KOMŞU KIZI

2.8K 112 26
                                    

18* TAZE ÇİÇEKLER

Firuzenin kokusu, bir nisan akşamının ılımlı havasında ki yasemin çiçekli sokaklarda dolanmak gibiydi. İnsanı mest eden, bedeniyle bir bütün olan kokusunu solumak, o inanılmaz hazzı yaşamakta yaşatmakta mükemmeldi. Onun kokusu şimdi kucağımdaydı, şakayıkları her zaman tercih ediyordu ama ben ona taze çiçekler almıştım. Elimde yaseminler, kendimi her dakika bulduğum kapısı ve güzelliğinin bahşettiği şaşkınlık vardı üzerimde. Firuzeyi bir Türkümdeyen yapmak için sabırsızlıkla bekliyordum, -duk, ben ve taze çiçekler..

                                                                                 Yüzbaşı Alpaslan T.

Tok bir kadın sesi duyuldu aramızda. Alpaslan yönünü çevirince gördüklerinden pek memnun olmamıştı. Siyah lüks bir araba, sağ tarafından suratı beş karış inen Eda hemen arkasından Semra teyze, arabaya kalçasını yaslamış, uzun oldukça gösterişli bir kadın ve kadının arkasında o tanıdık sima. Elinde ki orkide ile Bade..

Bu kadının ottan boktan çıkması bir beni mi rahatsız ediyordu?

'' Hala''

Halası? Halası ve Bade?

'' Hala ya! Hala! Unutulan hala! Hergele seni!''

Kadında ki konuşma, nasıl desem sert ve otoriterdi. Alpaslan sık bir nefes alıp bahçe kapısına geri indi. Halasına sarıldı ve klasik bir hoş geldin den sonra kendimi bir anda Alpaslanın çağırması ile halasının yanında bulmuştum. Badenin süzgeç gibi gözleri ile beni süzmesi, parmağımda ki yüzüğe odaklanması ayrı bir sorun iken şimdi de bu hala çıkmıştı ortaya. 

Halalar sevilmez! Baba tarafını seven net uzaylıdır!

'' Hala, Firuze nişanlım, bu da halam Kübra''

'' Henüz nişanlın değil ama Alpaslan''

Beni üstten süzen bir bakışla baştan aşağı geçirdi. 

'' Nişanlım hala! Nişanlım''

'' Kapıda mı kalacağız yavrum? Hadi içeriye geçelim kızcağız da üşüdü''

Semra teyzenin o tatlı sesi o kadar iyi gelmişti ki, gülerek onun koluna girdim. Eda ile de merhabalaşıp bahçe kapısının eşiğinden geçince dank etti, Badenin varlığı.

'' Hala!''

Alpaslanın sert tonu ile herkes durunca halası da durdu.

'' Bade benim misafirim Alpaslan!''

'' O kız bu eve nişanlım varken hele asla giremez!''

Ben yokken girer miydi yani?

İç sesime göz devirdikten sonra anladım ki halasından almıştı bu inat huyunu.

'' Ben daha ölmedim! O kız benim misafirim!''

Ortam aşırı gergindi ve olayın garipliğine kafa atacaktım. Pek sevgili nişanlım olacak adam, onun katıksız inatçı halası ve nişanlım olacak adamın eski nişanlısı!

Çok güzel bir aile tablosu, dile getirmiştim değil mi?

Elinde ki orkideler ile naziklikten kırılacak olan yapay sarı çiçek Bade, bir kilo makyajı yetmezmiş gibi, burnuma isyan edercesine ağır bir parfüm sıkmıştı. 

Olmayan migrenim neredesin?!!

Alpaslan burnundan soluyacak kadar sinirlenmişti ve, o an aklıma bir hinlik geldi.

KOMŞU KIZI/ASKERİ KURGUWhere stories live. Discover now