AŞK HAPSİ

23 11 19
                                    

Hayatta her zaman eksik başlamıştım.

Bir annem olmamıştı. Babam beni

hiç düşünmemiş ve beni 2 yaşında iken dedem olacak adamın evine

bırakmıştı. Hayatım boyunca beni karşılıksız sevebilecek 1 kişi vardı ve

ben onu 12 yaşında iken

öldürmüştüm. Şimdi karşımdaki ela

gözler kim olduğumu bilse acaba

beni karşılıklı sevebilecek miydi?

Beni en kötü zamanlarım

çocukluğumda olduğu gibi

koruyabilir miydi. Bana kendimi

yeniden sevdire bilir miydi. Ama bir

fark vardı tüm bunlarda o çocuktu çocuklar masum olurdu acaba o hala o çocuk muydu?

O sırada artık çocuk olmadığım geldi

aklıma ve kahverengime uyara

oraya gittim. Yüksel bir enerji ile

"günaydın ata koleji Mezbul kılıç il günleri başlıyor" diye bağırdım.

bağırdım. Çok yapmacıktı farkına idim. Herkesin tuhaf bakışları üstüne sınıfa girdim.

Ardından Tolga'da girdi. O sırada 

nefesim kesilmişti. Sadece onun gözlerine odaklanmak isterdim ama

bunu yapamadım. Onu unutmak için kafamı sıraya koydum gözlerimi

kapattım Onun sesi onun kokusu sınıfı kaplamıştı. Gözlerimi kapattım.

Onu çok özlemiştim acaba oda beni özlemiş miydi? O sırada sıranın yanından geçerken bilekliğini gördüm.

zamanında o bilekliği ona ben yapmıştım. Hala çıkarmamıştı aynı bileklik bendede vardı.  O hapiste tek değildim o hala benimle kalmış sadece görünmez olmuştu. Ya da sadece benim onu gördüm gözlerim kör olmuştu bilmiyorum ama onu  seviyorum. 1000 yıl geç se bile. O an istemsizce bileğimi kaldırdım ve gözlerimi kapattım. Kafam sıradaydı yani bir şey fark etmelesi zordu. Aklıma gelen bileklik olayı ile gülümsedim.

BİLEKLİK OLAYI 2010

Yazarın anlatımıyla

Işık köprünün yanında oturuyordu. Bulduğu tahta parçası ile bileklik yapıyordu. Yarın Tolga'nın

 annesi gidecekti ve gene yurtta kalmaya devam edecekti. Tolga bunu istemiyordu. Işık ise o

 üzülmesin diye ona bileklik yapıyordu. Bileklik mavi renkte idi.

Işık onun istemeyeceğini bildiği
 için kendine de bileklik yapmıştı.

Bileklikleri bitirmişti Tolga bunu 20-25 yaşlarına kadar
 takabilirdi çünkü açmalı kapatmalı yapmıştı yani bu her yaşa uyardı.

Minik ayakları ile Tolga'nın
 yanına yürüdü. Tolga valize bakıyordu annesi ve Ecrin gidecekti ve o üzgündü. Işık minik elleri ile
 gözlerini kapattı kendisi de kahverengi olan gözünü kapattı bilekliği taktı "sürpiz" diye bağırdı.

 Üzülmesine dayanamazdı göz yaşlarını sildi ve dimdik durdu. Ardından gülümsedi. Tolga

 bileğindeki bilekliğe baktı aynı bileklik ondada vardı." Bu ne" diye sordu. Işık "mavi huzur

 demekmiş bende huzurun gerçek sahibine bileklik yaptım. Bilgi amca dedi huzurlu olmasını

 istediğin kişiye mavi bileklik yaparsan o çevresindeki her şeye rağmen huzurlu kalır çünkü onun

IŞIK'IN ADALETİDonde viven las historias. Descúbrelo ahora