7

34 3 2
                                    


08112023

"Yeonjun sık sık bahsederdi senden. Bizzat tanıştığımız için mutluyum."

Mutfakta bulaşıkları yıkamakla meşgul olandı şimdi söz konusu olan kişi. İzlediği yıldızlardan çekerken bakışlarını gülümsemişti Beomgyu.

"Bende öyle. Elim boş geldiğim için üzgünüm. Biraz son dakika oldu gelmem."

"Bir müzisyen hiçbir zaman eli boş gelmez. Varlığın ve torunumun gözlerindeki neşe olman yeter."

Çoğunlukla Bayan Choi'nin konuştuğu, Yeonjun'un küçüklüğüne dair hikayeler anlattığı ve sık sık aşık olduğunun gülümsemesini zahmetsizce izlediği bir akşam yemeğinin üzerine sakince oturuyorlardı şimdi.

Beomgyu gitmek istesede uzun yol nedeniyle kalması için ısrarcı olmuştu Bayan Choi. Değerlisi rahatsız olmasın diye araya girmek bir kenara dursun, sıklıkla dahil olmaktan kaçınmıştı sohbetlere Yeonjun.

Beomgyu'nun varlığı yeterliydi şimdilik. İstediği pek bir şey yoktu ondan. Her şeye rağmen gelmesi dahi büyük bir şeydi çünkü. Kırgınlığına rağmen yanındaydı. Büyükannesiyle hiç olmadığı kadar iyi anlaşmıştı üstelik.

Sonbaharın serinliğini umursamadan yıldızların güzelliğiyle büyülendiklerinden evin bahçesinde oturuyorlardı şimdi. Bayan Choi sıcak bir çay vermişti genç piyanistin kıymetli parmakları arasına.

Yeonjun'un mutfaktaki işi bitene kadar sohbet etmeye devam etmişlerdi sonra yıldızları izleyenler.

"Ailende müzisyen mi senin gibi?"

Kafasını olumsuz anlamda sallamıştı sakince.

"Babam emekli öğretmen. Annem doktor."

"Bilimcilerin sanatçı çocuğu desene."

Yaşlı kadının cümlesiyle gülmüştü. Oda şaşırıyordu anne babasını düşündükçe kendisine. Aile bağları fazla yakın olmadığından akrabalarından kendisi gibi sanatla uğraşan olup olmadığınıda bilmiyordu.

Annesiyle yıldan yıla görüşürdü babası ile olan ilişkiside hep tuhaftı ki artık yadırgamayı bırakıp ayak uyduruyordu. Sanatla tanışması müzik dersinde aldıkları temel zorunlu piyano eğitimiyle olmuştu. Kafasını dağıtmak için çaldığı müzik aleti şimdi tamamen gençliğinin bir parçasıydı.

Resitallerine, büyük piyanistlerin verdikleri önemli  konserlerinin açılışlarına hiçbirine gelmezlerdi. Tanıdığı kimse sanatını ve yaptıklarını pek abartmadığından uğraştığı müziğin değerini çok sonradan kavramıştı Yeonjun sayesinde.

Hayran hayran bakan gözleriyle şaşkınlığa uğramıştı önce. Verdiği her resitalde ön safta olmasına alışamamıştı hiç. Aşık olan kendisiydi sürekli hatırlatıp durmasına vesile olurdu gözlerine baktığı büyük parlak gözler.

Elleri titrediğinde dahi bir piyanistin belkide en büyük kabusuyken Yeonjun varken endişe duymadan çıkardı sahneye. Ellerinden sıkı sıkıya tutardı değerlisi. "Endişelenme." Derdi ve çözülürdü tüm sorunları.

Her şeyi berbat ettiği o son sahneyi saymazsa, minnettardı Yeonjun'a. Fakat kızgındıda bu kadar alıştırdıktan sonra, en çok ihtiyaç duyduğu anda ortadan kaybolmasına.

Düşünceleri arasında, gökyüzündeki yıldızları izlerken yavaş yavaş açılıp kapanmıştı gözleri. Sessizliğine ve var olan uykusuna karşı özgür bırakmıştı Bayan Choi uykusu olanı.

İzin vererek yoğun geçen gençliğinin sakin zamanın içerisinde var olmasına, torunun yanına varmıştı durumunu kontrol etmek için.

"Yeonjun."

yeonjun'un ruhundan bir parça / beomjun Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin