•18. Bölüm Her Şey İyiye mi Gidiyor? •

11 4 1
                                    

...
Sabah;9:00
Sabah uyandım. Tam gözümü açtım ki Chul yok! Resmen gitmiş ya..
İnşallah düşündüğüm şeyi yapmamıştır.
Biraz ufak bir sinir ile banyoya girdim. Hazırlandım ve kahvaltı hazırladım. Ayrılmaz ikilileri uyandırdım. Ellerini yüzlerini yıkayıp geldiler. Kahvaltı masasına oturduğumuz sırada kapı hızla açıldı.
Hepimiz çok korktuk.
Gelenin Chul olduğunu görünce sakinleştik taa ki elindeki kağıdı görene kadar...
Chul nefes nefese, bağıra bağıra sanki bundan keyif alıyormuş gibi konuşmaya başladı.

~Suk Chul:' A dostlar! Bırakın yemek yemeyi buraya bakın. Bu elimde görmüş olduğunuz kağıdın ne olduğunu merak ediyorsunuz değil mi? Hemen söylüyorum. Gün aldım ve tahmin edin ne zamana! 1 hafta sonra! Bir haftaya kadar hazırlansanız iyi edersiniz canım;)

Üçümüzün elindeki çatalların düşmesi ile birlikte büyük bir şok içinde kaldık. Özellikle ben. Deli varya harbi zırdeli! Sabahın köründe kalkıp sövemem diyorum ama yok! Bildiğiniz çocuk kalkmış, gitmiş gün almış. Daha bir şey bile hazır değil napçam ya!

~Soo Jin:' Bak, ananın karnında artık ters mi doğdun, kafada kırıklık falan mı oldu bilemem ama sabahın bir saatinde kalkıp gidip gün almak ne? Ben hazır bile değilim. Bırak beni bir şeyler ıvır zıvırda almadık. Ama artık almışsın o zaman bugün çıkıcaz başlayacağız hazırlıklara.

~ Suk Chul:' Tamam tatlım olur. Artık nasıl seslensem onu düşünücem bütün gün. Her neyse biz kahvaltıdan sonra şu iki zibidiyi evlerine bırakalım. Biz seninle gidip kıyafet, düğün için gereken bir kaç eşya alalım. Senin için sorun olur mu?

~Soo Jin:' Hayır, olmaz.

Hep beraber masaya oturup yemek yedik. Sonra odama çıkıp üstüme bir şeyler giydim;

 Sonra odama çıkıp üstüme bir şeyler giydim;

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Chul arabayı hazırlamış bizi bekliyordu. Hemen iki zibidiyi alıp arabaya geçtim. Yola çıktık ve onları evlerine bıraktık. AVM'ye gittik. İçeri girdik ve giyim mağazasına gittik. İlk önce gelinlik seçmeye başladık.
...
Saatler sonra..

~Chul:' Yok bu da olmaz. Başka bir şey dene bence. Bekliyorum.

~Soo Jin:' Allah'ım tamı tamına 12 tane gelinlik denedim ve bu sözde kocam olucak kişiye bir türlü beğendiremedim. Sonra bir gelinlik gördüm. Büyük ve ışıl ışıl parlayan bir gelinlik. İlk defa yapıldığı için şuan kimse almamış. Hemen alıp kabine girip denedim;

 Hemen alıp kabine girip denedim;

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Denedim ve kabinden çıktım. Chul şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. Hiç bir şey demeden hızla kalktı ve kadının yanına, kasaya gitti.

~Chul:' Hanımefendi bunu hiç bir şey demeden bana satıyorsunuz. Hemen hemen lütfen. Başka kimse alsın istemiyorum bu bizim o kadar.

~(Kasiyer) :'Beyefendi sakın olun kaçmıyor gelinlik. Tabii ki alabilirsiniz. Fiyat biraz tuzlu ama cidden istiyorsanız satabilirim.

Chul ödedi. Gelinliği elbise kılıfına koyduk ve bu sefer intikam sırası bendeydi. Ona tamı tamına 23 tane takım elbise denettirecektim.
Erkek bölümüne gittik. Bense o meşhur koltuğa oturup o olmamış, bunun rengi soluk diye diye Chul'u bekledim

~Chuk:' Peki ya bu nasıl? Bak bu seferde olmamış dersen ben garanti atacağım kendimi.

~Soo Jin:' Hmm bi düşüneyim. Yok bu da olmaz.

~Chul:' öff yemin ederim 23 tane takım elbise denedim bir tane bile beğendiğin çıkmadı mı cidden?

~Soo Jin:' Öfleme layn! Evet beğendiğim çıkmadı. Şimdi konuşmada git dene güzelinden bir tane hadi.

Chul gitti ve denedi geldiğinde bu sefer cidden çok güzeldi.

Gözlerim kamaştı resmen. Ödedik ve takı, aksesuar satan yerlerden birine girdik.
Bir kaç kolye, yüzük ve saat aldıktan sonra bu seferde çiçekçiye gittik. Bir demet çiçek aldık. Yemek yemeye üst kata gittik ve hamburger yedik.
Daha sonra bir kuyumcuya gittik.
İçinde birbirlerimizin ismi ve tarihleri yazan bir yüzük aldık;

Aldığımız şeyleri arabaya koyup eve doğru yola çıktık.
Evin önünde anahtar ile kapıyı açtım. Işıkları açtım ve bagajdan aldıklarımızı eve taşıdım.
Chul arabayı bir yere park edip eve geldi. Aldıklarımızı ayırıp kendi odamıza koyacaktık ki odamda yatağım yok! Bunu cidden kim yaptıysa onu çok pis geberticem.
Hemen Chul'un odasına gittim. İki kişilik bir yatak vardı. Aşırı sinirim bozuldu! Çıldırcam ya!
Daha sonra iki zibidiyi görüp elime geçirdiğim ilk terliği ikisinin kafalarına atmaya başladım.
Sesleri duyan Chul'da olayı anladığından bana yardım etti. İkisini terlikler ile evden kovduk. Maalesef benim yatağım olmadığından artık burada kalacaktım.
Ama tabi yatakta değil;) koltukta.
Eşyaları ve kıyafetleri yukarı çıkarttık. Aşağı inip yemek yedik ve biraz televizyondan film açıp izledik.
Benim uykum geldiğinden ben yukarı çıkıp koltuğuma gidip yastık ile yorganımı koyup uyudum.
Yarın bizi ne bekliyor acaba?




~YOUR SECRET ADMİRER~Where stories live. Discover now