Doğum Günü

30.7K 380 24
                                    

1 hafta sonra

Bir hafta tam bir haftadır onu hiç görmemiştim. O günü hiç unutamayacaktım çünkü beni öpmüştü. Sürtük muamelesi yapmıştı. Her şeye rağmen onu seviyordum. Ve sevmeye devam edecektim. Belki aptallık belki de takıntıydı..

"Efsun!" Hande'nin bana seslenmesiyle ona döndüm. Hande benim en yakın arkadaşımdı.

"Kızım iyi misin sen, sana seslendim kaç defa duymadın! Elbisem nasıl olmuş?" 

Elbisesine baktım. Pembe tül bir elbiseydi. Üzerinde küçük parıltılı yıldızlar vardı. Tam Hande tarzıydı.Benim üzerimde ise mini siyah kadife hafif göğüs dekoltesi olan bir elbise vardı.

" İyiyim dalmışım sadece. Çok güzel olmuşsun doğum günü kızı."  Dedim gülümseyerek.

Bugün onun doğum günüydü. O da gelecekti. Bir haftalık özlemim bugün bitecekti.
"Yaa teşekkür ederim. Sende çok güzel olmuşsun. Hadi gel aşağı inelim birazdan misafirler gelir."  Başımla onayladım. Birlikte aşağı indik. Hande'nin evindeydik. Hande Onun kuzeniydi. Hande Ankara'dan İstanbul'a üniversite kazandığı için gelmişti. Handeyle Ankaradan tanışıyorduk. Onunla da öyle.

Davetliler yavaş yavaş gelmeye başlamıştı. O hâlâ gelmemişti. Efsun beni biriyle tanıştıracağını söyleyip yanına çağırdı. Yanında mavi gözlü sarışın yakışıklı bir adam vardı.

"Efsun, Burak üniversiteden arkadaşım. Burak bu da Efsun en yakın arkadaşım hatta kardeşim." Dedi Hande yüzünde büyük bir gülümsemeyle. Burak denen adama elimi uzatıp,

"Memnun oldum Burak. Hande senden çok bahsetti."  Dedim gülümseyerek. Evet Hande çok bahsetmişti. Her ne kadar reddetse de seviyordu. Burak uzattığım eli sıktı.

"Bende memnun oldum. Nasıl bahsetti gerçekten çok merak ediyorum?"  Dedi merakla elimi çektim Handeye bakıp sinsice sırıttım. Hande hemen söze atladı.
"Derslerde ne kadar yardımcı olduğunu falan anlattım ya."  Dedi bana kaş göz işaretleri yaparak.

"Yaa yaa hep anlattı senin derslerde yardımcı olduğunu. Ne kadar yakışıklı oluğunu." Dedim gülerek. Hande utanmıştı ve sonra görüşeceğiz bakışı atıyordu. Burak ise gülümseyerek Hande'nin gözlerinin içine bakıyordu. Onların bu haline gülümseyip etraftakilere bakmak için kafamı çevirdiğimde onu gördüm, gelmişti. Yine her zamanki gibi giyinmişti. Siyah bir gömlek aynı renk bir pantolon giymişti. Arkadaşlarıyla konuşuyordu. Ona baktığımı hissetmiş gibi kafasını çevirip bizim olduğumuz yere doğru baktı. Göz göze geldik. Bu tarafa doğru yürümeye başladı. Kalp atışlarım hızlanmıştı. Ona seslenen Handeye döndüm.

"Aa Karan abi, ne zaman geldin fark etmedim?"  Bende fark etmemiştim. Hande'nin yanına gidip sarıldı.

"Doğum günün kutlu olsun bücür. Arkadaşlarınla sohbet ediyordun fark etmemen normal." Dedi sakince.
Onu sadece Hande'nin yanında böyle sakin görüyordum. Bana bakmamıştı bile. Hande arkadaşlarını karşılamak için masadan ayrıldı. Burak'ta diğer arkadaşlarının yanına gitti. Sadece ben ve o vardık. O gün için ondan özür dileyecektim. Cümlemi toparlayıp dudaklarımı araladığım sırada konuşmaya başladı.

HazWhere stories live. Discover now