5.Bölüm

307 44 11
                                    

•Bismillahirrahmanirrahim•

°°°°°°

Babamın yükselen sesi ile hemen düştüğüm yerden kalkamaya çalıştım. Kalçamın ağrısı ne kadar fazla olsa da umursamadan hızla yerden kalktım ve sesin geldiği yönü bulmaya çalıştım. Etrafımda ilk turu döndükten sonra babam ile göz göze geldim ve bana buruk bir gülümseme sundu. "Dilay gel kızım yanıma." Küçüklükten beri babamın sözünü hep tutan bir kız çocuğuydum büyüdüğümde de bir şeyler değişmiyordu. Tam ona doğru bir adım atacağım sırada üzerimdeki feracemin kolunun çekilmesi ile öne atacağım bir adım yerine geriye doğru üç adım atmak zorunda kaldım. Kendimi toparladığım anda yere sertçe bir şeyin düşmesi ile herkes tek bir tarafa baktı. Babama bakıyordum ve o da aynı benim gibi ne olduğunu bildiği için sesin geldiği tarafa bakmıyordu.

"Ben iyiyim sorun yok." Emre'nin boğuk çıkan sesi üzerine babamın göz devirdiğini gördüm. Şu an sinirli olduğunu bildiğim için ağzımı açmaya yeltenemiyordum. Emre'nin salak gibi benim arkamdan camdan atlaması ise babamın sinirinin üzerine ballı ekmek olmuştu.

Omuzuma dokunan el ile irkilsemde belli etmemeye çalıştım. Sonuçta karşımda babam arkamda ise evleneceğim adam vardı.

"Bana bak adam gibi bırak kızımı yoksa onu tutacak bir elin olmayacak." Babamın tehditkar sesi içimi ürpertse de yerimden bir bilim dahi oynamadım. Bunun nedenini bilmiyordum. Bu konuda babamdan korkmuyordum çünkü o da annem ile zorluklar içinde evlenmişti. "Dilay, babam. Hadi gel yanıma." Bir baba evladına boynunu büker miydi? Benim babam ilk defa şu an karşımda bana boynunu bükerek bakıyordu. İçimden öyle bir şey koptu ki kimse o kopan parçayı geri getiremeyecek gibiydi.

Arkamda duran adamı umursamadan bir anda babama doğru koşmaya başladım ve babamın kollarının arasına girene kadar hızımı hiç kesmedim. Küçüklükten beri tek adamın kollarına sığınan bir kız o kollardan kopartmak imkansızdı. Ne kadar yuvadan uçmuş olsa bile arkasında gerili olarak onu koruyan kanatların olduğunu bilmek her kadını mutlu ederdi.

"Kızım." Babamın nefesini başımın tam üzerinde hissetmek o kadar iyi gelmişti ki.

"Babam." Birinin yan tarafımızdan bize sarıldığını hissettim an hemen kafamı babamdan çektim ve bize sarılan kişiye baktım. Emre yüzünde asla eksik olmayan o güzel gülümsemesi ile bana bakıyordu.

"Erkek kardeşsiz olmaz. Dimi?"

"Olmaz tabi. Gel bakayım buraya kerata seni." Babam beni bırakarak sıkıca Emre'ye sarıldı. Bu manzara içimi ısıtmaya yetmişti. Babam ve Emre'nin arasında kırılamayan buzlar varmış gibi görünsede tek sorunları Emre'nin haylazlıklarıydı. "Anlatın bakalım burada neler oluyor?" Yüzümü hemen yere eğdim. Babama hayatım boyunca hiçbir zaman başka bir erkek ile gelmemiştim ama bu sefer olay çok başkaydı.

"Heee bunlar mı? Nikah kıyacaklardı baba. Valla ben damadı sevdim iyi biri." Emre beni kurtarmışmıydı yoksa daha da mı batırmıştı bunu anlamamıştım. Babamın yavaşça bana döndüğünü hissettiğim de bende yavaşça kafamı kaldırdım.

"Doğru mu bu Dilay?" Karanlıkta bile belli olan siyah kaşları çatılmıştı. Emre'ye onu öldüreceğime dair mesajlar içeren bakışlar eşliğinde babama döndüm ve kafam ile yavaşça onayladım.

"Kızınız ne isterse yapacağım efendim. Lütfen bırakında onu nikahıma alayım." Ömer'in sesi bakışmamızı bölmüştü. Babam artık bana değil tam arkama bakıyordu.

"Şu oğlunda ki cesaret bir gün sonu olacak. Gerizekalı." Emre'nin hayıflanmasını duymazdan gelerek bende yavaşça arkamı döndüm. Ömer tam gözlerimin içine bakıyordu. Kafamı yere eğdim.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 22 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

MESELE AŞK DEĞİLWhere stories live. Discover now