Yedinci Bölüm

17 7 25
                                    

- 1 hafta sonra -

Rüzgar Karanfil

Son zamanlarda kendimi oldukça halsiz hissediyordum,geceleri çalıştığım bara beş gündür uğramıyordum bile.
Arada öksürüyor,hapşırıyordum.
yataktan çıkmaya mecalim yoktu,tavanı izliyordum.

Kapımın tıklatılmasıyla abimin sesini duydum.
"Rüzgar gelebilir miyim kardeşim?"
"Gel" dedim kısık çıkan sesimle.
Abim içeri girdiğinde yatakta oturur pozisyona geçtim.
Abimin elinde bir bardak bitki çayı vardı.
Çayı bana uzattı içmem için.
"Sana bitki çayı getirdim,boğazına iyi gelir"
Çaydan bir yudum aldım,değişik ama hoş bir tadı vardı.
"Sen pek anlamazsın bu işlerden ama?" dedim tek kaşımı kaldırarak.

"Çayın tarifini Kuzey'in ev arkadaşlarından biri yani Simay'dan aldım" dedi utanarak.
Gülümsedim.
Simay Esin'in de ev arkadaşıydı.
Sahi Esin nasıldı,ne yapıyordu acaba?

"Kuzey nasıl toparladı mı?" dedim konuyu değiştirerek.
Abim başını salladı.
"Dikişlerini yakında alacaklar,daha iyi tabi"

Abim birden bana sarıldı.
Çayı masaya koyarak sarılışına karşılık verdim,abimi seviyordum.

"Sen biraz dinlen kardeşim ben dışarı çıkacağım,bir ihtiyacın olursa telefonum açık olacak"
ayağa kalkarak odadan çıkıp kapıyı kapattı.

Tekrar uzanacaktım ki telefonumun titremesiyle masaya uzanıp elime aldım.
Esin mail atmıştı.

"Simay söyledi rahatsızmışsın çok geçmiş olsun,şuan nasıl hissediyorsun,yalnız mısın?"

içimde tutmaya çalıştığım gözyaşlarımı serbest bıraktım.
Beni düşünüyordu,bana değer veriyordu.
Gözyaşlarımı yanımda duran peçeteyle sildim ve cevap yazdım.

"İyi sayılırım biraz öksürüyorum,bitki çayını içince geçer. Simay'a teşekkür ettiğimi söylersin"
anında cevap yazmıştı.

"Tabiki söylerim,ayrıca sana çok güzel bir haberim var. Bu sabah yayınevinin sahibi Mert Beyle görüştüm birkaç haftaya basılıp kitap olarak raflarda olacak masallarım,Dünya'ya açılıyoruz:)"

Bu çok iyi bir haberdi,Esin'in mutlu olması beni de mutlu etmişti.
hemen cevap yazdım.

"Bunu duyduğuma çok sevindim masal kahramanı.
Birlikte bunu kutlamayı çok isterdim"
cevap gelmeyince telefonu kapatıp tekrar uzandım.

Esin Demirkaya

Rüzgarla hastanede konuştuktan sonra pek görüşememiştik.

Mutfağa su almaya gittiğimde Simay'ın telefona bakarak güldüğünü gördüm.
Sürahiden bir bardak su doldurup yanındaki sandalyeye oturdum.

"Hayırdır Simaycım kimle konuşuyorsun?" dedim gülerek.
Başını telefondan kaldırıp cevap verdi.
"Kuzey'den Eser'in numarasını aldım da." dedi hevesli bir şekilde.
"Ee napıyorlarmış?"
içten içe Rüzgar'ı merak ediyordum.
"Evdelermiş Rüzgar biraz rahatsızlanmış onun için ne yapabilirim dedi bende bizim bitki çayının tarifini verdim"
Meraklı hâlim yerini mutsuzluğa bırakmıştı.
Simay yanağımdan makas aldı.
"Ya sen Rüzgarına mı üzüldün kıyamam ki.
Umut seni bırakır eniştenin evine"

enişteci çıktı ya bizim simoş,görüyor musun?
evet görüyorum içses.

Umutla beraber arabaya bindik ve radyoyu açtım.
Kenan Doğulu'nun Doktor parçası çalıyordu.
Telefonumu açıp Rüzgar'a mail attım ve güzel haberler verdim.
Sabah Mert Bey beni arayıp konuşmak için atölyeye davet etmişti.
Çocuklarla geçirdiğim vakitlerde aklıma yazacak birçok şey de gelmişti.
Detayları konuştuktan sonra el sıkıştık ve oradan ayrılmıştım.

Bir Rüzgar EsintisiWhere stories live. Discover now