30

463 44 37
                                    

+

"Nasıl koyduk ama öff be!"

Arkadan bağıran Mingyu'nun sesiyle güldüm. Minnie ve ben kol kola ondan yürürken diğerleri arkadan geliyordu. Halı saha maçı yapmışlardı. Minnie'nin zoruyla bende gelmiştim. Jungkook'un beni görüp mutluluktan boynuma atladığını hatırlıyordum. Geleceğimi bilmiyordu,bu yüzden mutlu olmuştu. Eğer konuşmuyor olmasaydık yüksek ihtimalle beni halı saha maçını izlemeye çağırırdı zaten.

Hararetli ve çetin geçen maçı kazanmışlardı. Şimdi de hepimiz sahadan epey bir uzaklaşmış yürüyorduk. Daha doğrusu ben yürümek istediğim için bana eşlik ediyorlardı. Sürekli arabayla gezinmekten nefret ediyordum. Temiz hava iyi gelebilirdi. İçimde ki kasveti çekip alırdı belki de. Belki de yağmur yağardı ve ben kimse görmeden sessizce ağlardım.

"Gerizekalı Chan az kalsın kavga çıkarıyordu." Eunwoo'nun yakarışını duydum. Hızlı yürüyerek yanımıza varmışlardı. Ortada ben ve Minnie vardık. Sağ tarafımda Jungkook ve Mingyu,sol tarafta ise Eunwoo ve Chan vardı. Göz ucuyla Jungkook'a baktım. Sıfır kol tişört ve altındaki siyah eşofman ile çekici duruyordu. Saçları nemliydi ve vücudunda hala geçmeyen ter damlaları vardı. Boynunda spor çantası asılıydı. Piercingleri ve dövmeleri ise gelip onu öpmem için bana bağırıyordu.

"Ne yapacaktım amınakoyayım! Adam ayağıma kaydı,ya sakatlansaydım?" Chan'ın göz devirerek konuşmasına Minnie güldü. "Sevgilim,canın çok tatlıymış. Adam sadece topu almaya çalışıyordu." Chan, gözlerini kısarak ona baktı. "Sen konuşma bence hanımefendi, karşı takımdaki adamlarla sohbet ettin." Minnie,alt dudağını ısırarak bana döndü. Kıkırdadım. Chan, kıskanç biriydi.

Omzuma atılan el ile sağıma döndüm. Jungkook,sırıtarak Chan'a bakıyordu. Kaşlarım çatıldı. "Lalisa,nasıl adamlara sövüyordu ama bize nasıl tezahürat yaptı!" Eunwoo,kahkaha attı. "Doğru söylüyor. Böyle bir savunma yok. Bütün oyuncular durup seni izledik yen-"

Kaşlarımın havalanmasıyla susup yalandan bir öksürük bıraktı. Kendini toparladı. "Yani Lalisa." Mingyu,söze dahil oldu. "He ya,anam babam beni böyle savunmamıştır." Adımlarımız beraber gidiyordu. Minnie ve ben onlara gülmekten konuşmaya vakit bulamıyorduk. Chan,hemen önümüze geçti ve geri geri giderken kaşlarını çattı. Benim taklidimi yapmaya başladı. Elleri ise hareket halindeydi.

"Ya sen oynayacağın oyunu sikeyim ben! Daha topu tutamıyorsunuz gelmişsiniz maça! Hadi aslanlarım yiyin şunları!"

random number | lkNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ