Bölüm 7

25 7 11
                                    

Esma

Gözlerimi açtığımda yine buradaydım. Üzülüyordum, umutsuzdum. Sadece ne olduğunu çözmek istiyorum. Belki de çok fazla düşünüyorumdur. Her şeyin fazlası zarar değil mi? Hiç ayağa dahi kalkmak istemiyorum. Şuracıkta ölsem nolurduki? Her şeyin benim yüzümden olması gerçeğide beni üzüyor. Bir insan ne yaparsa mutlu olabilirdi? Şahsen ben arkadaşlarımla en değerli vakitlerimi geçirmek isterdim. Aileme bile tercih etmişken başımıza neler geldi. Burası masum değil. Zaten yalan dünya, her şey boş. Ne için çabalıyoruz?

Hiç bir şey olmamış gibi ayağa kalktım. Neden Elif'in evinde kalıyoruz ki? Bu ev çok sorunlu. Benim o biçim evim varken düştüğüm hallere bak.

Aniden dün olanlar aklıma gelince yoğun korku ve gerginlik tüm vücudumu sarıverdi. Ve evet düşündüğüm şey oldu. Yine sesler duymaya başladım yine ve yine! Sertçe ellerimi kafama vurdum. Geçmesini bekledim. Artık dayanamıyorum.

Hızla kendimi evden dışarıya attım. Hızlı adımlar atarken "Hadi be bu lanetten kurtulmam gerek!!"

Beynim resmen durdu. Yerimde tökezledim. Tekrar kafama sertçe vurmaya başladım. Ah gerçekten bu seslerden nefret ediyorum. Beni anlamaları için yaşamaları gerekiyor. Zaten bizim takımda her şeyi ben düşünmeliyim. Yoksa diğerlerinin akıl edeceği yok. İnsanların içerisinde bile değiliz. Bir dağ başında neymiş Elif'in büyükannesinin evinde kalıyormuşuz. Kulağa saçma ve salakça geliyor. Hangi aklı başında insan burada yaşar? İnsanların içerisinde bir aşk hayatımız olabilirdi fakat biz burada lanetle uğraşıyoruz. 

Aklıma yine sihir geldi. Diğerlerinin asla aklına gelmiyor. Hızlı bir şekilde tüm bildiğim sihirleri uyguladım. Yaptım, yaptım ve daha fazla yaptım. Hayır sesler durmuyordu. Üstelik sihir bedenime sanki ağır bir yükmüş gibi geliyordu. Uygulamaya devam ettim. Sonucu ne olursa olsun şu an bu seslerden kurtulmak için her şeyi yapabilirim. Sihirlerimin ardı ardını kesmiyordu. Başım çok kötü ağrımaya başlamıştı. Sihir yapmayı kesmek zorunda kalıp soluklanmaya başladım. Bir elim kalbimin üzerindeyken diğer elim ise dizimin üstündeydi. Resmen iki büklüm olmuştum. Her zaman olduğu gibi "Yapabilirim." diye kendime motivasyon verdim.

Sihir yapmaya devam ettim. Cidden bilmediğim sihirleride öğrenmiş oldum. Başımın ağrısı bana düşman kesilmişti gitmek bilmiyordu. Peki ya o sesler? Beynim patlama devresindeydi. Tekrar durdum ve nefes nefese kaldım. Tamamıyla nefesim düzene giremeden sihir uygulamaya devam ettim. Üst üste sihir yaptım. Ardı gelmiyordu. Sihirler bitmiyordu. Başımın ağrısı iyice arttı. Neden? Neden ben olmak zorunda? Bir daha karışmayacağım böyle işlere. Kaçma derecesine getirdikleri ilk an intihar bile olsa kandırır öyle giderim yani kaçmak için her yolu denerim. Sihirlerin ardı gelmezken yerimde sağa sola tökezledim. İki elimlede başımı sımsıkı tuttum. Sanki bıraksam patlayacak gibiydi. Ayakta duracak gücüm kalmayınca gözlerim karardı ve yere düştüm.

Suna'nın "Esma!" diye bağırarak üzerine geldiğini fark ettim. Onu silik silik görüyordum. Hayır Esma bilincini sakın kaybetme. "Esma! Esma! Esma!" Sürekli kendi ismimi duyuyordum. Endişelenmişti. Ona inanamadım. Benim için endişeleniyordu. Beni kaldırmaya çalışırken iyice üzerime çöktüğünün farkında değildi. Suna Esma diye bağırmayı bırakıp bu seferde Elif diye bağırmaya başladı. "Elif koş yetiş" diyen sesini duyar gibi olmuştum. Gözlerimi yavaşça açmaya çalıştığımda, Suna'nın tekrar üzerime eğildiğini gördüm. Onun endişeli gözlerini gördüm. "Esma kalk! Elif koş!"

Elif sonunda dışarıya çıkmayı başarmıştı. Mucizevi olay. Elif, "N'oldu?" diye sordu.

Elif'in yüzünde ilk şaşırma daha sonra ise gülme ifadesi yer aldı. Gülüyordu. Elif gerçekten de şu cümleyi kurmuştu, "Kıyamet kopuyor sandım." Halâda pişkin pişkin gülüyordu. Şuradan bir kalksaydım onu fena ederdim.

3 LANET Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang