Delirdim göğsünde.

195 32 51
                                    

Sağa dön

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sağa dön. Uyku yok. Sola dön, havada süzül, yere çakıl, gökte asıl; uyku yok.

"Delirdim."

Babamla konuştuğumdan beri aklımda Demeter'den başka hiçbir şey yoktu. Uyku uyuyamıyordum kaç saattir yatağın içinde yuvarlanıp durduğumu bile bilmiyordum.

Sabah olunca ilk iş Milos'a söyler bir şekilde gerçeği öğrenirdim ama Güneş benden küskün sanki Demeter'i korumak ister gibi çıkmıyor girdiği kuytuda horul horul uyuyordu.

"Cidden delirdim." dedim sonunda yataktan kalkıp.

Meraktan ölecek hale gelmiştim bir şekilde Demeter ile konuşmam lazımdı tabii benimle konuşmayı isterse. Beni anladığını beni dinlediğini bilmek önceki dediğim şeyleri aklıma getiriyor yerin dibine girdiriyordu. Ne olursa olsun onun efendisi bendim nasıl olmuştu da hiçbir şekilde bana söylememişti?

Üstümdeki incecik entari yataktan çıkar çıkmaz içimi titretince koltuğun üstüne bıraktığım cübbemi sarındım hemen.

Ayağıma işlemeli terlikleri geçirip kapıya yöneldim. Ne olacağı o kadar umurumda değildi ki. Saat kaçtı biri beni görür müydü bilmiyordum, biri beni görse ne olacak onu da bilmiyordum, Demeter'e ne soracağım onu da bilmiyordum. Sadece onu görmem lazımdı.

Merdivenlerden yavaşça inerken köşkün boğuk sessizliği içimi daha da ürpertiyordu. Cübbeme iyice sarılıp mutfağın arkasında, hizmetçilerin ve Milos'un kaldığı yatakhaneye yürüdüm.

O an aklıma sadece orası gelmişti. Başka bir yerde de olabilirdi hatta burada hiç olmayadabilirdi. Annem belki de çoktan göndermişti.

Yavaşça büyük mutfağın kapısını açıp bir yere çarpmamaya çalışarak arka yatakhaneye girdim. Elimde ışık olmadığından ve ufacık pencereler yüzünden içeride hiçbir şey göremiyordum. Boydan boya yatakla dolu odada gözümü gezdirsem de kimin kim olduğunu dahi ayırt edememiştim.

Bu hayal kırıklığı da yabancı değildi aslında en başta ayağa kalkıp buraya yürüyene kadar içten içe Demeter'i göremeyeceğimi biliyor gibiydim.

Sanki ulaşılmaz çoktan başka bir şeye dönüşmüştü gözümde. Ulaşılmaz, benim olmayan ve olmayacak bir şeye. İlk gördüğüm, saf masum o kişi gitmişti de hiç bilmediğim bir sır gelmişti onun yerine.

Yatakhanenin kapısını yavaşça kapatıp mutfağın derin karanlığına geri döndüm. İçimden odama da gitmek gelmiyordu ama bir aptallık edip buraya gelmiştim ve yine bir aptallık edip geri dönmek ve gereksiz aceleciliğimin cezasını bunaltıcı yatağıma uzanıp ödeyecektim.

Mutfağın içinde tezgahlarda ellerimi gezdirip yerimi bulmaya çalıştım. Fakat ben ilerlerken örttüğüm kapı gıcırtıyla aralandı.

Biri beni görmüştü.

Yavaşça geriye döndüm.

O biri Demeter'di.

Yatakhanenin kapısında benimkine benzer ama kaba kumaştan bir gecelikle dikiliyordu. Saçları benim dokunduğum şekilde kalmıştı, normalde hiçbir şeyi ayırt edemeyecek kadar karanlıkken kendi beyaz ve sarı karışımı ışığı o karanlıkta bile belli oluyordu.

Ağlam istinyesi. gxgWhere stories live. Discover now