[-24-]

5.1K 424 173
                                    

UYARI!
BU BÖLÜM RAHATSIZ EDİCİ ÖGELER İÇERMEKTEDİR. RAHATSIZ OLACAKLAR VE TETİKLENECEK OLANLAR BU BÖLÜMÜ GEÇSİN LÜTFEN.

Yazardan...

(Ozan 12 yaşındayken)

Ozan boş gözlerle tarlaya bakarken elindeki ot parçasıyla oynuyordu. Eve gidince yapması gereken bir dünya ödev vardı, aklı onlarda kalmıştı. Gidip yapması gerekiyordu ama zaten tarlada yeteri kadar yorulmuştu, bir de dinlenmek yerine ödev yapmak onu çok yoruyordu. Hem kış tatilinde ödev verilmesi çok saçmaydı.

"N'aber?" Duyduğu sesle başını kaldırıp ona gülümseyen sarışın oğlana baktı. Bu çocuğun ismini o da duymuştu, köyde 'erkekçi' diye dedikodusu çıkan bir gençti.

Gülümsedi. "İyi, sen?" Dedi Ozan kendisinden 2-3 yaş büyük çocuğa bakıp. Köyde kimse bu çocuğu sevmezken Ozan umursamıyordu onun erkekçi olup olmamasını, sonuçta bu net bir şey bile değildi. Hem ona göre gayet hoş ve tatlı bir çocuktu.

"Ben de iyi." Diyerek yanına oturdu sarışın. "Ne bekliyorsun burada."

Omuz silkti Ozan dudaklarında bir gülümseme varken. "Öylesine. İşim bitti, biraz oturup öyle eve gideyim diye düşündüm."

Sarışın samimi bir şekilde gülümsedi Ozan'a. "İyi düşünmüşsün." Diyerek saçlarını karıştırdı Ozan'ın.

Ozan'ın yanaklarına bir pembelik çökerken gözlerini önüne çevirdi. Köydeki yaşıtlarıyla anlaştığı söylenmezdi, hatta çoğu o kadar sinir bozucuydular ki Ozan onları dövmek istiyordu. Fakat bu sarışına karşı öyle hissettiği söylenmezdi, onu samimi ve kibar buluyordu.

"Sigaran var mı?" Dedi sarışın eğik yola uzanıp.

Ozan ona bakarken başını olumsuzca salladı. "Sigara içmiyorum."

"İçme zaten, iyi bir şey değil." Dedi bir abi edasıyla.

Ozan birkaç saniye izledi sarışının güzel yüzünü. "Sen oğlancı mısın?" Dedi ardından merakla. Elbet ki ona hep 'oğlancı' diyerek öğrettikleri için başka bir ifade kullanmamıştı.

Sarışının dudakları kıvrıldı. "Eğer başkası olsa değilim derdim," avuçlarını toprağa dayayarak yerinde doğruldu. "Ama sana güveniyorum Ozan..." diyerek göz kırptığında Ozan sorunun cevabının 'evet' olduğunu anlamıştı.

Ozan'ın aklına küçükken yaşadığı o iğrenç olay geldi. Abilerinin bir hafta boyunca her akşam ona zorla uygunsuz videolar izletmesi aklına geldikçe midesi bulanıyordu. Neyseki geçmişti... ya da Ozan geçtiğini sanmıştı.

"Nasıl? Sana zarar vermiyorlar mı peki?"

Sarışın omuz silkti. "Babam tek oğlu olduğum için olayın aslını bilmeden bana dokunmak istemiyor. Emin olduğu anda kafama sıkacak." Dedi büyük bir kabullenmişlikle.

Ozan kalbinde bir burukluk hissetti. "Ya anlarsa?"

Sarışın omuz silkti. "Bu siktiğimin köyünden gidine kadar kendimi ele vermemeye çalışacağım, sonra da İstanbul'a gideceğim. Oradaysa istediğimi yapacağım, hem okuyacağım hem çalışacağım."

Ozan ensesindeki saçlarını kaşıdı. "Keşke ben de gidebilsem."

Sarışın duraksadı. "Sen de mi oğlancısın?" Dedi Ozan'ın dibine girip.

Ozan gür kirpiklerini kırpıştırdı bir anda bu kadar yakın olmasıyla. Birkaç santim ötesindeki yüze baktı heyecanlanmış ifadesiyle.

İkisi de rahatlardı çünkü kime bu saatte ve bu soğukta tarlaların olduğu kısma inmezdi. Ayrıca tarlalar evlerden gözükmüyordu.

SEVERSİN -BXBWhere stories live. Discover now