İntihar Hattı adıyla bilinen çete, insanları intihara sürükleyerek öldürmesi ve dolandırmasıyla bilinir. Herkes onlardan kaçmaya çalışırken, genç kız nereden geldiğini bilmediği bir cesaretle çete liderine yazmaya başlar.
Akşin; Ölmek istiyorum ama...
Umarım severek okumaya devam ediyorsunuzdur, oy verirseniz sevinirim.
Kitap yeni, elinizden geldiğince paylaşım yapıp yorum eklerseniz beni mutlu edersiniz. Sizi çok seviyorum. 🤍
Keyifli okumalar. 🤗
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Genç adam hayatı boyunca pisliğin ortasında yaşamış, ölüm nedir bilerek büyümüştü ve artık kanın zihnine bulaştığını, o pisliğin büyük bir parçası olduğunu hissediyordu.
Bu onu durduramazdı.
Yüzündeki kar maskesini yukarıya çekerek tamamen suratını gizledi ardından bıçaklarını kınından çıkararak terasın cam kapısını araladı. "Nerede?" diye sordu bir yandan da, sesi fısıldar nitelikte olsa da oldukça otoriter tondaydı.
"Yatak odasında," yanıtı doldu kulaklığına. İş arkadaşlarından biriydi konuşan.
Genç adam aldığı bilgiyi doğrulayan inilti sesleri duyduğunda adamın yatak odasında olduğunu anladı fakat içeriye dalmadan evvel kadının durumu anlayıp kaçması adına girişteki vazoyu aldığı gibi odaya doğru fırlattı. Kadın, attığı çığlıkla beraber koşarak odadan çıktığında yatakta uzanan adam da neye uğradığını şaşırmış vaziyetteydi.
"Sen de kimsin?!" dedi telaşlı sesiyle, bir yandan da baksırını hızlıca bacaklarından geçirerek gözlerini açtı. "Odama nasıl girdin!"
"Ah, hep aynı klasik sorular." diye mırıldanırken kulaklığının küçük düğmesine tıklayarak mikrofonu aktifleştirdi. "Müşteri kamera kaydı istiyor mu yoksa bu pisliği hızlı bir şekilde halledeyim mi?"
Adamın gözleri kocaman açıldığında "Bitir işini, tek bir fotoğraf yeter," diyen sesle maskenin altından dudağını kıvırdı.
"İmdaat!" diye bağıran kurbanı kaçmaya yeltendiğinde ise her şey için çok geçti; çoktan kolundan yakalayarak kendine çekmiş, çeker çekmez de bıçağı kolunun üst kısmına geçirmişti. Adamdan dökülen acı çığlık umrunda bile olmadı, diğer bıçağı tam olarak şah damarına acımasızca geçirdiğinde fışkıran kanlar maskesini ıslatarak kanla boyadı.
Rahattı, soğukkanlı davrandı. Adamın cansız bedenini yatağa itip ilerleyerek kapıyı kilitledi ardından yeniden adamın yanına döndüğünde beyaz çarşafın çoktan kanla boyandığını görünce rahatladı.
Telefonunu çıkardı fotoğrafı çekmek için ancak o an art arda gelen bildirimler dikkat bozucuydu.
0538; şimdi bu mesajlarının ekran görüntüsünü aldım. Polise gideceğim.
0538; görürsün sen tehdit etmek neymiş.
Kendini tutamadı, maskeyi başından çıkardığında saçları alnına döküldü ama onun bakışları telefonundaydı.
İntihar hattı; sahiden mi? Çok korktum, artık dört beş gün evimden çıkmam bu korkuyla.
0538; dalga geçiyorsun ama beni tanımıyorsun.
0538; ben seni tanıdım,
0538; sen de beni tanı.
"0538 bir link gönderdi."
Nefesini verdi, bir yandan siren sesleri kulaklarına dolarken o hiç düşünmeden korkusuzca linke tıkladı ancak onu karşılayan sayfa bomboş bir yerden ibaretti.
O an art arda bildirimler düştü ekranına. Bazı kişisel hesaplarına izinsiz girişler yapılmıştı.
0538; senin gibi kibirli birinin o linke hiç düşünmeden basacağından emindim.
0538; işte şimdi gerçekten nasıl bir pislik olduğunu biliyorum, Asil Yamaç Kozcuoğlu.
0538; ve hiç memnun olmadım.
0538; cehenneme kadar yolun var.
"Sikeyim!" diye söylendi dişlerinin arasından, böyle bir şeyi ilk kez yaşıyordu.
İntihar hattı;bunu ağır ödeyeceksin. (Gönderilemedi.)
Engel yemişti bir de. Öfkesi baş edilemez bir boyuta yükselirken "Amına koyduğumun Yunan heykeli gibi ne dikiliyorsun orta yerde!" diyen öfkeli ses kulaklığında yankılandı. "Hemen oradan çık, polisler üst kata çıkıyor!"
Telefonu kapattı. Koşar adımlarla terasa ilerleyip maskeyi başından geçirdiğinde hiç beklemeden karşı binanın yakın çatısına atlayarak binadan uzaklaştı. "Böyle işin amına koyayım!" diye söyleniyordu bir yandan da. Yeniden telefonunu açtığında öfkesinin her saniye daha da fazlalaştığını hissediyordu.
"Fotoğrafı çektin mi?" diyen arkadaşının sesiyle gözlerini kapatarak yumruğunu sıktı. Lanet olası kız yüzünden çekmemişti.
Sorusunu atlayarak "Kutay," dedi öfkeli nefeslerinin arasından. "Sana bir numara atacağım. Adresini, adını, ne haltla meşgul olduğunu, giydiği kıyafetlerin ölçüsüne kadar bul bana!"
Kutay iş arkadaşlarından biriydi. "Yeni kurbanımız mı yoksa?" diye sordu.
Aldığı cevap ise onu daha da şaşırttı: "Sizin değil, benim kurbanım."
❥❥
Bölümü beğenmişsinizdir umarım. Aklımda gerçekten de mükemmel fikirler var bu kitap için. Çok heyecanlıyım şimdiden of.
