34 - Basılmak

2.2K 139 77
                                    

Tahir & Furkan DM

Tahir: Neredesin?

Furkan: Evden yeni çıkıyorum.

Tahir: Heh harika. Şimdi çıktığın gibi dışarıda bekle. Geliyorum.

Furkan: Tamamdır.

Tahir: İlk iki saate girmeyeceğiz. Ona göre ayarla kendini.

Furkan: Oğlum imkansız. Fizik ilk ders. Girmem gerekiyor.

Tahir: Hayır, gerekmiyor. Sus.

Furkan: Tahir cidden olmaz.

Tahir: Ama seninle çok önemli bir şey konuşmam lazımdı... Dünden beri buna hazırlanıyorum.

Furkan: Ne konuşacaksın?

Tahir: İşte konuşunca öğrenmen lazım. Sürpriz.

Furkan: Tahir, söyle hadi. Cidden girmem şart fiziğe.

Tahir: İlla bir fiziğe gireceksen gel benimkine gir.

Furkan: Neyyy?

Tahir: Şaka şaka. Tamam. Gir sen fizik dersine. Çıkışta konuşuruz.

Furkan: Okey.

Tahir 'Okey.' mesajına kalp ifadesi bıraktı.

Tahir: Ama yine de bekle beni iniyorum.

Furkan: Pekalaaa.

---

Tolga'dan

Oturduğum sırada rahatsızca kıpırdandım. Sınıfa girdiğimden beri elini başına yaslamış, sapıklardan hallice beni süzen Güney'i görmezden gelmeye çalışıyordum. Hocanın ortaya attığı abuk subuk bir siyasi görüşle gözlerimi devirip yanlışlıkla Güney'e dönmüş bulundum.

Bu anı beklermiş gibi göz kırpıp sırıttığında kaşlarımı çattım. Geri zekalının ne yaptığını sandığını bilmiyordum. Dünden beri mesajlarıyla taciz etmesi yetmiyormuş gibi şimdi de okulda gözlerini üzerimden çekmemesiyle derin bir nefes alıp gözlerimi kapattım.

Birkaç dakika ardından çalan zille kollarımı birleştirip sıraya dayayıp üzerine kafamı koydum. Dün gece oyun oynayacağım diye çok uykusuz kalmıştım. Düşündükçe sanki bedenim beni cezalandırmak istiyormuş gibi başıma ağrılar girerken yüzümü buruşturup düşünmeyi bıraktım.

Sıramda hissettiğim ağırlıkla başımı yasladığım yerden hafifçe kaldırıp yüzümü sıraya dönmüştüm. Çantamın dibine iliştirilen çantayla kaşlarımı çatıp gözlerimi çantanın sahibine çevirdim. Yüzünde kocaman bir sırıtışla bana bakan Güney 'selam' diyerek kendisini sıraya bıraktığında ellerimi saçıma geçirip bağırır gibi ofladım. Sınıftaki bakışlar bana dönerken Güney işaret parmağını dudağına çıkartıp 'şş' demiş, ardından elini açıp aşağı yukarı sallayarak 'sakin' diye mırıldanmıştı.

Sinir katsayım artarken omzundan itekleyip 'git' dediğimde kulağıma ulaşan kıkırtısıyla elimi kavradı. Hareketlerim bunu beklemediğim için duraksarken yüzüne yayılan sırıtışla dalmış gibiydim. Bir insanın bu kadar sinir bozucu gülmesi normal miydi?

Onu izlemeye devam ederken yüzündeki sırtışın yavaşça silindiğini gördüğümde gözlerim gözlerine çıktı. Kaşlarım bir saniye olsun düzelmezken Güney'in yutkunduğunu öküz gibi anıran sınıfa rağmen duyabilmiştim.

AŞKA ÇAĞRI - GAY (YARI TEXTİNG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin