Tamam mı Devam mı?

29 5 10
                                    

Hafta sonu Kanepenin Köşesinde Sabahlayanlar bizim oradaki parkta buluştuk. Gökhan ile Alp gelmemişti. "Niye gelmedi bunlar ya?"diyip Şimal'e dönüp konuşmaya devam ettim. "Arasana."dedim. Şimal de Gökhan'ı aradı. Konuştuktan sonra kapadı. "Geliyorlar. Su almışlar."dedi. Biz de onları beklerken ağacın altına örtümüzü serip oturduk.

"Çok şükür geldiniz."dedi Şimal. "Meyve verecektim."dedim. Şimal ağacın altında kalırken biz de paslaşmaya başladık.

Aradan 20-25 dakika sonra Şimal beni yanına çağırdı. "Melis ben çok sıkıldım. Gel otur yanıma."dedi. Kıramadım.

Şimal ile sohbet ederken Gökhan yanımıza geldi. "Melis, Şimal'i iki dakika alabilir miyim?"dedi. Başımı salladım. İkisi beraber uzaklaştılar.

Onlar gidince Alp yanıma geldi. "Senden bir şey isteyeceğim."diyip devam etti. "11/C'deki Lal Aydan. Tanıyor musun?"dedi. "Ben okula bu sene geldim. Kendi sınıfımdakileri bile daha tanımıyorum ama tanıyacak birilerini tanıyorum."diyip telefonu elime aldım.

"Büşra ve Buse. Acil bakın. 11/C Lal Aydan. Dökülün."

"Kız tek takılıyor. Arkadaşı yok. Ailevi sorunları var."dedi Buse.

Teşekkürlerr."yazıp mesajlaşmadan çıktım.

"Kimseyle konuşmuyor. Bu yüzden arkadaşı yok. Ailevi sorunları varmış."diyip devam ettim. "Kızla takipleşiyorum. Paylaştığı şeylere bak."diyip telefonumu verdim. "Eyvallah."dedi.

Şimal ile Gökhan gelince dördümüz yürümeye başladık. "Burada küçük bir lunapark varmış. Çarpışan arabaya binelim mi?"dedi Şimal. Bu fikir hepimizin hoşuna gitti.

İçeri girdiğimizde arabaların neredeyse hepsi doluydu. Sadece bir araba boştu ve şansımıza son seanstaydık. Sonra bir çocuğun doğum günü için kapanacakmış. "Ben çarpışan araba sevmem zaten. Siz binin."dedi Alp ve telefonuna baktı. Üçümüz birbirimize bakıyorduk. "Neyse siz binin..."derken biri yanımıza geldi. "Yanıma gel." bunu diyen kişi Arda'ydı. Anlamaz gözlerle ona baktım. "Onlar beraber binsin. Yanımda bin diyorum."dedi ve ekledi. "Bineceksen gel."dedi. Ben bir şey diyemeden Şimal konuştu. "Olur."dedi. Ben 'Ne?' diyecekken bir şey diyemeden çoktan arabaya binmiştik. Kalbim hiç o kadar hızlı çarpmamıştı. Düdük sesi gelince Arda arabayı sürmeye başladı. Stres, panik ve korku. Üçü bir arada. Arda bir anda bir arabaya çarpınca gözlerimi kapatıp koluna sarıldım ve kendimi bir anda geri çektim. Bir şey diyemeden Arda konuştu. "İyi misin?"dedi. Bir yandan arabayı sürüyordu. Başımı salladım.  Sürekli arabalar bize çarpıyordu. Ben de yerimden zıplıyordum. Arda ise tam tersi. Aşırı rahattı. Ve son düdük sesini duyduk. Şükürler olsun.

İnmeden önce Arda'ya teşekkür edip hızlı adımlarla yanından uzaklaştım. Gökhan ve Alp kendi aralarında şakalaşıyorlardı. "Görmediğimi sanma. Çocuğa sarıldın."dedi Şimal. "Refleks olarak yaptım. Ayrıca korkudan koluna
'yanlışlıkla' sarıldım."dedim. "Fotoğrafınızı çektim."diyip telefondan fotoğrafı gösterdi. Gülüyordu. Telefonu almaya çalışıyordum. Kapıdan çıkıp koşmaya başladı. Arkasından bakıp gülümsedim. Saniyeler sonra koşmaya başladım. Onu yakalayınca kendimizi yerde bulmamız bir oldu. "Tatlım ben kanat oyuncusuyum. Senin hayatında koştuğun koşunun tamamını ben bir maçta koşuyorum."dedim. Alp ve Gökhan da arkamızdan koştular. "Şimal iyi misin?"dedi Gökhan korkuyla. Alp bana kalkmam için elini uzattı ve elini çekip ayağa kalktım.


***

Okuma geldiğimizde dördümüz de çok heyecanlıydık. Çünkü Alp cesaretini toplamış Lal'e çıkma teklifi edecekti. "Son bir kez prova yapsak?"dedi Alp bana bakıp yalvaran gözlerle. "Lütfen son olsun."dedim. "Tamam son olacak. Başlıyorum. Merhaba Lal beraber yemek yemek ister misin?"dedi. "Oldu da bitti. Benim sıram bitti. Şimal ya da Gökhan sıra sizde."dedim.

Kalp Zinciri / Where stories live. Discover now