı eve vardığımda. Ama bu yürüyüş iyi gelmişti
Eve girdiğimde ilk işim kısa bir duş almak olmuştu
Duştan çıktıktan sonra siyah kargo pantolon ve bir sweet giymiştim.
Saçlarımı kurutup salık bırakmıştım. Ayakkabılarımı da giyindikten sonra küçük çantamı yanıma alarak arabama binmiştim.
ESTÁS LEYENDO
AKREP
Novela Juvenil'Biliyormusun' dedim boğazıma adeta oturmuş bir taşın verdiği aci ile zorlukla konuşarak 'senin için kurşun bile yerdim' gözümden akan bir damla yaşı elimin tersi ile silerek bakışlarımı gözlerine diktim 'ta ki o kurşunu senin atttığını öğrenene kad...