ep4

73 5 58
                                    


İyi okumalar 😙

)-(

"..sonra Arif'in sesini duyup yanına gittim. Bir baktım köşede Arif'i 2 siyahlı dövüyor. Neyseki onları bir güzel pataklayınca kaçtılar. Sizin eviniz yakın diye size getirdim. "

"Sağol be Atakan. Sen olmasan kim bilir ne olurdu"

Cenan, Arif'in odasına bakıp iç çekti. Ne vardı da kaçtı? Ara sokaklarda başına bela alıp dayak yedi? Nedeni neydi?

Bir süre sonra saat gece yarısına gelirken evde Cenan ve Emre kalmıştı sonunda.

"Ben Arif'in yanında yatarım bugün. Ateşi var gibi. "

"Sen yat yatın okulun var. Ben hallederim. "

"Hayır ya. Öğleden sonra derslerim. Senin işe gitmen gerek hadi git yat. "

Cenan saat geç olduğu için daha fazla inatlaşmayıp odasına gider. Emre ise Arif'in odasına gider ve çalışma masasındaki sandalyeye oturup Arif'i izler.

Daha sonra kalkıp odasına gider ve uyur.

Ertesi sabah Cenan erken kalkıp kahvaltı hazırlar tabiki Arif için. Emre mutfağa girdiğinde Cenan'ı bir şeyler yaparken gördüğü için şaşırır.

"Cenan? Sabah sabah ne bunlar? "

"Kahvaltı Emre. Ne oldu ki? "

"Ne bileyim sen hiç-"

"Evet hiç hazırlamam neyse Arif'e özel hazırladım bunları. "

Cenan tepsiyi alıp mutfaktan çıkar. Emre ise göz devirir.

"Tabi sen sadece Arifini düşün. "

Daha sonra Emre okula Xenan işe gider. Arif evde bütün gün oyun oynar ve film izler. Akşam kapı çaldığında koşarak kapıyı açar.

"Emreeee"

"Ariiiiif"

Emre elinde aburcubur olduğu belli olan bir poşetle içeri girer.

"Senin için. "

"Yaa seni yerim. "

Arif Emre'ye kısa bir sarılıp abur cubur paketlerinden birisini aldı.

"Bende seni. "

"Efendim? "

"Hiiç yesene sen. "

"Cenan ne zaman gelecekmiş? "

Emre'nin yüzü düştü. Arfi her zaman olduğu gibi yine Cenan'ı soruyordu. Emre onun Cenan'dan başka bir şey bilmediğini düşünüyordu.

"Geç gelecekmiş."

"Hmm tatlı yaparım o zaman. "

Emre, Arif'in bu tatlı haline güldü ve odasına gitti. Kendi halinde takılabildiği tek alan orasıydı. Herkesten gizli bir kimliği vardı. Bakalım, Emre heekesten uzak dört duvar arasındayken nasıl biri.

"Alo Mete? "

"Efendim abi? "

"Arif'in bu hal  ne oğlum ölesiye dövmüşsünüz. Ben sadece hırpalayın demedim mi? "

"Abi ben dövmedim. Benim abimle arkadaşı dövdü. Sonra Atakan abi geldi işte yalancııtsn vurdu onlara gitti. O da size gelmiştir artık. "

"Aman neyse. O taktikler olmuyor demek için aradım. Okulda dövmüştünüz ya hani. O zaman ben arkadan gelip korumuştum. Ben o zaman belki bana bakar diye düşündüm. Ama yok ya. Hala Cenan hala Cenan. Ben ne yapmalıyım. "

"Valla abi. Ben aşk maşk anlamam kaçırırım. "

"Kimi kaçırıyon lan it? "

"Ya yok. Eğer aşık olduğum biri varsa. Onu işte. "

"İyi tamam görüşürüz. "

"Görüşürüz abi"

Emre konuşması bitince içeri döndü. Arif muhallebi karıştıtıyordu.

Arkasından sessizce gidip onu koltuk altlarından tuttu ve döndürdü.

"Aaaa"

Onu yere bırakınca gülmeye başladı.

"Oğlum o nasıl bağırış. Bir dahakine videoya alıcam senii. "

"Yaa Emreee. Yaa"

Bir anda muhallebi aklına gelince ocağa döndü Arif. Emre ise o tatlıyı yapana kadar izledi onu.

En sonunda tatlı bitince içeri geçti ikili. Bir film açıp sohbet ettiler. Hem film izliyor hem sohbet ediyorlardı.

"Ee Arif dün seni sokakta dövenleri tanıyor musun? "

"Hayır. Yüzlerini net görmedim. "

"Pekala. "

Bir iki saat sonra Cenan geldi.

"Cenan! "

Arif'in koşarak Cenan'ın üzerine zıplaması. Ona sımsıkı sarılması.. Emre'yi üzüyordu.

Arif hep Cenan ile ilgilenir onu görmezdi hiç. Kendisini fark etsin diye yapmadığı şey kalmamış bir de dövdürtmüştü onu. Hiçbiri yetmezmiş gibi hala Emre'yi görmüyordu.

Emre arkada izleyici olmaktan bıkmıştı. Arif onun olmalıydı sadece onun..

ÖylesineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin