Tartışma

16 1 1
                                    

Sabah kalktığımda saatin dokuza geldiğini gördüm okula geç kalmıştım ama bugün daha ikinci gün diye birşey diyeceklerini sanmıyordum

O yüzden gitmemeye karar verdim zar zor yatağımdan kalktım lavaboya girip yüzümü yıkadım lavabodan çıktım mutfağa adımladığımda

Bağırış sesleri duydum merak edip balkona yöneldim balkona çıkıp aşağıya doğru eğildim Alaz ve karşısında ki çocukla tartışıyordu

Bı anda Alaz çocuğa bir yumruk indirdi nedense içimden onları ayırmak gelmişti ve ben iç sesime uydum

Odadan üstüme ince bir hırka aldım odadan çıkıp koşarak kapıya ilerledim
Dairenin kapısını bile kapatmadan pijamalarımla merdivenlerden indim

Binadan çıktım tam karşımda Alaz ve tanımadığım o çocuk vardı resmen beş dakikada birbirine girmişlerdi koşarak aralarına girdim

Aralarında itişip kakışsamda en sonunda aralarında biri olduğunu anlayıp ikiside kim olduğuna bakmak için geri çekildi Alaz beni görünce

'sen ne alaka ya' der gibi bir bakış ile bakıyordu bana Alazın bakışlarından gözlerimi çekip çocuğa baktım ağzı yüzü kan olmuştu

"Delirdinizmi siz ya birbirinizi öldürmeyimi planlıyorsunuz"

"Bı dakika ya seni ilgilendirmez bizim meselemiz"

"İlgilendirir Alaz bey burası benim evimin önü ve evimin önünde kavga istemiyorum "

"Sanki burda tek yaşıyorsun bende bu dairede oturuyorum "

"Sen yoksun demedim ben rahatsız oluyorum ki bunu söylüyorum"

"Allah'ım sabır ver ya "

Biz Alaz ile kavga ederken yanımızdaki çocukta hem bize gülüyor hemde sinema izler gibi izliyordu bizi

"Yenge bu kadar kızmasana"

"Ne yengesi be salakmısın"

"Onur sana herhalde yediğin dayak yetmedi"

"Yetmediğse napıcaksın çakma Ardar"

"Seni şimdi ben"

Alaz hiç düşünmeden adının onur olduğunu öğrendiğim çocuğa girişti
Ben kenardan onları izliyordum

Alazın bu anı hareketi beni şok etmişti dayak yemekten hiçmi korkmuyordu bu çocuk diye geçirdim içimden

☆゚⁠.⁠*⁠・⁠。゚☆゚⁠.⁠*⁠・⁠。゚

2014 İzmir

Alaz Ardar

"Alaz Ardar"

Diye bir ses duymuştum arkamı dönünce arkamda Onur vardı ama sınırlı gözüküyordu onu ilk kez böyle görmüştüm neden bu kadar sinirlendiğini

Düşündüm hızlı adımlarla bana doğru gelmeye başladı yanıma ulaşınca yüzüme bir yumruk indirdi olayın şaşkınlığı ile kendime gelemedim

Koşarak yanımıza Emre Tuna ve Ayaz gelmişti onlar gibi bende ne olduğunu merak etmeye başlamıştım

"Senin ne adi bir baban var"

"Onur haddini bilde konuş"

"Tabi böyle dersin babanın ne boklar yediğinden haberin bile yok"

O an ne demek istediğini anlamıştım babamın masum bir aileyi katletmesinden bahsediyordu içimin parçalandığını hissettim

"Onur süs artık lütfen"

"Niye susayımki"

"Onur Alaz noluyo size ya"

"Dur ben söyleyeyim Ayaz Alazın adi babası iş konusunda anlaşamadıkları için masum bir aileyi katletmiş"

"Ne gerçek değil dimi bu Alaz bir şey söylesene "

"Ha bide yetmiyormuş gibi piç kurusu ablamı onunla birlikte olması için tehdit ediyormuş "

Diye bağırdı Onur önüme eğdiğim başımı şok içinde kaldırdım o adam bunuda yapmış olamazdı kendi kendime

"Umarım böyle bir şeyi yapmamışsındır "

Dediğimi duyan Onur alayla güldü ve yüzlerimizi hizalayıp konuşmaya başladı

"Yaptı çakma Ardar senin baban böyle bir şeref....."

"Kapa çeneni artık"

Onur'a yumruk atıp koşmaya başladım gözümden akan yaşları silsemde yerini yenileri alıyordu keşke o adam benim babam olmasaydı diye geçirdim içimden

☆゚⁠.⁠*⁠・⁠。゚☆゚⁠.⁠*⁠・⁠。゚

2024 İstanbul

Elisa Ateş

Alaz ile onuru zar zor ayırıp binaya yönelmiştim arkamdaki ayak seslerinden Alazında arkamdan geldiğini anlıyabiliyordum

"Biyerine birşey oldumu"

Diye soğuk ve boğuk bir sesle sordu daha adımı bile bilmiyordu ama şimdiden onun bir kavgasına karışmıştım

"İyiyim sorun yok"

"Adın ne senin"

"Adım Elisa"

"Adın biyerden tanıdık geldi"

Ona 'nereden' diyen bir bakış attım anlamış olacakki 'bilmem' der gibi bir bakış atıp omuzlarını yukarıya kaldırdı aynı zamandada dudağını büzdü

Böyle yapınca sert agresif Alaz yerine tatlı bir Alaz görmüştüm bu beni güldürdü

☆゚⁠.⁠*⁠・⁠。゚☆゚⁠.⁠*⁠・⁠。゚

Alazdan ayrılıp daireye sonrada odama girdim kendimi direk yatağıma attım ama uzun sürmedi yatağımdan kalktım masanın üzerinden kulaklığımı

Ve kitaplığımdan bir kitap aldım balkona çıkınca kenarıma baktım nerdeyse yan balkonla birleşikti insan burdan rahatlıkla atlayıp karşı

daireye geçebilirdi umursamayıp yere oturdum kulaklığımı kulağıma taktım cebimden telefonumu çıkarıp "Gerçekliğim" adlı çalma listesinden

Duman-her şeyi yak adlı şarkısını açtım kitabımı elime alıp okumaya başladım bir yandanda şarkıyı mırıldanıyordum

"Beni yor hasretinle sevginle yor"

"Sevgisizlik ayrılıktan daha zor"

"Dilediğin kadar acıt canımı"

" Varlığında yokluğunda yetmiyor "

Gözümden yaşlar akıp kitabı ıslatmaya başlamıştı evet yılardır yaptığım gibi yine kimse yokken içimi döküp ağlıyordum
İnsanların karşısında ağlamaktan nefret ederdim

______________________________________

2 gündür bölüm atamamıştım şehir dışındaydık ve okurlarım tanıtımda bir kaç değişiklik yaptım bilginize

Okuyanlar tekrar bakabilir


Boşluğun İçinde Birbirimizi BuldukWhere stories live. Discover now