Bölüm 1: Yolculukla Gelen

7 1 0
                                    

Yıllar Önce,

Emhis bölgesi ile Başkent Valori arasında bir yer...

...

Mesafeye rağmen görünen başkentin dış kalesi bir güneş gibi gözlerinde parlamıştı.

Uzun ve yorucu yolculuğun ardından hedeflerine az kaldığı için gerginlikleri azaldı.

Planladıkları gibi giderse dağdaki patikadan başkente ulaşmaları yarım günden daha az süreceği için geceyi sıcak yataklarında geçirebileceklerdi.

Rihim, malları taşıyan yük arabasının arkasındaki daha küçük bir arabada babası ve annesi ile yolculuk yapıyordu.

Yolculuk boyunca mola vermemeleri Rihim'in gelecekteki konforlu hayatını kalıcı bir pişikle mücadele etmeye zorlayacak gibiydi. Buna rağmen babasını ikna edememişti.

Babası, ailesi ve malların selameti arasında keskin bir seçim yaptı ve ailesinin bilhassa kızının yanında pişik olma tehlikesiyle yolculuk yaptığını görmezden geldi.

Onun tüccar kafası başına ilk defa dertler açmıyordu. Kar elde etmek için yaşaması bir nevi babasız büyümesinin yegane sebebiydi. Aralarında olması gereken ebeveyn-çocuk ilişkisi evlerine arada bir uğrayan yabancı bir figür ve ondan çekinen çocuktan öteye geçememişti. Hayatı boyunca o kadar uzaktaydı ki özlemle kurduğu kardeş hayalleri bile sayesinde çöp olmuştu. Bu işkoliklikle Rihim'in doğması bir mucize sayılırdı.

Tabi ki bir kardeşi olmuştu. Rihim büyüyüp kardeş istemediğine karar verdikten sonra ailesinden gelen ironik bir sürprizdi. Annesi ve babası düzelen ev ekonomisiyle beraber aşklarını tazelerlerken bakıcılık yapmak zorunda kaldığı yanında mışıl mışıl uyuyan çocuğa baktı. En azından tatlıydı.

Ah... babası yüzünden dertleri bitmiyordu.

Ama bu seferki acınasıydı. Ve kimseye söylemeye cüret edemeyecek kadar utanç verici.

Lanet olası pişik tehlikesi.

"Neden bu eziyeti çekmek zorundayım?"

"Akılsız başın kahrını beden çekermiş."

Bunalmış ve kırmızıya dönmüş yüzünü annesine çevirdi. Bu yolculuğa alışık olduğu için babası gibi rahat pamuk gömlek ve bol bir pantolon giymişti.

Böyle bir bilgiden yola çıkana kadar mahrum bırakılmasına inanamıyordu. Annesine gıpta ile baktı.

"Sadece bir buçuk günlük mesafede demiştin."

"Daha rahat kıyafetler giymeni tavsiye etmiştim."

"Ama nedenini hiç söylemedin."

"Annen ne zaman gereksiz bir şey söyledi? Kaç yaşına geldin."

Başkente taşınacakları için güzel şeyler giymek istemişti. İlk anlar da bir sıkıntı yoktu ancak hedeflerine yaklaştıkça hava ısınmış yolculuk için hazırladığı bavulu çöp olmuştu. Uzun yolculuğu ilk defa deneyimleyen biri olarak bu kadar gelişigüzel hazırlandığı için pişman olurken annesinin alaylı gülümsemesine takılı kaldı.

"Benim bu halde olmamdan zevk mi alıyorsun?"

Sıcaktan terlemiş, kıyafetinin parlak ve rahatsız eden kumaşı derisine yapışmıştı. Ufacık bir harekette tahriş eden bir sürtünmeye neden oluyordu. Yanakları utançtan değil sıcaktan isilik çıkarmışçasına al al olmuştu. Yüzüne hunharca salladığı yelpazeden kolu ağrıyordu. Arabanın içine penceredeki tülden üfleyen hava bile sıcaktı.

Sevmek yada SevmemekWhere stories live. Discover now