21

92 10 17
                                    

mingi
arkadaşlar
yunhonun doğum gününe az kaldı
şimdi napıcaz

hongjoong
işte sanın evde buluşacaz
yunhoyu da biri süpriz getirsin

jongho
ben getiririm

hongjoong
heh onu da ayarladık
tamam işte bu kadar

mingi
e evi süslemicek miyiz

san
o gün bana gelin
zaten jongho yunhoyu geç getirir
o zamama kadar evi süsleriz

mingi
iyi o zaman

Mingi çalan kapıyla telefonunu kapadı ve kapıya koştu. Kapının yanındaki aynaya baktı ve saçını başını düzeltti, ağzı kokuyor mu diye avuç içine nefesini verip kokladı, kokmuyordu. Kendini hazırladı ve kapıyı açtı lakin beklemediği bir şeyle karşılaştı: kapıdaki Yunho değil, mahalleden bir çocuktu

"Seongchul?"

"Mingi abi bizimkilerle maç yapacağız sende bize katılmak ister misin?" Seongchul 8 yaşındaki bir delikanlıydı. Genellikle okul çıkışı hep halı sahaya gider arkadaşlarıyla maç yapardı. Mahallede oturan tüm sakinler çocuğu tanırdı, çocuk da onları tanırdı. Bazen Mingi halı sahanın ordan geçerdi ve işi yoksa oradaki çocuklara katılırdı bu yüzden gelip Mingi'ye sordu

"olmaz benim bugün işim var"

"ya abi hadi halı sahaya adam lazım lütfen"

"olmaz dedim duymuyor musun? Başka gün"

"abi bugün çok lazımsın hem de hiç olmadığı kadar"

"o niyeymiş?"

"karşı okuldan çocuklara hava yaptım biz kazanacağız diye şimdi sen olmazsan nasıl kazanacağız?"

"oğlum yaşın kaç başın kaç ne böyle hava atmalar?"

"abi nolur gel bak çok ihtiyacımız var sana, yanımızda kapı gibi bir abimiz olduğunu göstermemiz lazım"

"Seongchul benim bugün çok önemli işim var, olmaz"

"ya abi" Mingi daha lafını bitirmesine izin vermeden kapamıştı kapıyı. Aslında maça çağırdıklarında genellikle giderdi ve küçük çocuklara futbolda daha iyi olmaları için birkaç taktik verirdi ama bugün onun sevgilisi Yunho gelecekti ve bu gerçekten önemliydi. Belki de mesajlaştıkları gibi Yunho'yla beraber yatacaklardı

kapı tekrar çaldığında yine koşa koşa gitti. Aynaya baktı; saçını düzeltti, üstünü düzeltti ve son bir kez boydan bakıp kapıyı açtı. Gelen gene Seongchul'du

"abi şimdi gelmiyor musun?"

"hayırdan anlamıyor musun?"

"öfff!" Mingi tekrar kapıyı kaparken Seongchul ayağıyla kapıyı tuttu "abi bari para verir misin?"

"niye ben bankamatik miyim?"

"iddiayı kaybedeceğiz bari parayı ver de onlara verelim"

"lan bende para mı var? Ayrıca yürü git babandan al ne diye benden istiyorsun?"

hi, yungi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin