''MapusDamı''🔗

2.4K 462 227
                                    

*kurguların aktif yazılmasını ve bölümlerin hızlı gelmesini istiyorsak lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayalım.

✒️Eğer düşersen seni yeniden kaldırırım. Eğer kaldıramazsam yanına uzanırım... Julio Cortazar

Cayıyorsam canım ederimden
Ne acımdan ne kederimden
Sana yıldızları ödediğimden
Ama
Haberin yok bunun bedelinden...🎙️

Gökleri parıldatan güneşe tezat buz misali rüzgarlar esmişti köhne fabrikada. Koyu maviler kendisine koca bir hayal kırıklığı ile bakan su yeşillerinden irislerini bir lahza ayıramazken bedeni anın gerginliği ile kaskatı kesilmişti. Yaşadıkları gerginliğin üzerinden henüz yirmi dört saat geçmeden bu ikinci olmuştu. Hadi ondan zor da olsa kurtulmuştu. Peki ya bundan? Gümüş renkli silahı tutan parmakları kasılıp kalırken yanındaki korumaları da, az evvel öldüresiye döverek sorguladığı adamı da unutuvermişti bir anda. Boğazından geçen sert yutkunuşla birkaç adım ötesindeki karısına dikmişti gözbebeklerini.

-Nergis...'demişti ciğerlerinden bir soluk koparmış gibi. Çene kemikleri kasılırken ona doğru tereddütlü bir adım atmıştı. 'Nergis bak ben...' Şok halinde olan genç kadın ise hızlı soluklarıyla kaldırmıştı titreyen elini.

-Sus!'

Bağırmamıştı . Lakin sesindeki hiddet öyle yüksekti ki tek bir kelimesi çığlık çığlığa haykırırmış gibi dolmuştu onun kulaklarına. Yüzünde acı çeken bir ifade oluşmuştu. Ona yalan söylemişti. Sabah erkenden kahvaltı hazırlarken gelen aramada restoranı kurşunlayan aracın bulunduğu ve bunu yapan itin ele geçirildiği haberini almış, sonrasında dakikaları adeta zor geçirmişti. Nergis evden çıkmadan gitmesi onu kuşkulandırır düşüncesiyle hemen arkasından çıkmayı planlamıştı. Lakin nasıl olduysa karısı işte buradaydı. Karşısında! Bir hata, onu kuşkulandırıp peşine düşürecek birşey yanlış yapmış olmalıydı. Kahretsin! Sevdiği kadının zekasını nasıl hesap edememişti? Şimdi kaş yapmak isterken iki gözü birden çıkacaktı iyi mi ?

Nergis ise donup kalmış gibiydi olduğu yerde. Gözlerini sandalyeye bağlanıp ağzı burnu kan içinde bırakılan adamdan ayıramıyordu. Bu manzarayı ilk gördüğü anda Eşref Haşim'e karşı uçsuz bucaksız bir öfkeyle dolup taşmıştı. Lakin sonra... Sonra bu adamı görmüş ve bulunduğu ortamdan bir anda soyutlanıvermişti sanki. Boğazından ardı ardına sert yutkunuşlar geçerken solukları bilinçaltındaki travmaların gün yüzüne çıkmasıyla ciğerlerinde takılı kalmıştı. Su yeşilleri adamın gözleri ve parmağında takılı duran iri , işlemeli yüzüğü arasında dolanıp durmuştu. Nihayetinde ayakları yere basmıyormuş gibi bir hisle sürüklenivermişti yamacına. İrislerini ondan ayıramazken bir kez daha yutkunmuştu.

-Ta..tanıdın mı beni?'demişti sesinde az evvelki gücünden eser kalmamışken. İçine kesik soluklar çekmeye çalışırken zayıf elini kaldırıp boğazında artık belli belirsiz olan morluk izlerine kapatmıştı. 'Bu..bu geçmeye yüz tutan izleri tanıdın mı?'

Eşref Haşim duyduğu sözlerle gözlerini şaşkınlıkla irileştirirken kalın kaşlarını keskince çatarak bakmıştı karısının kağıt gibi bembeyaz kesilen suratına. İzler mi? Boğazındaki izlerin bu adamla ne ilgisi... İçine düştüğü gerçeklikle dehşet içinde havalanmıştı kaşları. Bu adamdı! Hayat'ı öldüren ve Nergis'in nefesini kesip kalbini durduran şerefsiz buydu! Demek o işi de buna yaptırmışlardı! Solukları hırsla hızlanırken adam tiksinç bir tavırla kıvırmıştı kanla bezeli dudaklarını. Az önceki iniltilerinin yerini pis bir gülüş almıştı.

NERGʼİS KOKUSU 👠 (Töre&Adalet Serisi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin