13. Yılanların Fısıltısı

12 4 0
                                    




13. Yılanların Fısıltısı





"Susmayı bilmeyen ses zihnimden, göğsümdeki sızı geçmişten, dudaklarımdaki nefes zehirden, avuçlarımdaki kansa günahtan.. Dolanan fısıltılar, çığlıklar, iniltiler... En çokta dinmeyen öfke... yeniden uyanışı cehennemin..."






🕷





Ólafur Arnalds - So Far So Close





"Atlayabilir misin?"

Evdeki adamları hallettikten sonra bahçeye çıkmıştık. Etraf karanlıktı, sokak lambalarından gelen ışığı saymazsak başka ışık kaynağı bulunmuyordu. Silah sesleri bizden sonra susmuştu ama çığlıklar susturulacak gibi değildi. Dile getirmesem de tuhaf olan bir şey dikkatimi çekmişti bahçeye çıkmışken. Bu ev parti yapılan eve fazlasıyla benziyordu, dahası gelen adamlar bu evin diğer evle bağlantılı olduğunu bilerek gelmişlerdi. Kimsenin evde olmaması da şans eseri miydi yoksa planlı mıydı orası belirsizdi.

Hepsini geçersem Atlas'ın böyle önemli bir bölgede bu kadar önemli sayılabilecek bir evin bağlantılarını nasıl biliyordu? Birbirimize şüpheyle yaklaşacağımız uzun ve yorucu bir geceydi ve tek bildiğim buradan çıktıktan sonra hiçbirimiz birbirimize eskisi gibi yaklaşım gösteremeyecektik. Üstelik ben Atlas'ı gerçekten sıradan biri sanırken.

"Hem de baya iyi atlarım," derken gözlerimi devirerek yanından geçip gittim. Evdeki adamları halletsek de ön bahçeden rahatça gidemezdik, gözetlenme ihtimali oldukça yüksekti. Bu yüzden Atlas bizi arka bahçeye getirmişti. Bahçe duvarları yüksekti ve ucu sivri demirlerle sarılıydı. Alen ve Bars'taki cevherleri gördüğünden onlara sorma tenezzülü bile göstermeden direkt bana sormuştu bu soruyu. Beni birçok konuda güçsüz görmesini anlamam gerekirdi sonuçta onların yapabildiği bütün her şeyi yapabildiğimi bilmiyordu.

Atlas ve Bars'ı da arkamda bırakırken duvara tırmanmak yerine ileride dışarıya açılan kapıya doğru ilerliyordum. Arkamda öylece durmuş bana baktıklarını hissedebiliyordum çünkü kapı onların görebilecekleri bir açıda değilken fark etmiştim. "Ups.." Karşıma çıkan adamla bir anlığına duraksadım, dikkatim dağıldığı için bu tarafa birinin geleceğini pek dikkat edememiştim. Onu etkisiz hale getirmek için yerimde kıpırdanacakken yanımdan hızla geçip giden kurşun alnına isabet etti, aynı anda ölümünü hızlandırmak için nefesini keserek zehiri nefesine iliştirdim.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 11 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

UYUT SESİNİWhere stories live. Discover now