•16.Bölüm Son 1 Gün•

10 5 1
                                    

Saatler sonra Suk Chul'un evine vardık. Bavullarımızı alıp zili çaldık.Kapıyı Suk Chul açtı. İçeri geçtiğimizde Hyun Shik de içeride Man Shik'i bekliyordu. Onlar Hyun shik'in evine gittiler. Biz ise tek kaldık.
Yukarı çıktık, bana odamı gösterdi.
Odama girdim ve burası gerçektende çok güzeldi. Hemen kıyafetlerimi yerleştirdim, eşyaları masaya koyup, üstümü değiştirip, aşağı indim.
Yol boyunca baya acıkmıştım. Beraber akşam yemeği yiyip, evin aşağısındaki spor salonuna indik. İlk önce ısınma hareketleri ile başladık. Saatlerce çalışmaya başladık. Biraz mola verdik ve bahçeye çıktık. El ele tutuşup göl kenarına oturup yıldızları saydık. Evet, o günden beri çıkıyorduk.
Daha sonra eve gidip bir kaç şey atıştırıp yine çalıştık. İkimizde çok terlediğimizden sırayla duşa girdik.
Pijamalarımızı giyip biraz film izledikten sonra Suk Chul'un hala formaları yıkamadığını gördüm.
Çamaşır odasının yerini sordum ve formaları alıp makineye attım. Bir saat sonra çıktı ve formaları çıkartıp kuruladım. Odama çıkıp uyudum.
...

...
Sabah uyanıp aşağı mutfağa indim. Güzel bir kahvaltı hazırlamaya başladım. Tam sebzeleri doğrarken belimde iki el bana sarılmış hissettim. Suk Chul'du bu.
Sonra beraber kahvaltı edip Hyun Shik'in evine gittik.
Zili çalacağımız sırada içerde konuşmalar vardı. Kapıya yaslanıp ikimizde iki zibidinin dedikodularını dinliyorduk.

•Hyun Shik:Abim sürekli benden para üstünü ona vermemi istiyor, param yok ve 10,15 liradan nolcak acaba?
Cimri sonuçta nolucak!.

•Man Shik:Aynen ya hiç para vermiyorlar. Ablamda sürekli yaşlı teyzeler gibi bana küçük bir veledmişim gibi davranıyor. Ben veled değilim büyüdüm artık sonuç-

Bu konuşmalar ikimizinde sinirini zıplattığından ilk ben girip konuşmaya başladım.

°Soo Jin;Demek öyle seni küçük yaratık. Bunu unutma benim gözümde hâlâ bir veledsin. Büyümüşmüş. Külahıma anlat sen onu. Ayrıca ben sana para vermiyor muyum lan hain Köpke! Sana bundan sonra para filan yok. Aç kal!

Dedikten sonra elimde bir terlik ile evin içinde koşuşturmaya başladık. Terlik bir silahmış gibi tam alnından öpücük kondurdu. O sırada Suk Chul ve onun zibidi diye hitap ettiği kardeşi ile sesleri geliyordu.

Suk Chul;Lan açgözlü bacım. Ne cimrisinden dedikodu yapıyon gardaş? Bak bu topu görüyon değil mi? Bu top birazdan senin tam kafana gelip yuva yapıcak anladın?
Aç kal Köpke. Ya Allâh ya Bismillah!

Suk Chul'da elindeki top ile kardeşini kovalıyordu. Elindeki topu en sonunda tam kafasından jet gibi uçurdu. İkiside yalvarıyordu.

1 Saat sonra;
Man Shik ve Hyun shik'i iki sandalyeye bağlamış, ağızlarını konuşmamaları için bantlamıştık. Biz ise beraber masada leziz leziz yemekler yiyorduk.
Sonra Hyun Shik konuşmaya çalıştı.

•Suk Chul:Adana kebaplar, çörekler, börekler, lahmacun, tavuk off leziz. Bir şey mi dedin Hyun? Sesin gelmiyorda.

Ardından Man Shik'de konuşmaya çalıştı.

•Soo Jin:Noldu Man Shik? Bir şey mi istedin? Yok ya sen birşey istememişsin. Ben yanlış anlamışım.

Yemeğimizi yedikten sonra iki zibidinin biraz yalnız kalması için aşağı inip biraz daha çalışmaya gittik. Sonra yukarı çıkıp yaratıkların yanına gidip ağızlarındaki bantları çıkartıp, ipleri çözdük. Çıkarır çıkarmaz konuştuklarından seslerini duymamak için odalarımıza çıktık.Onlar ise hala konuşuyordu.

Man Shik:Oh be dünya varmış bacı

Hyun Shik:Aynen knk be ellerimin izi çıktı.

İkiside pijamalarını giyip uyudu. Onlar uyuduktan sonra bizde gizli gizli aşağı inip biraz oturduk. Sonra odalarımıza çıkıp uyuduk. Ben ise düşünmekten zar zor uyumuştum.
...
Maç için son günümüzdü ve yarın her şey belli olucaktı...

~YOUR SECRET ADMİRER~Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang