8. Bölüm

4 1 1
                                    

Bu aralar fazlasıyla yoğunum kusura bakmayın lütfen

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bu aralar fazlasıyla yoğunum kusura bakmayın lütfen.

Bölümler maalesef geç gelecektir.

Keyifli okumalar!

***


"Annecim lütfen sus," oflayarak kucağında asla susmayan bebeğiyle, bilmem kaçıncı kez yanımdan geçen kadına göz ucuyla baktım. Kucağındaki bebek aralıksız yarım saattir ağlıyordu. Ama tek sorun buda değildi. Tekrardan bir bağırma sesi duyunca başımı çevirdiğim anda önümden şiddetli bir sesle koşan erken çoçuğunu gördüm. Hemen arkasından babası kadraja girmişti.

"Oğlum bari sen dur!" diyen ise babanın ta kendisiydi. Şunu bin kere dememe rağmen uyan yoktu arkadaş, çoçuğun her istediğini yapmayacaksın! Şımarık oluyorlar sonra...

Birkaç dakika sonra anne artık danayanamayıp kendini çocuğu ile lavaboya tıkamıştı. Baba ile oğul ise ortalıkta gözükmüyordu. Bunu şans bilip kulaklığımın altındaki tüm kulak tıkaçlarını tek seferde çıkarttım. Gerçeği çok bir işe yaramamışlardı. Ayağa kalkıp kabinimden çıktım arkamdaki kabinde kalan Kaan'a bakmak için ayak uçlarıma çıktım. Tabi ki uyuyuyordu. Onun için zaman veya mekan farketmediği için,

Aniden itilmenin etkisiyle sendelendim. Yere düşmemek için büyük çaba sonucunda düşmemiştim. Beni iten kişiye bakmak için arkamı döndüğümde küçük erkek çocuğunu gördüm.

Sonunda elime düştün küçük megafon..

Yüzüme çarpan ani ışıklardan dolayı gözlerimi kısmak zorunda kaldım. Yetmeyince ellerimle yüzümü kapattım. Çocuğun başındaki tavşan kulaklı şapka ışık saçmaya başlamıştı ve arkada ise şapkadan gelen çok alakasız bir melodi. Kaşlarımı çattım, daha fazla dayanamadığım için önce ebeveynler ortadamı diye kontrol ettim. Olmadıklarınï görünce kaşlarım düzeldi. Ekstradan bizi izleyen varmı diye baktım, o da yoktu. İşte tam sırasıydı. Karşımdaki masum rolüne yatan çocuğu kolundan çekip kendi kabinime kıstırdım ve kapıyı kapattım. Çocuk hem çığırmadan önce elimle ağzını kapattım.

"Sakin ol. Zarar vermeyeceğim ben polisim." Mükemmel yalanım ile karşımdaki erkek çoçuğu sakinleşmeye başlarken devam etmem gerekiyordu.

Önce şu kafasındaki disko topunu kapatabilsem keşke.

Dayanamayıp kafasındaki şapkayı aniden alıp elimle tersine çevirdim ve yere attım. Artık yanmıyordu, sanırım. Çocuk ne olduğunu anlamayan gözlerle bir şapkasına birde bana bakarken mecburen lafa girdim.

Onunla aynı boya gelebilmek için olduğum yerde tek dizimin üstüne çöktüm. "Adın ne senin bakalım?" dedim gülümsemeye çalışarak.

"Mert" dedi hâlâ anlayamayan sesiyle.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 05 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

V KOLYEWhere stories live. Discover now