15

357 19 14
                                    

Biz taşağına yazmıştık kitabı yanlışlıkla kitap tuttu lan

(Kaan)

"Oğlum.. okula git artık" içeri giren anneme baktım elimdeki oyun konsolunu bırakıp iç çektim

"Anne dedim ya ben o okula adımımı atmam artık başka okula alın kaydımı" annem üzgünce bana bakınca içim sızladı okulu bırakmışım gibi davranıyordu ve haliyle de endişeleniyordu "ama öyle olmaz şimdilik git bari değiştirene kadar" kafamı olmuzsuz anlamda sallayınca kafasını salladı sen bilirsin dercesinde, sonrasından çıktı odadan.

Telefonumu elime aldım tam tamına 1 haftadır okula gitmiyordum. Tüm gün evde kıçımı büyütüp resident evil oynuyordum devamsızlığım almış başını gidiyordu, ama pek de umursadığım söylenemezdi annem seneye okulumun biteceği için nakil almamı istemese de ben o okula adım atmamakta kararlıydım.

Odamın kapısı kırılacak gibi açılmasıyla içeri giren enise baktım "hayvan mısın kanka girmeden önce hani insanlar kapıyı tıklatır hani, elim hüsamettindedir falan yanlış şeyleri görmek istemezsin ne de olsa." enis çantasını kenara atıp oturdu "ay kes be varoş bi kere doğal gaz borusu gibi kim görmek ister." Gururlu bi anne gibi gözlerimi doldurdum. "Neyse babuş neden geldin?" Bir şeyleri karıştırmaya başlarken konusmaya başladı "Ergenler gibi evde oturup, oyun oynayıp osbir çekiyorsun." Ne diyorsun der gibi bakışlarımı yönlendirdim ikimizde de normal bi horman bile barınmadığından dolayı kolayca anlaşabiliyorduk. "Gelmicem olum o okula kim bilir benim hakkımda ne düşünüyorlardır."

Enis bi anda heyecanla aklına birşey gelmiş gibi baktı "bu arada berat okulu birbirine kattı, yeri göğü inletti resmen çok korkunçtu." kaşımı çatıp baktım bu garipti çünkü neden yapsın ki? "Nasıl lan?" Enis hiperaktif gibi heyecanla baş ucuma oturup anlatamaya başladı. "şu sarı çiyan talya var ya bide onun arkadaşları, berat onlara bağırıp çağırıyodu ama kavganın sebebini bilmiyoruz. Talya siklemiyodu bile berat yüz kere reddetti kızı daha da ortalığı karıştırıyor takıntılı manyak" hiç kafamı yoracak türden bi insan değildi."siktir et ikisi de aynı bok" kafasını evet anlamında salladı ve konsolu elimden çekip oynamaya başladığında ensesine vurup diğer konsolu da ben aldım. Bi kaç el attık ardından Enis çok geçmeden eve gitti.

Berattan

"Talya seni görmüşler diyorum neyi inkar ediyorsun senden başka kim yapacak!" Okulun kantinindeki bakışlar bize dönmüştü sesimi yükseltmemle ama hala umursamaz bakışları değişmemişti ve bu beni çileden çıkarıyordu.  "Ben yapmadım! Hem yapsam bile seni ne ilgilendiriyor ki? ne abarttın zaten nefret ediyorsun ondan." Gözümü kapatıp şakaklarımı ovuşturdum ve derin bir nefes aldım

küfür mırıldanıp çıktım kantinden yoksa elimden bir kaza çıkacaktı. Eminim talya yapmıştı kesindi yani, sınıfa girdiğimde gözüm kaanı aradı yine gelmemişti sanırım "sikerim böyle işi!" Sınıftakilerin garip bakışlarıyla çantamı alıp çıktım.

Kaan okulu bırakacak diye söylentiler dönüyordu ortalıkta eğer okulu bırakacaksa fazla aşırıya kaçmış olurdu. Bi şekil işleri yoluna katmam gerekiyordu çünkü bir tarafım istemiyordu onun okuldan gitmesini, ne yapacağımı ve nereye gideceğimi bilmiyordum. Hala engelimi açmamıştı kaan'ın evine gitmeliydim yoksa bu mesele fazlasıyla uzayacaktı. Sokağa girdiğimde gözüm tatlıcıya takıldı içeri girip ekler ile fıstıklı baklava aldım. Su ve kaan konuşurken duymuştum ekler seviyordu birkaç tane alıp çıktım ama bir an duraksadım harbi niye yapıyordım lan ben bunu vicdan azabı mıydı? elim boş gitsem ayıp olurdu  Asansörün önüne gelip düğmeye bastım bi süre bekledikten sonra gelen asansörle 5. Kata çıktım zile basıp kapının açılmasını bekliyordum çok geçmeden açılan kapıyla dumura uğradım saçı başı dağılmış yeni uyandığı belli olan kaan açtı kapıyı. Çok pofidik gözüküyordu.

"Selam" sinirle gözlerini üzerime dikip "hay amına koyayım evden kovuyoruz bacadan giriyor siktir git artık" "bi dur konuşalım" gözünü kısıp tam kapıyı yüzüme kapatacakken elimi kapının arasına koydum kapanan kapıyla acıyla mırıldandım aslında pekte acımamıştı konuşmak için bahane arıyordum, tekrar kapıyı açtı ve kaşını çatıp baktı, sinirli gözüktüğünü sanıyordu ama yeni uyandığı için hiç öfkeli bi hali yoktu. Gözü hafif kanayan parmağıma kaydı "lan kafayı mı yedin!" Dediğini umursamadan konuya girmeye çalıştım "Lütfen 5 dakika da olsa konuşalım" iç çekip başka şansı kalmamış gibi çenesiyle evi işaret ettiğinde sırıttım ayakkabılarımı çıkarıp içeri geçtim odasına doğru ilerlemeye başlıyacaktım ki odası hangisi bilmiyordum eliyle işaret etti sanırım annesi evde değildi. Bir koltuğa oturduğumda içeri girdi elindeki yara bandını bana uzattığında elime aldım su an bi önemi yoktu. Bakışlarını benden çekip yere yöneltti poşete bakıp bu ne derecesine sorguluyordu, o poşete bakarken ben de ona bakıyordum. "Bu ney?" Demesiyle Transa girmiş gibi irkildim birden "ekler... sana aldım yani size aldım annene falan." Dalga geçtiğmi falan mı düşünüyordu?"vicdanını rahatlatmaya mı çalışıyorsun sana şimdiden diyeyim eğer yapmadığını kanıtlamayacaksan siktir git." hızlıca telefonumu çıkardım ve Yiğit'le olan mesajlarıma girdim Yiğit Talya'nın telefonuna girmişti bi şekil ve galeride itiraf sayfasına atılan fotoğrafları bulmuştu telefonu uzattığımda eline aldı "ee bune"

"Talya bir şekilde telefonumda ki fotoğrafları kendine göndermiş nasıl yapmış hala anlamış değilim ama telefonuma girmiş işte"

"Niye inanayım" dedi.

"şu itiraf sayfasına yazdım tehdit falan ettim zor olsa da öttü Talya yazmış dedi, bak mesajlara" kaan şüpheyle bana bakıp girdi mesajlara kaşları havalanırken baktı bana "vay şıllık.. ee niye yaptı ki böyle bir şeyi kızı doğru düzgün tanımıyorum bile." harbi niye yapmıştı, yanımdaki her kızı uzaklaştırmak için türlü türlü şeyler yapıyordu Kaan'a niye böyle birşey yapsın ki "bilmiyorum hala da ben yapmadım diyor"

"Ya yapmamışsa"

"O hiçbir şeyi kabul etmiyor önceden de yapıyordu bu tür şeyleri hiç bi fikrim yok doğrusu." telefonu bana uzattı."başından niye demedin yapmadığını" şaka mı yapıyorsun dercesine baktım "izin verdin mi sanki anlatayım" kafasını yavaşca salladı. "ne bileyim nefret ediyorsun sonuçta benden niye yapmayasın" dedi.

"senden nefret etseydim senin için namlunun ucuna koymazdım kafamı" bir süre sessiz kaldık sessizliği ben bozdum "okula gel" kafasını olumsuz anlamda salladı "o okula hayatta gelmem artık zaten okuldakiler sevmiyordu beni dövmek için yer arıyorlardı şimdi ne yaparlar kim bilir."

"Yapamazlar"

"Yaparlar"

"ben izin vermem" alayla güldü "senden mi izin alacaklar? Onlara çok büyük bi örnek oldun döverken. Daha bu olay olmadan önce bile çok dayak yedim" çaresizce ne diyeceğimi bilemedim haklıydı nasıl olsa hiç bir şey beni temize çıkarmazdı."çünkü önceden izin veriyordum" cevap vermedi bi süre sessizce oturduk "ee, ben gideyim artık" tek kelime etmedi etmesini de beklemiyordum aslında kapıya kadar geçirdi en azından "görüşürüz yarın okula gel lütfen"

"Bakacam duruma göre" kafamı usulca sallayıp asansöre bindim.









Biraz geç oldu arkadaşlar kusura bakmayın 🤏🏿

Allahsız (BXB)Where stories live. Discover now