KADIN OLMAK

11 8 1
                                    

Yüzümü pudraladım ve rujumu sürdüm. Kontürümüde yaptım. Okul eteğimi çıkardım. Hanksın bana yaptığı kombini giydim ve çıktım.

Arkadaşlar kombin bu zaten ışık hep bu tarz şeyler giyer

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Arkadaşlar kombin bu zaten ışık hep bu tarz şeyler giyer. Sadece kilotlu çorabı yokmuş gibi düşünün.

Toplantı vardı bu arada okuldan çoktan çıkmıştım. Hatta ABD'nin baskısı olmadan Nasıl kolaylıkla Rusya'yı alabileceğim hakkında çalışmama devam bile etmiştim. 

Evimden çıktım ve apartmanımdan indim. Aslında insanlara tuhaf gelebilirdi o kadar para içinde bir apartmanda yaşamam ama iyi bir lider kimi zaman altta gibi gözükebilirdi bu onun en tepede olmasını bozan bir şey değildir. 

Kimi zaman altta olan kişilerde zeytin yağ gibi üste çıkmaya çalışır ama onların layık olduğu yer her şeye rağmen liderin altıydı. Lider olmak için ise çok çalışmak gerekir çalışmazsak hep altta kalırdık.

Toplantıdan önce elimde bazı dosyalar vardı bunları toplantıda yetiştirmesi için Even(rasgele çalışan ajan) a bırakacaktım oda konsolosluk a sunacaktı. Bunu bende yapabilirdim fakat beni takip eden çok fazla kişi vardı. Tabi ki de bir Dünya liderinin böyle eski bir apartmanda yaşadığını kimse bilemezdi. Fakat gene de çok dikkatli olmalıydım. 

Beyaz ufak çantanın içinde bulunan bu dosyalar mini bir sözlük halindeydi. Yani dosya olduğunu ben bile anlamazdım. Ben bir öğrenciydim ve bunu operasyonlarda da kullanacaktım. 

Bir müze vardı Esra adındaki öğretmen müzeyi gezip bunun hakkında dosya çıkartmam için ödev vermişti çantayı da oraya yakın metroda (metronun içinde her an gibi koltukta) bırakacaktım zaten Even de aynı metroya binmiş olacaktı.

İlgi çekmemek için o sanki tacizci gibi olacaktı bu sayede çanta alması gayet doğaldı. İçinde telefonda olması şüpheyi azaltacaktı. 

Telefonumu çıkardım ve hattımı kırdım parçalarını ise bir peçeteye sardım frekans yaymasın diye sigaramın çakmağı ile yaktım. Küllerini ise gene peçeteye koydum peçeteyi yoldan geçen birinin rasgele cebine koydum.

 Metroya yaklaştığımda Even'i gördüm saçlarım topluydu ama perçem bırakmıştım. Bu kadar dikkat etmemizin sebebi tamamen önlemdi Even benim narso (ışığın yaptığı işin adı) olduğumu bilmiyordu.

Sıradan bir ajandım aslında mitte. Even siyahiydi ve bu bize avantaj sağlamıştı. Çünkü toplumda gösterilen ön yargı onun aslında kıdemli bir ajan olduğunu gösteremezdi.

Normalde hepimiz toplumda görülen ön yargı yüzünden ben çirkinim burnum kötü kiloluyum siyahiyim Arap'ım gibi sebeplerle kendi hayatımızı maf edebiliriz fakat bunlar aslında ir avantajdır çünkü her kes aynı değildir. Farklı olmak bir avantajdır ben bu avantajı hiç bir zaman kullanamamıştım.

Even bir anda geldi ve herkesin içinde popoma şaplak attı. Daha önceden bildiğim için sakindim. Ama abartılı bir tepki vermem lazımdı hemen role girdim. "Ne yapıyorsun be sapık" diye bağırdım. Yüzüne çapkın bir gülümseme geldi bunun üzerine tokat attım. Çantayı yüzüne fırlattım ve inmek için kapıları yumruklamaya başladım. Anneler çocuklarının gözünü kapatmıştı insanlar ise beni sakinleştirmeye Even'i ise ayıplamaya başlamıştı. Metro durunca hemen indim ve koşar adımlarla müzeye gittim. Gözlerimi doldurmuştum hepsi sahteydi ama gerçekti. 

IŞIK'IN ADALETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin