12.BOLUM⭐

57 10 5
                                    


🧝‍♀️: En son olanları unuttuysanız, lütfen 11.bölümün son kısmını okuyunuz.

"Jisung senin kafanı kırarım."

"Yaa ama hyung biz böyle anlamamıştık.
Seni kınıyorum. Olmaz böyle."

"Lan yanaklarını sevdiğim, bari girmeden biraz daha önce söyleseydin hazmederdim. Kapıda niçin söylüyorsun?"

"Ama hyung~"

"Seni gözüm görmesin Jisung. Hepiniz kötü insanlar olmuşsunuz."

"Hıhhh?"

"Diğerlerini de yanlış yola sokma. Sana güvenmiyorum."

"YAAAA HYUNG!"

"Sus. Gir içeri."

"Pekii~"

Jisung süt dökmüş kedi misali odaya girmişti, chan hyungu ile.

Odaya girer girmez Hyunjin'in yatağın üstünden, Jisung'un üstüne atlaması bir olmuştu. İkisi de yere devrilmisti.
Chan ile Chang bunu hiç umursamayıp, kıyafet seçiyorlardı. Sonuçta Changbin'in bir randevusu vardı ve JİSUNG KİMDİ Kİ!?

"Jisung hemen benimle geliyorsun. Abim gelmiş. Onu karşılamalıyız."

"Ya tamam.
Abin Eunwoo'dan hoşlananıyordu değil mi?"

"Ha- ABİMİN EUNWOO'DAN HOŞLANDIĞINI NEREDEN BILIYORSUN!?"

Jisung parmağını Hyunjin'in dudaklarına götürüp susturdu.

"Ben her zaman her şeyi bilirim."

Hayır... Changbin'den öğrenmişti.

Hyunjin ona anlamaz bakışlar attı. Nasıl öğrendiğini sorgulama işini sonraya bırakmaya karar verdi ve jisung'u kolundan çekiştirip koşmaya başladı.

Odadan çıkarken, Jisung kolunu kapıya çarpmıştı. Müdürün odasına gelene kadarda kollarını en az yirmi kez duvarlar çarpmıştı.

Hyunjin'in bacakları çok uzundu ve ikisi beraber koşarken,daha çok Hyunjin Jisung'u uçurtma gibi havada sürüklüyor oluyordu.

Jisung Hyunjin'in prens olduğunu ve bu boyun hanedan'ında en kısa boy olduğunu bilmiyordu. Sadece Hyunjin'in abisinin,eşcinsel olduğundan haberdardı.

"Jisung bu arada gelen abim Hwang Chansung."

Jisung eliyle okey işareti yapıp tamamdır dedi ve müdürün odasına girdiler.

"Merhabalar Müdürüm, abim ziyarete gelmiş. Onunla nerede görüşebilirim?"

"Ahh, Hyunjin'ciğim, abini özel konuk odalarımızda ağırladık. Orada görüşebilirsiniz ama ondan önce seninle bir işim olacak. Kısa sürer."

"Pekii hocam."

Hyunjin Jisung'a döndü.

"Sen git abimin yanına. Tanışırsınız. Ben işimi halledip geleceğim."

"Tamamdır. Görüşürüz. -Müdüre doğru-
İyi günler müdürüm." dedi ve odadan çıktı.

Alt kata yani konuklar odasına ilerledi. Hyunjin'in ailesi zengin olmalıydı. Yoksa müdür onları bu odaya almazdı.

Derin bir nefes aldı ve odaya girdi. Garip bir his vardı içinde. O olumsuz his.

Hissi yok etmeye çalıştı. Kocaman gülümsedi. Ve kapıyı açıp içeriye firdi

"Mehabalar efendim. Hoş geldiniz. Ben Hyunjin'in arkadaşıyım. Kendisi birazdan gelir."

Dakikalar geçmişti. Hyunjin hala gelmemişti. Bir konuşma için olması gerekenden daha fazlaydı bu süre. Önemli bir konuydu konuştukları. Onların hayatını etkileyecek bir konu...

O sırada konuk odasından kahkaha sesleri yükseliyordu. Jisung ve Chansung kaynaşmışlardı. Jisung'un, istese güldüremeyeceği, kendini sevdiremeyeceği kişi yoktu. Chansung'a da kendisini sevdirmesi gerekiyordu. Arkadaşının abisiydi sonuçta ve tahminen zengindi.

"Peki hoşlandığınız birileri var mı? Hyunjin bizim orada hiçbir kızdan hoşlanmazdı. Buldu mu birilerini?"

"Hyunjin kızlardan hoşlanmıyor ki."

Adam bir kahkaha attı.

Adam tam konuşacakken, Jisung devam ettirdi.

"O Felix'ten hoşlanıyor. Bi görsen Felix'i dünyalar güzeli bir erkek. Çoğu kızdan daha güzel."

"Nasıl yani?"

"Böyle anlatamam ki! Görmelisin onun yüzünü. Tamamen melek gibi."

Adam tam konuşacakken Jisung yine devam ettirdi konuşmasını.

"Hyunjin dışlanacak ya da sevdiği ile olamayacak diye hiç korkma. Felix de ben de hatta tüm arkadaşlarımız erkeklerden hoşlanıyor. Bizim başkasına ihtiyacımız yok. Biz sekiz arkadaş birbirimizi her yerde koruruz. Şu an aramızda hiç sevgili olan yok ama herkesin hoşlandığı birisi var.
Mesela ben Minho'dan hoşlanıyorum. Onu tanırsın. Hyunjin'in arkadaşı. Sonra Chan ile Seungmin ve Changbin ile Jeongin birbirinden hoşlanıyor. Grubun içinde hem arkadaşlarımız hem de hoşlandığımız kişi var. Her şeyiyle mükemmel bir grubuz."

Hyunjin içeri girdi.

"Hoş geldin Hyung."

Jisung aralıksız konuşmaya fazlasıyla alışmış olacak ki yine lafa atladı.

"Oh be!Sonunda geldin Hyunjin. Biz de abine bizimkilerden bahsediyordum. Birazcık da özel konulara girmiş olabiliriz ama sorun olmaz umarım."

Jisung fısıldayan devam ettirdi.
"Küçükken durmadan altına işiyormuşsun."

Hyunjin'in yüzü düştü.

Jisung buna kahkaha attı ama Hyunjin'i rahatsız eden başka bir konuydu.

"Bizden neyi bahsediyordun Jisung?"

"Senin Felix'ten hoşlanmanı, sekizimizin arkadaşlığını, diğer çiftlerimizi-"

Hyunjin Jisung sözlerini bitirmeden abisinin ayaklarına kapandı.

"Hyung n'olur yapma!N'olur yapma! Yaşayamam ben...Lütfen!"

Jisung,ne döndüğünü anlayamamıştı. Ne oluyordu?

"Hyung, lütfen yapma...Onlara zarar verme..."

Sesi güçsüz çıkıyordu.

*****************************************

🧝‍♀️: Olayların artık başlaması gerekiyordu. Ama üzülmeyin sizi üzmeyi çok planlamıyorum.

En sevdiğiniz 2PM şarkısı ne?
Benimki klasik olacak ama My House
(Eklediğim karakter -Hwang Chansung- 2PM grubundan)

🙋🏽: bölüm cumartesi günü gelmis ve ben daha yeni yüklüyor olabilirim... Bayram hazırlıkları fln olunca tamamen unuttum.

Bu arada ILLIT'in debut şarkısını beğendiniz mi? Bence cok güzel.

Her neyse iyi okumalar! Daha bayram gelmedi ama iyi bayramlar! Takipte Kalın!!

Sensedim³¹⁷Where stories live. Discover now