13

648 89 81
                                    

Koskocaman alışveriş merkezinde gezinirken tüylerim diken dikendi. Bulunduğumuz bölge işlek ve tam turistlerin bulunacağı yerdi, ihtiyaca göre şekillenmişti ve üst katlar lüks sınıfına giriyordu.

Etrafımızda bir koruma ordusuyla hareket ediyorduk. Gerginlikten sırtımdan aşağıya bir ter aktığında Heraya bakındım. O ise her şey normalmiş gibi yanımda ilerliyor, kendisini ve beni çeken kişileri önemsemiyordu. Burada görüldüğünün haberi elbette global de dikkat toplayacaktı, linçlenir miydim acaba?

"Sorun mu var?" O günden sonra bana hâlâ tripliydi, ansızın odama gelmiş ve beni alışverişe çıkartacağını söylemişti. Oda arkadaşım gözlerine inanamamış ve durmadan Herayı övüp, imza isterken istediğim gibi hazırlanamamıştım. Staj yerini Varie de yapmak istiyormuş da, özel olarak Heradan bir şeyler öğrenebilir miymiş de, babası şöyleymiş böyleymiş.

Üstelik Hera ona gülümsemiş ve staj dönemi başladığında kendisini portfolyosu ile beklediğini söylemişti. Bu sadece bana özel değil miydi diye düşünsem de saçmaladığımı çok hızlı kavramıştım, ne yapmıştım da özel olacaktım ki? Gözlerim önünden geçtiğimiz mağazalarda gezinirken bir iç çektim. İnsanlar durmadan buraya çeviriyordu odaklarını, kim böyle alışveriş yapmaktan zevk alırdı ki?

Elimde hissettiğim el ile başımı hızla ona çevirdim. O ise hiç umursamadan parmaklarımı parmaklarım arasından geçirmişti. Onunla olduğum süre boyunca temas bağımlısı olduğunu fark etmiştim, bana tripli bile olsa yanımda otururken ya bacağı ya da kolu değecekti. Gözüme tatlı gelirken sırıttım ve elini hafifçe sıkıp bıraktım. Bana yandan bi bakış atıp tekrar gözlerini önüne çevirdiğinde hedefimiz koskocaman olan Varie mağazasındaydı.

Altın harflerle yazılmış gibi duruyordu, dehşet havalıydı.

İçeri girmemizle önümüzde sıraya dizilmişlerdi, ah doğru ya. Yanımda, elimi tutan kadın Hera İplikçiydi. Bu koca markanın sahibi, satışa çıkacak her şeye karar verendi. Moda deviydi, dehşet zengindi.

"Merhaba efendim hoşgeldiniz." Önce Heraya baktı ve daha sonra bana da hoşgeldiniz dedi. Korumalar kapının dışında duruyordu, içeride görünürde müşteri yoktu. "İsteğiniz üzere içeriye kimse alınmadı." Sanki sorgulamamı fark etmiş gibiydi kadın. Çok büyük değil, benim yaşlarımdaydı. Üzerindeki takım elbisesi ve cam gibi mavi gözleriyle güzel bir kadındı. İçten bir şekilde gülümsedim, enerjisi çok hoştu.

Hera yanımda hareketlendiğinde gözlerimi ona çevirdim. Dik dik bakıyordu, kızmış mıydı? "Maskülen kadınlardan mı hoşlanıyorsun?" Aniden sorduğunda afallamış ve muhtemelen müdür olan kadına bakmıştım. "Tabii ki de hayır, nereden çıktı bu?" Yüzüm kızarırken o kadına kötü kötü bakmakla meşguldü.

"Biz gezeceğiz, git." Başıyla ileriyi işaret ettiğinde kadın hızla yanımızdan ayrılmıştı. "Bu yaptığın çok kabacaydı." Dediğimde gözlerimi gözlerime dikmişti. "Biliyorum, konu sen olunca etik değerleri umursamıyorum." Dediğinde kaşlarımı çatmıştım. "Bunu yapmamalısın ama." Diye kollarımı göğüsümde birleştirdiğimde gözlerini yere indirmişti. "Haklısın." Demiş ve fazla önemsemeden vitrinlere bakınmaya başlamıştı.

Bazı yerlerde gezinirken daha çok iş insanına dönüyordu, alışverişe mi yoksa denetime mi gelmiştik emin değildim. O müdür olan kadınla konuşurken ben geziniyordum, Varie kesinlikle hitap ettiği yaş grubunun nasıl giyinmesi gerektiğini gösteren bir kuruluştu. Trendleri belirliyordu, her şey o kadar kaliteli duruyordu ki. Elimi attığım bir pantolonla kumaşı inceliyor, şaşırmadan edemiyordum. Hem kalitesi yönünden hemde ilgi çeken bol sıfırlı fiyatlar yüzündendi. Acaba buranın aylık cirosu ne kadardı?

Mon Souffle - GxG / Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin