♡┏━♡━━━━♡━┓🐇
Asırlar önce binalara, saraylara yapılan o koca heykeller oldukları yerde sabit bir halde duruyor ve kendilerine verilmiş 'koruma' görevini yerine getiriyorlardı..
Peki kimi, neye veya kime karşı koruyorlardı?
Cansız bir varlık ,koru...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🦝
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
♡┏━♡━━━━♡━┓🐇
"Sisi bebeğini aldın mı? "
"Aldım, ilk onu aldım zaten. "
Şebek adamın yüzüne baktı baktı ve dayanamayıp gülümseyen dudaklara sert, uzun mu uzun süren bir öpücük bıraktı. "Seni şimdiden özledim Soso~"
"Ben de seni güzelim. " kadının belini iki yandan tutup yumuşak yanaklarını, dudaklarını ve alnını öpüp "Üzülme tamam mı? Sadece bir hafta dayanalım. " dediğinde olumlu bir baş sallaması aldı. "Yemeklerini güzelce ye, kendini aç bırakma. Sabaha kadar dizi izleme, uyu dinlen.Çoraplarını çıkarma, camı açık unutma hasta olursun. "
"Merak etme Soso'm. " öpücüklerden dolayı mayışmış halde mırıldanırken adama sıkı sıkı sarıldı."Şarj aletin, telefonun, kulaklığın tamam mı? "
"Her şeyi aldım. " yumuşak saçları okşarken burnunu dayayıp derin bir nefes aldı, mis gibi çilek kokusu ciğerlerine dolarken "Kadınım.. " diye mırıldandı.
Ayrılmamak için yaklaşık yirmi dakikadır aynı muhabbetleri yapıyorlardı, aşağıda Soso'yu bekleyen Zamir artık ağaç olmuş meyve verecek hale gelmişken ayıp olur diye 'Gel ulan artık! ' temalı aramayı da yapamıyordu.
