1. BÖLÜM

9 0 0
                                    




''Söyle! Bunu sana kim yaptırdı ?'' Sinir seviyem aşıyordu. 20 yaşlarında adının Arif olduğunu söyleyen bir çocuk canımdan çok sevdiğim kardeşimi, Ece' yi öldürmeye kalkışmıştı. Adamlarımı bu küçük çocukla uğraştırmak istemediğimden dolayı bizzat kendim çocuğu yakaladım ve şuanda tam karşımda elleri ayakları bağlı sandalyede oturuyordu. ''Soruma cevap ver!'' bu kadar bağırmama rağmen ağzını bıçak açmıyordu. Bu da artık göz korkutma zamanı geldi demekti. ''Biraz işkence edin şuna! Sonra da kafasını patlatın.'' Bunun işe yarayacağını biliyordum. Tam arkamı dönüp giderken çocuk ,'' Ceylin!'' diye bağırdı. Gülerek arkamı döndüm fakat bu sırada aklımda adımı nerden bildiği geçiyordu. '' Adımı nerden biliyorsun ? '' çocuk -çocuğun dediğine göre Arif- tek tek dökülüyordu. '' Benim amacım aslında seni öldürmekti. '', '' Bu yüzden adını biliyorum. '', bu konuşması hiç dikkatimi çekmemişti. Tek sorun beni kim öldürmek istiyordu ? '' Eee, sadete gel; beni kim öldürmek istiyordu ? '' ,'' Bunu söyleyemem, söylersem o kişi beni öldürür. '', '' Peki sen bilirsin. Seç beğen al, ölümün kimin elinden olsun ? '' , '' Ölmek istem- '' , '' Öldürün '' dediğimde tüm adamlarım silahı çocuğa doğrultup sıkmışlardı. Ben bu sırada arkamı dönüp gitmiştim ama gelen silahların sesinden çocuğun ciddi anlamda kafasının patladığına emindim. Beni öldürme niyetiyle kardeşime zarar vermek ha. Bunu kim istediyse bedelini ödeyecek.

'' Caner gelir misin ? '' , ''Buyurun Ceylin Hanım'', '' Beni öldürmeye çalışan kim araştırın, bedeli ne ise bizzat ben ödettireceğim. '' , '' Hemen ilgileniyorum '' , '' Ben Ece'nin yanında hastanede olurum'' diyerek araba ile hastaneye yöneldim. Caner'in bu işi başarabileceğinden emindim. Benim sağ kolum sayılırdı, şimdiye kadar başaramadığı bir şey olamamıştı.

Ece'nin yanına gelmiştim. Neyse ki durumu iyiydi. Normalde kötü olsaydı anlatmazdım ama kaldırabileceğini düşünerek olan olayları anlattım. Olanları normal karşıladı çünkü onu öldürmek isteyen herhangi bir bizzat düşmanı yoktu ve olsa olsa benim düşmanlarımla alakalı bir durumdan zarar görmüş olabileceğini düşündüğünü söyledi. O bunları söylerken gözümden bir parça yaş ayrılmış yüzümde süzülüyordu. Bunu ona göstermemeye çalışarak '' Özür dilerim '' dedim buruk bir sesle. Onun bir şey söylemesine izin vermeden '' Çok şükür ki iyisin benim bi işim çıktı gitmem gerek. '' diyerek gözyaşlarımı belli etmeden hastane odasından ayrıldım.

Arabaya bindiğimde Caner'den bir telefon geldi. '' Ceylin Hanım sanırım bir şeyler buldum. Bunları görmek isteyebilirsiniz. '' bu hoşuma gitmişti bir anda moralim düzelmişti. '' Tamamdır, depoda buluşalım. ''

Düşmanlığın NefretiWhere stories live. Discover now