İntihar Hattı adıyla bilinen çete, insanları intihara sürükleyerek öldürmesi ve dolandırmasıyla bilinir. Herkes onlardan kaçmaya çalışırken, genç kız nereden geldiğini bilmediği bir cesaretle çete liderine yazmaya başlar.
Akşin; Ölmek istiyorum ama...
Şimdiden gözlerinize sağlık, oy vermeyi unutmayın. 🤍
Elinizden geldiğince yorum yaparak destek çıkar mısınız? Keyifli okumalar.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Başıma giren keskin sızıyla gözlerimi araladığımda sırtımın yumuşak bir yüzeyde olduğunu hissettim ve bir yatakta olduğumu anlamam uzun sürmezken buraya ne zaman ya da kim tarafından getirildiğim hakkında da hiçbir fikrim olmadığını fark ettim.
Hızla yattığım yerden doğrulup etrafa baktım. Otel odamda olduğumu anlayınca biraz olsun gevşeyen bedenim, yatağın önünde duran masaya bırakılmış kahvaltı tepsisini görünce iyice gevşedi. Gerçekten de acıkmıştım hatta haddinden fazla acıktığımı hissediyordum.
Yataktan kalkıp duşa ilerledim, nasıl olsa artık bir kamerayla izlenmediğimi bilerek rahatça soyunup bedenimi suyun akışına bıraktım. Dün yaşananlar bir ok gibi saplandı o an zihnime. Aynadan kendime bakarken gözlerim dudaklarıma kaydı, başımdan bedenime süzülen sular eşliğinde dudaklarıma ilerledi parmaklarım ve onlara dokuduğumda sanki o anı yeniden yaşayacakmışım gibi tedirgin oldum.
Aramızdaki o cesaret yarışının böyle sonlanacağını bilmiyordum.
Anlamıyordum ama kalbim haddinden de hızlı çarpıyordu.
Saçlarımı köpükleyip duruladıktan hemen sonra kurulanıp iç çamaşırları giyindim. Her ne kadar kamera yok dese de odada giyinecek kadar güvenmiyordum kimseye. Havluyu saçlarıma dolayıp banyodan çıktım. Kıyafet standına yöneldiğimde siyah bir kot şort ile bol bir tişört geçirdim üstüme. Sıcaktı hava. Bunlar rahat hissettiriyordu.
Üzerimi giyindikten hemen sonra saçlarımdaki havluyu sıkarak çıkardım. Tarak yoktu ancak klipsli tokamın ucu sayesinde kolaylıkla açılmışlardı.
Sonunda rahat edebildiğimde kahvaltı tepsisine ilerledim ancak o an telefonumun melodisiyle duraksamış, duraksadığım an kalbim delicesine hızlanmıştı.
O mu arıyordu? Neden arıyordu?
Yutkunarak telefona uzandım ancak arayan numara ben de kayıtlı olan değildi. Bilinmeyen yazıyordu ekranda. Açmak ve açmamak arasında gelip giderken arama kapandı ve ekrana mesajı düştü.
Bilinmeyen; açsana güzelim, neden bekletiyorsun beni?
Ne diye başka bir hattan yazıyordu? Aramayı açmadığım için pişmanlık duyuyordum çünkü karşımdakinden emin olamamak daha kötü hissettiriyordu.
Siz; Yamaç?
Siz; sen misin?
Bilinmeyen; başka kim olabilir?
Siz; neden başka bir hattan yazıyorsun?
Bilinmeyen; hattımla ilgili ufak çaplı sorunlar var diyelim. Bu senin için fark eder mi?
Siz; anlamıyorum.
Bilinmeyen; anlaman için zamanın olacak Akşin, merak etme.
Siz; bu da ne demek?
Bilinmeyen; yarım saatin var demek. Sana atacağım konuma yarım saat içinde ulaşmış olmazsan, başına gelecekleri hayal bile edemezsin tatlım.
Siz; benimle alay mı ediyorsun?
Siz; hiçbir kuralı çiğnemedim, senin sözünden çıkmadım ama bunu hala yapacak mısın!
Bilinmeyen; 29 dakikan kaldı.
Siz; bunu yapamazsın!
Bilinmeyen; emin misin?
Değildim çünkü o acımasız bir katildi. İstediği her an kararından vazgeçebilir, istediği her an benimle oynardı.
Titrediğimi hissediyordum.
Siz; senden nefret ediyorum!
Bilinmeyen; inan bana ben de nefret ediyorum.
Bilinmeyen; (;
Bilinmeyen; *konum*
Titreyen parmaklarım konuma ilerledi, o an zihnim gerçeklik algısını zorlamaya başladı çünkü konum, bir orman kıyısıydı ve benim oraya ulaşmak için yirmi sekiz dakikadan az zamanın kalmıştı.
📞
Neler oluyor? Olaylar karışacak ancak çok geçmeden aydınlatacağım sizi merak etmeyin.
Oy vermeyi ve beni takip etmeyi unutmayın. Sizi çok seviyorum. 🤍
