Bölüm 8

11 6 0
                                    

Esma

Anlamıyorum. Bu lanet beni yoruyordu. Bu iki veletle hiç idare edilmiyor. Şu an istesem gidebilirim. Aslında istesem her şeyi yapabilirim ama neyse. Durup lanet ile ilgili her şey çözeceğim. Suna'yı darp edip o dolabın içine sıkıştırmasaydım şu an ne yapıyor olurduk? Merak ediyorum doğrusu.

Söylemişken dağ başında yalnız değiliz bu mutlu bir haber. Burada gözleri cin gibi bakan bir çocuk var. Ayrıca bir kaç ev ve restaurant'ta var. O çocuk bir keresinde bana Elif'i sormuştu. Diye düşünürken kötü insan lafın üstüne gelirmiş. Gereksiz bakışlarını üzerime dikerek buraya doğru geliyordu. Yani iki dakika yalnız kalalım diyorum. Biri gidiyor diğeri geliyor. Uğraş uğraşabilirsen Esma cabbar.

Elif, "Bakıyorumda birileri iyileşmiş." dedi. Bu kızın benimle derdi neydi? Ölümcül bakışlarımı onun üzerine dikerek "Üzüldün mü?" diye sordum.

"Sana karşı herhangi bir duygu gelişimi yaşamadım. Ne üzüldüm ne de mutlu oldum." Hiç uğraşasım yoktu.

"Ne var?"

"Ne var asıl sana ne var? Bana attığın iftiradan bahsediyorum."

Hiç çenemi yormak istemiyorum. Ağzının payını verip onu buradan göndermek istiyorum. Açtığı konuya bak. Komik. Lanetle ilgilenmek bile daha az çekici.

"Milatta mı kaldın sen?"

"Bana iftira attın farkında mısın?"

Cevap vermiyorum ki kudursun. Belki gider. Şu an için yaptığım şey onun gözlerinin içine bakarak sırıtmak.

"Farkında mısın? Bizim aramızı bozuyorsun. En başından beri aptal kıskançlığından dolayı Suna'yı oraya tıktın. Şimdi de ben yapmışım gibi gösteriyorsun. İyi yi oynama. Biraz gerçekleri gösterelim. Gerçek seni göster. "
Elif cevap vermediğimi görünce sinirli bir tavırla, "Cevap versene ne yaptığının farkında mısın?"

Onun sinirine karşı son derece sakin bir şekilde, "Ben her zaman ne yaptığımın farkındayımdır." Dedim.

"Evet Elif bence de gerçekleri gösterelim. Bana söylesene Suna'nın sana sert yapmasının benimle ne alakası var? Suna'cığın sana söylemedimi? Onu dövdüğümü, dolaba tıktığımı? Ha? Niye bana değil de sana tavırlı hiç düşündün mü?"

"Bana iftira attığın için olabilir mi acaba?"

"Sana iftira attığıma dair vahiy mi indi? Ben sadece bir kaç işime karışırsın diye seni bir yere kapattım o kadar. İftira attığımda nereden çıktı?"

Elif sustu ve uzun bir sessizliğe girdik. Sonunda sustu umarım bir an önce yanımdan uzaklaşır. Sessizliği komik cümlesiyle bozdu.

"Kaybetmen için elimden geleni yapacağım." dedi ve kalkmak için yeltendi.

Bir dakika o kalkıyormuydu. Evet evet sonunda gidiyordu. Şükürler olsun. Son darbeyide vurmayı ihmal etmedim. Sakin bir sesle,

"Elinden gelenler yetmez fazlası gerekir" dedim.

Yaklaşık 1 saat kafamı dinleyebilmiştim. Bu süre zarfında iki velette beni rahatsız etmedi. Vay arkadaş iki kişilik bir evde yaşıyoruz kimseciklerde yok yani ikiside yetiyor kafamı şişirmeye.

Telefonuma gelen bildirimle telefonumu elime aldım.

"Başlarım şimdi dans provasına dağ başında kime gösteri yapacağız?" Dedim ve bildirimleri sessize aldım.

Kafamı biraz daha dinlesem çok iyi olur. Gözlerimi gökyüzüne diktim ve içime temiz havayı çektim. Tabi ki benim huzurlu anım uzun sürmeyecekti! Yine sesler duymaya başladım.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 10 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

3 LANET Where stories live. Discover now