10. BÖLÜM

83 8 4
                                    

ᕙ⁠[⁠・⁠۝・⁠]⁠ᕗ
Heng: "Anılarım canlanıyor ama."

Nam: "Siktir et, yeni anıların yaşanmasına bak."

Nam haklı, bugün bir adım atmalıyım. Girişten kişi başı 10 bilet alıp içeri girdik. Bana kalırsa hepsine binmek istiyorum. Freen bana gelip binebilir o ayrı konu.

Freen: " Önce şu vurmalı şeye gitsek olur mu?"

Nam: "Vurmalı şey HAHAHAHAHAHAHAHA."

Freen: "Kes sesini aptal anladınız işte."

Heng: "Minik Freen vurmak mı istiyorsun sen. E tabi Becky'den dayak yedikten sonra normal."

Freen bir tık sert bir tokat attı, bir tık.

Freen: "Gördün mü dayak yemek nasılmış. Yürüyün hadi."

Beraber 'vurmalı şeye' gittik. Biraz sıra vardı. Beklemek değer bence. 5 dakika sonra sıra bize geldi. Hepimiz aynı anda vurabilirdik. Benim atışlarımın bazıları tutmadı. Siktir, neden olmuyor?

Freen: "Yardım edeyim mi?"

Arkama geçip ellerini tabancaya koydu. Sarılıyordu. Ama dayıyormuş gibiydi. Elleri, benimkilerin üstündeydi. İki atışın ikiside tuttu. Büyük ayıcığı vurdu, en istediğim.

Becky: "Vurduk, VURDUK!"

Sevinçten bağırdım ve Freen'e sımsıkı sarıldım. Tabii ki bilerek. Biraz bekledikten sonra kendimi geri çektim. Freen'in tepkisi çok güzeldi. Sadece bakakalmıştı. Nam ve Heng hala atış yapıyorlardı.

Becky: "Onları bekleyelim mi?"

Freen: "Evet."

Bir kaç dakika sonra onlarınki de bitti. Beraber limonata almak için kafeye girdik. 4 limonata aldık ve ben ödedim. Limonata içerken nereye girelim diye bakınıyorduk.

Nam: "Bence gondola binelim."

Heng: "EVETT."

El ele tutuşup gondola koştuk. İlk defa lunaparka giden çocuklar gibiydik. Diğerlerinin ne düşündüğü ilk defa sikimde değildi. Biletleri verip gondola bindik. Sırayla ben, Freen, Nam ve Heng.

Tüm kötü düşünceleri kafamdan sildim. Sadece eğlenceye odaklanmak istiyorum. Gondol hızlanmaya başladı. Arada Heng kusacak gibi oldu ama kusmadı. Freen yüksekten korkmuş olacak ki elimi sıktı.

Becky: "İyi misin?"

Freen derin bir nefes alarak.

Freen: "Sanırım. Uzun zamandır binmedim ve bu, siktir çok yukarda."

Evet bindiğimiz gondol cidden çok büyük ve çok yukarı çıkıyordu. Elini sıktım ve gözlerini kapatmasını söyledim. Öyle de yaptı. Nam ve ben bakıştık ve güldük.
Gondoldan indiğimizden Freen ve Heng yeri öpüyordu.

Becky: "Hahahaha, hadi ama o kadar da değildi."

Freen: "O kadar değil miydi? Ölüyordum be."

Heng: "Kussam önümdeki kel adam beni öldürürdü. Ah başım dönüyor."

Heng bana ve Nam'a tutundu. İkiside sakinleştikten sonra daha heyecanlı birşey istediler. Hız treni.

Becky: "Siz ciddi misiniz, gondola katlanamadınız bunda net ölürsünüz."

Freen: "Sence umrumda mı?"

Becky: "Evet."
Dinlemediler ve hız trenine gittiler. Bizden peşlerinden gittik. Söylenilenlere göre burdaki tren, Tayland'ın en hızlısıymış. Artık çok geç, bindik.
İkişer ikişer oturduk. Freen yine yanımdaydı. Üstüme kusmasın yeter.

OYUNBOZANWhere stories live. Discover now