TEDDY BEAR

20.

Gökay'dan

"Oğlum, şşt."

Duyduğum sesler ile gözlerimi aralamıştım. Arkamı dönerek karşımdaki manzaraya bakmıştım.

Dinçer sırtını yatak başlığına yaslamış, açmış olduğu bacakları arasına Arinin sırtı onun karnına gelecek şekilde oturttmuş tırnaklarını törpülüyordu.

"Ted.."

"Tamam, şeker bebeğim. Son iki parmağımız kaldı ondan sonra vereceğim Teddyi."

Dinçerin bebeğimizin son iki parmağını da törpülemesinden sonra elindeki bebek törpüsünü kenara bırakmıştı.

Bu bebekler için özel bir cihazdı. Tırnak makası ile kesmektense bu şekilde tırnaklarını kısaltmak daha mantıklıydı.

"Günaydın."

Benim uykulu sesim ile ikisi de bana dönmüşlerdi. Arin beni görünce çok tatlı bir kıkırtı bırakmıştı odaya. Dinçer ile mest olmuş bir şekilde bakmıştık ona.

"Günaydın, güzelim."

Yattığım yerden kalkarak oturur pozisyona geçtim ve Dinçerin yanağına bir öpücük kondurdum. Ardından elimi Arinin saçlarına atarak okşadım.

"Bebeğim manikür mü yaptırmış? Çok güzel olmuş tırnakların, aşkım."

"Da."

"Evet, yavrum."

Dinçer bebeğimiz sanki çok zekice bir şey söylemiş gibi ciddiyetle onayladı onu. Gülerek ikisini yatakta bırakarak ayağa kalktım.

Arin bu aralar sadece "Ted" ve "Da" diyordu. Biz de sabırla onun bir kaç kelime daha öğrenmesini bekliyorduk.

"Gökay, doktor ile konuştum az önce. Katı mamaya geçebilirsiniz dedi."

"Bugün başlayalım o zaman. İnternette araştırayım biraz, bebeğime hazır mama yedirmem."

Dinçer de ayaklanınca Arini beşiğine oturttu. Artık oturabiliyordu, yavrum. İkimiz hızlıca üzerimizi değiştirdik ve Arini de alarak aşağıya indik.

"Sen gitmiyor musun?"

"Kocayı kovmak, ha? Ceza istiyor sanırım birileri."

Sesli bir şekilde oflamam ile Dinçer güldü ve Arini onun için yeni yaptırdığımız oyun alanına bıraktı.

"Bugün evdeyim, güzelim."

Gözlerimin parladığına emindim. Sevinçle eşime yaklaştım ve kollarımı boynuna doladım. O da büyük elleri ile belimi kavramıştı.

Sarılmamız Arin beyin çığlığı ile son bulurken birbirimizden gülerek ayrıldık.

Oyun alanına ilerlediğimiz de Arinin elindeki Teddy ile sağına ve soluna bakındığını görmüştük.

"Sürekli Teddy ile oynadığı için diğer oyuncakları bilmiyor. Oğlum, bak burda kamyon var."

Dinçer arabalar ile onun dikkatini çekmeye çalışırken ben gülümseyerek ikisini izliyordum.

Arin minik dudaklarını büzerek babasının ona uzattığı kamyonu eline aldı ve sürmeye başladı. Dinçer de ona eşlik etmek için eline kepçeyi almıştı.

Onların yanına oturmam ile Arin kollarını bana doğru uzatmıştı. Onu kucağıma çektim ve yanağından öptüm.

"Şeker bebeğim."

Biz birbirimize sarılırken Dinçer bize sırıtarak bakıyordu.

"Ayrılmanız için çığlık atayım mı?"