2.

700 10 13
                                    

İkinci bölüm... Umarım okunmalarım artar bana bu konuda yardımcı olursunuz değil mi?

Satır arası yorumları unutmayınnn

Hadi burayı sembolümüzle dolduralım
🍁

"Bölüm şarkısı " Ne Ki Benden İstediğin"*
*ilk bölümler smut yok ama diğer bölümlerde var haberiniz olsun*

İlk gün... Okulumun, okulumuzun ilk günü. Tek umduğum şey ise Doruk'la bir an önce alışabilmesi. Ben o kadar önemli değilim.

Benim olduğum Lise şehirin dış taraflarına doğruydu ama en azından Doruk otele daha yakındı.

Sabah okula gelince ilk işim müdürün yanına gidip ders kitaplarımı, ders peogramımı ve dolabımın anahtarını almıştım. Şimdiki ders Coğrafya'ydı. Diğer kitapları ve bir kaç malzeme dolabıma bıraktım ve elime Coğrafya kitabım ile telefonumu alıp sınıfa yürümeye başladım.

Üst kata çıkıp 10-C yazan sınıfa girsin ve bir sıraya oturdum. Bir kaç kişi dışınd anana bakan olmamıştı. Çünkü herkes bir çocuğun başında toplaşmış onunla bir şeyler yapmaya çalışıyorlardı.

Ne kadar hoş bir karşılama.

Zilini çalmasına daha 15 dakika vardı. Tuvalete gidersem en azından birileriyle konuşabilirdim umarım.

Tuvalete gitmek için ayağa kalktığımda tam sınıftan çıkacakken biri omzuma çarpıp geçti ve telefonum elimden kaydı.

"Aaa dikkatli olsana biraz" yere eğilip telefonu elime aldım.

Telefon paramparçaydı.

En az omzum kadar.

Çocuk öyle bir şekilde geçmişteki fırtına etkisi yaratmıştı zaten.

Çöp olan telefon artık bir işime yaramadığı için okul çıkışında hem Doruk'a hem de kendime yeni bir tane alırım diye düşünerek masaya bırakmaya gidecekken biri kolumdan tuttu.

Bu az önce herkesin başına toplandığı ve bana hızla çarpıp gıden çocuktu.
Kolumu bırakmadan ilk defa giydiğim mini okul eteği ile çıplak bacaklarıma göz gezdirdiken sonra kararnlık gözlerle bana baktı.

Elini kolumdan çekip ensesine götürdü ve kaşımaya başladı yere bakarak.

"Sen yeni gelen öğrenci olmalısın. Çarptığım için üzgünüm. Ve telefon adınada. Okul çıkışında benimle gel sana yeni bir tane alayım"

Çarptığı için üzgünmüş. Lan göt herif ne çarpması birazcık dozer etkisi yarattı o kadar.

"Gerek yok. Sorun değil yani, ben alırım yeni bir tane" dedim bize doğru bakan onlarca göz arasından kaçmaya çalışarak.

"Hayır ben alacağım dedim." öyle bir sert konuştu ki tanımadığım biride olsa korktum sesi sert, gözleri karışık yüzü ise mimiksizdi. Sanki bir şeyi belli etmek istemiyormuş gibi.

"Peki o zaman..." daha fazla ne konuşabileceğimi bilmiyordum ki okul zili yardımıma yetişti.
Ama çocuk bana bakarak "Sadece bir telefon" dedi. Gözlerinde kararlı bir ifade belirtince derin bir soluk verdim.

"Tamam" dedim en sonunda. Çocuk zaferle gülümsemeye başladı.

"Ben Ayaz bu arada" dedi elini sıkmam için uzatıp.

"Leya" uzattığı elini sıkıp ismimi söyledim kısaca. Koridorun diğer tarafında bize doğru gelen Hocayı gördüğümüzde isminin Ayaz olduğunu öğrendiğim çocuk tekrar kolumdan tutup hızlıca içeri soktu beni.

"Coğrafya Hocası sert biridir yakalanmak istemeyiz" dedi benide oturduğu sandalyenin yanına oturtturarak.

Bacaklaeını hafifçe açıp oturduğu için bacağı bacağıma temas ediyordu fakat aldırmadım. Hoşuma da gitmişti nedensizce.

Ben çokta aldırmıyorken Ayaz temas eden bacaklarımıza bakıyordu. Hocanın sınıfa girmesiyle ayağa kalktım. Kalkarken ise bacağım tekrar onunki ne sürtü. Bir kaç saniye sonra o da kalkmıştı zaten ayağa.

Hoca eliyle oturun işareti yaptıktan sonra kitaplarını ve kalemlerini masasına bırakıp sanki orada olduğumu biliyormuş gibi doğruca bana baktı.

Hocaya bakarken r şey daha fark etmiştim ki herkes bir Ayaz ile benim hala temas halindeki bacaklarımıza bir yüzlerimize bakıyordu kuşkuyla.

"Sen yeni geldin değil mi? Gel tahtaya da kendini anlat bakalım" dedi Hoca yumuşak bir ifadeyle. Oysa Ayaz bana onun sinirli biri olduğunu söylemişti. Yakında anlardık.

Tahtaya kalkıp Hocanın yanına gittim ve onun bir şeyler sormasını bekledim. Hoca bir kaç saniye beni süzdükten sonra konuşmaya başladı.

"İsmin ne bakalım güzel kız?"dedi

Yine kısaca "Leya" diye cevap verdim.

"Kaç yaşındasın?"

"16"

"Nereden geliyorsun?"

"İstanbul'dan. Kardeşim ile İzmir'e taşındık"

"Ailen nerede?"

Kısa bir süre duraksadıktan sonra gülümseyip "Cevap vermek istemiyorum" dedim.

"Peki... O zaman benim için en önemli soru.. Burcun ne?" Wtf? Burç? Ne alaka ki şimdi?

"19 Ağıstosta doğdum. Aslan Burcuyum"

"Sendemi Ateş burcusun?" dedi öfkeyle.
"Tamam git otur yerine."

Kadının Ateş burçlarıyla bir sorunu vardı galiba. Kendisi Su burcu falandı her halde.

Sırama geçerken karşı tarafta oturan bir çocuk ayağını öne doğru uzattı. Kaçmaya fırsat bulamadan düşmemek için sıraya tutunmaya çalıştım. Fakat...

Fakat...

Tutunmaya çalışırken Ayaz'ın kucağına düşmüştüm...

Ay ay ay NOLUYO NOLUYOOOOO

Leya'nın sonda Ayaz'ın kucağına düşüşü pekiiiii?

Daha çok olucak böyle küçüçük miniminnacık temaslar falaaannn

Neyse bu bölüm hakkında ne düşünüyorsunuzzzzzz?

Burası sembol satırı.🍁🍁🍁

KOCAMAN ÖPTÜM SONRAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEKÜZERE SMUT KİTAPLARLA KALINNNN (:

YouTube: HeartNight18
İnstagram:heart_night18

Tatlı Rüyalar +18Where stories live. Discover now