GİRİŞ

1.7K 94 22
                                    

Arkadaşlar hepinize merhaba.Bu benim yeni kurgum.Bu bir Karadeniz kurgusudur.Çok heyecanlıyım bu kurgum için.Desteklerinizi bekliyorum.Umarım seversiniz. Bölümler perşembeden perşembeye gelecek.Bilginiz olsun.Bölümler 2000-3000 kelime arası olacak.

Şimdiden keyifli okumalar dilerim canlarımmmmmmmm.Paragraf arası yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın sizi seviyorum.

Bölüm Şarkısı:İmera-Bitmeyen Sevda

Küçük çocuk annesinin dizlerine başını koymuştu.Annesi her uyumadan oğlunun saçlarını okşar ona masal anlatırdı.

Yıldız'ın küçük oğlu,Fatih'in uşaği Ulaş Mahzar...

Hayatında sadece babası ve annesi olan bir erkek çocuktu.Hiç kardeşi olmamıştı.Tek çocuktu.Oyun oynayacak kimsesi yoktu.Annesin Ulaş'tan sonra çocuğu olmamıştı.

Ulaş onlara yetiyordu zaten.

Annesi ve babası vardı bir tek onun.Herşeyden çok sevdiği annesi.Babası sert bir adamdı ama oğluna ve eşine daima sevgisini gösterirdi.

Annesi oğlunun saçlarını okşarken başladı masalına.

"Bir rivayette şöyle der: Ordulular sevdiklerini 20 yıl beklermiş. Rivayet doğruymuş.Her Ordulu sevdiğini 20 yıl beklermiş."

Küçük Ulaş hemen annesini böldü.Bu meraklı halleri annesini güldürüyordu.

"Sen de babamı bekledin mi anne?"

Annesi oğlunun sorusuna gülümseyerek cevap verdi.

"Bekledim oğluşum.Babanı tam 20 yıl bekledim."

Annesi masalına tekrardan devam etti.

"Bir zamanlar Ordulu bir genç varmış.Çok yakışıklı ve sertmiş. Kimseye gülmezmiş.Her kız onunla evlenmek istermiş."

Ulaş başını annesinin dizlerinden kaldırdı ve annesinin beyaz yüzüne baktı.

"Anne sen bana babamı mı anlatıyorsun?" Annesi oğlunun bu yaptığına her zaman kızardı.Her masalı böyle böler sorular sorardı.

Annesi oğlunun küçük yüzünü okşadı.Kumral saçlarını okşayarak geriye itti.

"Annecim,bırakta bitireyim."

Ulaş kafasını geri annesinin dizlerine koydu ve gözünü kapattı."Tamam devam et Annecim."Yıldız oğlunun tatlı sesini her duyduğunda içini bir heyecan kaplardk.Annesi elini yine oğlunun saçlarına götürdü ve okşamaya devam etti.

"Bu Ordulu geç bir akşam ayazında içine giren sıkıntı ile evden çıkmış.Huzur bulduğu tek yere balıkçı evlerine gitmiş. Limanın başında oturup denizin güzel manzarası izlemiş.Denizin güzel kokusunu içine çekmiş."

Annesi oğlunun elinin üzerindeki ben de elini gezdirdi ve masalına devam etti.

"Denizin ortasında gördüğü baloncuklarla dikkatini oraya verdi genç çocuk.Kaşlarını çatıp biraz daha bakınca denizin içinde bir kızın boğulduğunu gördü. Üzerindeki siyah ceketi atıp denizin içine girdi.Kızın olduğu yere gelince kızın belinden tutup derdinin dışına çıkardı. Bedenlere denizin içindeyken bedenlere denizin içindeyken başları denizin üstündeydi.Genç çocuk kızın önüne gelen saçlarını geriye etti ve nefes almasını sağladı. Kadın bir sürü su yutmuştu."

KARANLIĞA AİT OLMAK Where stories live. Discover now