30'

227 21 169
                                    

Gecmis 1 Nisan sakasi yapayim dedim.

Ne finali arkadaşlar fic bu haldeyken

İyi okumalar💕

💌

Jeongin

"Gerçekten dinlemeyecek misin?"

Evet? Aynı şeyleri bin kere duyduğum için dinlemek gelmiyor içimden. Sıktı artık bu bana olan güvensizliği. Arkadaşlarımı kıskanmasından sıkıldım.

"Aynı şeyleri bin kere dinledim ben hyunjin. Gayet aklı başında yetişkin bir bireyim. Sevgilim 'ondan uzak dur' dedi diye arkadaşımla arama mesafe koymamı bekleme benden. O tip insanlardan değilim kusura bakma."

Ne zannediyordu ki beni? Onun gibi aldatan birisi olduğumu düşünüyor olabilir ama ben onun gibi değilim.

Yanında ayrılarak onu bahçede yalnız bıraktım. Deli gibi seviyorum onu ve o hâlâ saçma sapan güven sorunları yapıyordu. Minhodan kıskanması ayrı bir saçmalık. Minho önceden benden hoşlansa bile artık onun konusunu bile açmıyordu ve minho ile olmak beni mutlu ediyordu. Arkadaş olamaz mıyım sırf zamanında benden hoşlandı diye?

Çocukların yanına oturduğumda minho sorun olduğunu anlayıp koluma dokundu. Bir şey olmadığını söyledim. Şimdi iki saat ona da anlatamazdım.

Birlikte birkaç oyun oynarken Hyunjin'in yukarıya çıktığını gördüm. Şimdiden pişman olmuştum ona o kadar sert davrandığım için. Bu hayata pişman olmaya falan mı geldim?

"Sende sıra jeongin." Gözlerimi merdivenden ayırıp önümden kart çektim. Bir süre oyun oynamaya devam ettikten sonra geç olduğu için bazıları odalarına çıktı.

Bende odama çıkıp uyuyan sevgilimin yanına uzandım.

"Off özür dilerim." Dedim sanki duyacakmış gibi. Birkaç gündür gördüğüm rüyalar yüzünden aklıma iyice karışmıştı. Onda suç yoktu ama hep ona patlıyordum.

Kolunu kaldırıp kollarının arasına girdim. Beni kendine sıkıca sarınca boynuna bir öpücük bıraktım. Hala uyuyordu.

Ağzı açık uyuyan sevgilime gülüp ağzını kapattım. Tekrar ağzını açınca dudağını öpüp kafamı kolunun üstüne koydum. Orada uyuyakaldıktan sonra şimşek sesleri beni tam uyutmadığı için kalmıştım.

Hâlâ bana sarılı olan sevgilime daha da yaklaşıp ısınmaya çalıştım. Üşümüştüm. Tekrar yüksek sesle şimşek çakınca oflayarak gözlerimi ovaladım. Hyunjin'in yanından kalkarak su içmeye indim.

Suyu içerken karanlıkta yeni gördüğüm bedenle korkarak geriye gittim. Elimdeki bardak tezgaha düştü. Kırılmadı ama çıkan ses bu büyük evde yüksek sese neden oldu.

"Ne yapıyorsun orada?"

lambayı açıp elindeki su bardağını gösterdi.

"Korktum."

O gülerek elindeki bardağı bıraktı. "Uyku tutmadı dimi?"

"Aslında güzel uyuyordum..." Evet sevgilim ile güzelce yatıyordum."ta ki şu lanetli şimşeğe kadar" dediğim an tekrar gürültü oldu.

"Uyuyamıyorsen eğer gel birlikte kahve içelim."

Aslında reddetmek istedim. Üşüyordum. Hyunjin ile uyumak istedim ama bunu söylemeden minho kahveleri hazırlamaya başladı.

"Tamam kabul ettiğine göre hazırlamam da bir sakınca yok."

"Tamam bir bardak içelim o zaman."

O kahveleri hazırlayıp bardağı da bana uzattı. Birlikte balkondaki sandalyelere oturup önümüzdeki kahveleri içtik.

mokita, hyuninWhere stories live. Discover now