MAVERA | 27

16.5K 1.3K 862
                                    

Bu kitapta geçen isimler, yerler ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür. Kitap tamamen kurgudan ibaretdir. Tüm hakları tarafımdan korunuyor. Kitapta, diğer kitaplardan alıntı,çalıntı yoktur!

Kitapta geçen örgüt, tim, üs isimleri tamamen benim uydurmamdır. Yaşanan olayların gerçeklik ile alakası yoktur. Hikayenin geçtiği ve geçeceği yerler hayal dünyama ve gerçek dünyaya uygun lanse edilecek, buna dikkat edin. Eğer her hangi bir örgüt veya Üs isimleri ile burada gördüğünüz isimler aynı olursa, bu tamamen tesadüftür

Bölüme başlamadan önce yıldıza basar mısınız? Ve rica ediyorum,satır arası yorumlarda fikirlerinizi belirtin. Sizinle sohbet etmek çok güzel çünkü...


OY SINIRI: 1800
YORUM SINIRI: 1000
(sınır geçsin diye harf, rakam ve emoji ile yorumları doldurmayın. Bunu yapan kişilerin hesaplarını engelleyeceğim. Okuduğunuz bölüme oy verin lütfen. Sınır geçmeden bölüm diye yazmayın, gelmeyecek.)

Lütfen başka kitaplardan bahsetmeyin

Bu bölüm, İkinci Karabağ savaşında şehit düşen Hudayar Yusifzade'ye ve diğer tüm askerlere, yurtlarını terk etmeden can veren sivillere, yıllarca vatan hasreti ile yaşayan kişilere ithafımdır.

27. MAVERA | ZAMANA İNAT

 MAVERA | ZAMANA İNAT

Oops! Această imagine nu respectă Ghidul de Conținut. Pentru a continua publicarea, te rugăm să înlături imaginea sau să încarci o altă imagine.

💂🦋


"İn-me-ye-ce-ğim!" Diye heceledim tek tek kelimeleri. Ellerimi göğsümde birleştirip, başımı karşıya çevirdim hızla.

"Beni delirtme kadın!" Diyen sesi oldukça yüksekti.

"Akıllı değilsin zaten!"

"Sen de değilsin!"

"Siktir git, Karam!" Sinirle nefes alıp kaşlarımı derince çattım.

Elimi uzatıp arabanın kapısını açacağım sırada, "eğer bu arabadan bu kıyafetle inersen, seni mahvederim." Diyen korkutucu sesini duydum.

Önce kaşlarım havalandı, sonra çatıldı. Sırtım hâlâ ona dönükken ve elim kapının kulpundayken, "ne?" Diye sordum. Yüzümün aldığı şekil alay dolu değildi. Korkutucu da değildi. Garipti ve bunu bilmek onun yutkunmasına neden oldu. Başımı çevirip omuzumun üzerinden ona baktım. "Ne dedin sen?"

Duraksadı. Söylediği kelimeden pişman olmuştu. "Şaka ya-" sustu çünkü geri adım atarak karizmasının çizilmesine izin vermek istemiyordu. "Bu kılıkla arabadan inmeyeceksin!"

Sırıttım. "Oldu hayatım, başka ne yapayım? Çöpe de atayım mı kıyafetlerimi?"

"Fena olmaz."

Benim alayla konuşmamı ciddi algılaması sinirden kızarmamı sağladı. Onu dinlemeyip kapıyı açmak istedim fakat yapamadım. Gözlerim kocaman açılırken, "yok artık." Dedim şaşkınlıkla. "Kapıyı kilitlemiş olamazsın, değil mi?"

AŞK-I MAVERAUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum