Bölüm 24. Dalgaların Melodisi

1.2K 81 51
                                    

Merhaba şekerim :)

Oy ve yorumların artması bölümlerin daha hızlı gelmesini sağlar. Bununla motive olduğumu lütfen unutmayın.

Yazma ipuçları ve alıntılar paylaştığım hesabımı takip ederseniz sevinirim.

ig: tubyildirimm1

tw: 1scintillaa

Sizi seviyorum <3


Bölüm 24. Dalgaların Melodisi

Sadece aşkı bulduğumuzda hayatta eksik olduğumuzu keşfederiz.

John Ruskin

Mutluluk kapımı çaldığında çekinerek bir köşeden bakmıştım. Toplumun bize dayattığı baskılar sonucunda kimseyle yan yana bile yürümemeliydik. Bu yüzden bir saniyeden fazla bakamaz, konuşamaz, gülemez ve mesafesiz davranamazdım. Keza onu gördüğümde de ilk böyle olmuştu. 

Gözlerim gözlerine değdiği an duraksamış, yaşadığım duygu yoğunluğunu kaldıramayıp hemen kaçırmıştım. Sonra yeniden bakmak kaydıyla tabii. Birinden etkilenmek, sevmek güzel bir şeydi. Lakin dönemimizde eğer bu bir sonuca ulaşmayacaksa felaketle eşdeğerdi.

Birine baktın ancak o sana sonuca gidecek bir şekilde bakmıyorsa, bu karmaşa demekti. Kötü ve bulanmış zihinleriyle sizi dilinize sakız edecek demekti. Bunca zaman böyle korkutulmuştuk. 

Fakat o gün Ali Ata yanıma gelip ilk iletişimi kurduğunda dikkatini çeken şey yün çoraplı ayaklarım olmuştu. Onun tabiriyle zehir yeşili gözlerime tutulup kaldığında çok korkmuştum. Hayallerime girerse ve karşılığı olmazsa diye. Kibar bir insandı kibar olmasına ama diğer seçeneği düşünmekten kendimi alamamıştım.

Şimdi ise kapımı çalan mutluluğun yanı sıra huzur, neşe, güven ne varsa peş peşe girmişti hayatıma. Çekindiğim köşemde gelip sobelemişti beni. Önce gözleriyle güven vermiş, ardından ellerini uzatmış, sonra sözleriyle bunu mühürlemişti.

O gün tuttuğum bu el, bugün beni büyük demir bir kapının önüne getirdi. Evlenmiştik ve bu kapının ardında kocamın benim için hazırladığı sürpriz vardı. Bana dönüp gülümsedi.

"Hazır mısın karıcığım?"

"Hazırım."

"Hazırım ne?"

"Hazırım kocacığım."

Yüzünde tatmin olmuş bir gülümsemeyle daha bakınca kapıyı araladı. Dört bir yanı yüksek betonlarla çevrili bu evin bahçesi oldukça genişti. Üstelik önünde bir havuz vardı. Yemyeşil çimenleri çiçekler ve ağaçlarla kaplıydı. Köşede bulunan salıncağı gülümseyerek izledim. Eh, onların evinde binememiştim ama acısını burada çıkaracaktım demek.

Köşedeki oturma grubundan bir adam çıkınca tokalaştılar. Adam anahtarı teslim edip, Ali Ata parasını ödeyince ufak bir bilgilendirme yapıp ayrıldı. 

"Ev temiz, biz gelmeden önce halletmişler. Şöyle içini bir gezelim, biraz dinleniriz ne dersin?"

"Olur tabii. Kaç gün burada kalacağız?"

Pamuk ŞekerWhere stories live. Discover now