Bölüm 2

67 30 7
                                    

ben neden hep bayılıyorum allahım yarabbim ya , yada neden sürekli başıma bela geliyor benim dün arkadaşlarım tarafından kaçırıldım başka bir şehire geldim yetmedi bir mafya gurubuna iyilik ettim  buda yetmezmiş gibi şimdi mafyalar beni kaçırıyor ve hiç kimse yardım etmiyor  düşüncelerimi bir rafa kaldırdım ve gözlerimi araladım  gözlerimi açtığımda simsiyah bir odadaydım bir hırşımla ayağa kalktım ve odayı incelemeye başladım  simsiyah camları , bir büyük yatak dolap ve masa 

nefretle nefesimi verdim  ve odadan çıktım hayret kilitli değildi , merdivenlerden indiğimde hepsi koltukta oturmuştu buradan masum gözüküyordu hepsi ama tabiki değillerdi beni görünce içlerinden biri "uyuyan güzel uyanmış " dediğinde göz devirdim  dur bekle yüzlerinde maske yoktu her birinin yüzlerini ilk defa görmüş gibi inceliyordum  hepsi aynıydı  koltuğa oturmadan başlarında dikildim ve "öldürün hadi ne duruyorsunuz " diye tükürürcesine söyledim ama içlerinden en korkutucu bakan şahıs "öldürmek falan ayıp oluyor biz öyle adamlar mıyız " dediğinde diğerleri gülerken ben boş gözlerle baktım 

"tamam güldünüz eğlendiniz hadi öldürün beni " dedim bağırarak yine aynı adam "önce bir tanışalım yahu " dediğinde  burnumdan sertçe nefes verdim "ben tanışmak istemiyorum " dedim ama o "ama ben istiyorum " dedi ve ayağa kalktı kolumu setçe tutup "şimdi bize zorluk çıkarma sıska kız " dediğinde göz devirdim beni zorla koltuğa oturttu ve konuşmaya başladı 

"ben aras yılmaz bu gurubun lideriyim " diye tanıtınca yüzümü buruşturmakla yetindim  diğer biri tanıtttı kendini "ben oğuz şahin  " dediğinde başımı salladım diğeri tanıttı "bende ali öztürk " dediğinde bir kez daha başımı salladım en sonunda az kalsın boğacak olduğum çocuğa geldiğinde sırıtarak "aslan , ismim bu soyadımı sadece güvendiğim kişiler bilir " diye gizemlice anlatınca tek kaşımı kaldırdım ve "ne yapabilirim zaten öldüreceksiniz beni " diye kendimi savundum 

40 yıllık arkadaş değildik sonuçta 

 oğuz "seni biliyoruz zaten o yüzden şimdi konumuza geçelim " dediğinde bakışlarımı ona çevirdim daha o konuşmadan "neden kaçırdınız beni " dedim  aras "bunu senin bilmene gerek yok " diye cevapladı göz devirdim anlaşılan bu adama sürekli göz devirecek olmamdı ali "neyse senden bir şey isteyeceğiz " dediğinde merakla ona bakmaya başladım  

acaba bir mafya benden ne isteyecek 

"aileni ve o çok güvendiğin arkadaşın azrayı öldürmeni istiyoruz " diye araya girdi aras  gözlerimi büyüterek "asla " diye cevapladım "ben nasıl ailemi öldüreyim " diye gürledim ama aras cevap vermedi onun yerine aslan "öldürmezsen burada kalacaksın " diye sırıttı kaşlarımı çatıp "ailemden ne istiyorsunuz " dedim aras "zamanında öğrenirsin " dedi ve evden çıktı 

allahım neye bulaştım  ben  

ailem hadi neyse de azra ne alaka gözlerim dolmuştu o şekil hayal etmem bile gözlerimi doldurmuştu göz yaşlarımı silip merdivenlerden odama girdim ve hıçkırarak ağlamaya başladım allahım yarabbim yardım et sen bana daha dün kitap hayali kuruyordum  bugün ölmemek için dua okuyorum  o sırada kapım aralandı içeri ali girdi 

"yemek getirdim " dediğinde göz yaşlarımı sildim ve "istemez " diye cevap verdim bana baktı baktı ve yanıma gelip yatağın bir ucuna oturdu  "ilk başlarda alışmanı beklemiyoruz ama sana zarar vermeyiz katil sözü " dedi ve pis pis sırıttı sert bir bakış attım "ben sizin hiç bir şeyinizim o yüzden sözlerinizi gidin size kanan aptallara söyleyin "dedim değişik bir ses çıkardı ve "hadi ama hayatın resmen filme dönüştü " dediğinde ağzım açık kalmıştı "ama biz gerçek hayatta yaşıyoruz " dedim yüzünü buruşturdu "bak bu ekipte seni tek isteyen benim o yüzden bana güvenebilirsin "dediğinde tek kaşım havaya kalktı 

bunun yüzünden mi buradayım ben 

"senin yüzünden mi alındım guruba " dedim   başını hayır anlamında salladı "sayılmaz, seni aras aldı ama o da nefret ediyor " dediğinde göz devirdim "banane " dedim ve omuz silktim ali çıktıktan sonra göz ucuyla yemeğe baktım en sevdiğim yemek vardı tavuklu pilav ve ayran  iştahla yemeğe baktım ama derin bir nefes alıp tepsiyi masaya koydum sessizce kapıyı açtım ve koridorda yürümeye başladım adım sesleri duyunca hemen bir odaya giriverdim etrafa baktığımda burasının depo gibi bir yer olduğunu gördüm cama doğru ilerledim 

kaçabilirdim 

cama doğru yanaştım boyum yetmediği için çıkamadım kolileri görünce kolileri cama yaklaştırdım "ne kadar da ağırmış " diye söylendim kolilere bastım ve camı açtım dışarı baktığımda arka bahçe olduğunu anladım  cama tırmandığımda kolumu sertçe sürttüm ağzımdan bir inilti çıktı ama umursamadım cama sığdığımı görünce gülümsedim kendimi dışarı attığımda çimlere düştüm çok sert düştüğüm için kolum uyuşmuştu ayağımı da burkmuştum topallayarak  ön bahçeye doğru adımlarımı attım kapıda kimse yoktu  gülümsedim ve kapıdan çıktım koşarak ileriye gittim   

                                                                   *-* 

yaklaşık iki  saat sonra bir ağacın altına oturdum iki saattir durmaksızın koşuyordum aşırı yorulmuştum nefesimi düzene koydum "kaçtım o mafyalardan kaçtım " diye bağırdım biraz daha oturduktan sonra ayağa kalktım yağmur yağmaya başlamıştı elime bir sopa aldım ve ormanlık yoldan çıktım en azından bir araba çıkarsa yardım isyebilirim diye düşündüm ileride bir köy görünce mutluluktan ölecektim ama çok yorulmuş ve susamıştım ayrıca sırılsıklam olmuştum  derin bir nefes verdim ve oturdum evet yola oturdum araba çarpsa umurumda bile değildi ardından dilimi dışarıya çıkarttım "neden hayat bu kadar zor olmak zorunda " dedim sonrasında gözümü kapattım "ee ne demişler herkes bir yaşam seçer  ve seçtiği yaşamın bedelini öder " diye mırıldandım sonrasında "iyide ben bu hayatı istemedim ki " dedim 

çok açım  

 ayağa kalktım ve yürümeye başladım sonrasında bir araba geldi umutla arabaya baktım araba yanımda durdu cam açıldı ve ben şok oldum çünkü karşımda kanlı canlı emir duruyordu "emir " dedim nefes nefese anlatmaya başladı "duygu uzaklaş burdan birileri var azrayı kaçırdılar "  bizim mafyalar kesin sonrasında emir gözlerini büyüterek "dugu arkana bak " diye geveledi "ne varmış arkamda " dedim ve arkama döndüm başıma  silah doğrultmuş öfkeden deliye dönmüş bir aras yılmaz duruyordu "senin burada ne işin var "diye gürledi sıçradım ve "kaçıryordum " dedim nefesini sertçe verdi ve kolumdan zorla tutup beni çekiştirdi düştüm umursamadı yola götürdü beni ve "senin beynini burada dağıtmak isterdim ama acı çekmeni istiyorum duygu demir " dediğinde yutkundum bana döndü ve "izle " diye bağırdı silahını emire çevirdi 

emiri öldürmeyecekti değil mi 

"yapma " diye bağırdım güldü ve "çok geç " diyip silahı emirin kafasına doğrultup emiri öldürdü çığlık attım gözlerim hırsla doldu ve "nasıl yaparsın böyle bir şeyi " deyip onun çok yakınına gittim ve onun kollarından tutup salladım "o benim arkadaşımdı " bana boş gözlerle bakıyordu "o benim sırdaşımdı " dedim  ve yüzüne yumruğumu geçirdim ellerimden tuttu ve "rahat dur " diye azarladı beni onun göğsüne yumruklarımı geçirdim  bana sadece bakıyordu sonrasında yola çöktüm ve ağladım ben sekiz yıllık arkadaşımı bir mafya  kurusu yüzünden kaybetmiştim ....


hellüüü nasılsınızzz  

Gürültülü GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin