TEŞEKKÜR

5 0 0
                                    


Teşekkür etmek istediğim o kadar kişi var ki! Nereden başlamam gerektiğini bilmiyorum. Augustus olarak değil de, kendim olarak yazmak çok garip hissettiriyor. Ama inanıyorum, çorap söküğü gibi başladıkça gelecek devamı.
İlk olarak, Amazonların Kraliçesi Hippolyta kadar güçlü anneme, beni her zaman destekleyen babama ve küçücük kalbinde kocaman sevgi barındıran kardeşime, tüm aileme teşekkürler! Engin bilgi denizlerine kaybolmaktan korkmayan ve öğrendiklerini bana aktarmaktan çekinmeyen Esma'ya, gülüşünü benden sakınmayıp hayatıma neşe katan Bellatrix Beril'e, Isies kadar neşeli Duru'ya, gölgelerde kaybolmaktan korkmayan Pınar'a ve Sherlock Holmes ruhlu Işıl'a teşekkürler! Beni her koşulda destekleyen ilkokul öğretmenime, düşüncelerimi her zaman dinleyen etütt öğretmenime teşekkürler! Ölüm Seremonisini ilhamlarımda kaybolmaktan korkarak, kah gülerek, kah heyecanlanarak yazdım. Kitaplar benim oksijenim gibidir, rol modelim olan yazarları baz alarak bende yazdım. Ütopyamı süsleyen o mesleğe, yazarlığa karşı bir adım atmış oldum. Kitabımı Güçlü Amazonlara ve onların Gümüş Tanrıçası Artemis'e, hayal dünyamı şefkati ile süsleyen Hades'e adıyorum. Üzüntülerimi lirinin tek notasıyla silen Apollon, çılgın partileriyle rüyalarımı süsleyen Dionysos, kibarlığına hayran olduğum Hestia, Olimpos’un son dakika dedikodularını benimle paylaşan başlı başına bir magazin ağı olan Afrodit, ve sihirbazlık numaralarıyla -bazıları şapkadan tavşan çıkarmak gibi klasik olsa da- beni büyüleyen Dolos'ta takdire şayan.
Tıpkı Augustus'un annesiyle babasını resmederken yaşadığı gibi, bende kocaman hayal dünyamı sayfalara sığdırmakta zorlandım. Fakat neden denemeyeyim ki? Dedim ve ortaya Ölüm Seremonisi çıktı.
Herkese tekrar ve tekrar teşekkürler!

ÖLÜM SEREMONİSİWhere stories live. Discover now