NERGʼİS KOKUSU 👠 (Töre&Adalet Serisi)>TAMAMLANDI<

''KızÇocuğu''👧🏻

*kurguların aktif yazılmasını ve bölümlerin hızlı gelmesini istiyorsak lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayalım.

🖋️Güvendiğin dağlara karlar yağdığında en güzel çare; dağ ile karı baş başa bırakmaktır... Şems-i Tebrîzî

Dışına baksan
kat kat cila
İçeriyi kemiren
tahta kuruları...🎙️

Hafif bir sarsıntıyla duran lüks aracın ön kapısını açmış, ince topuklu ayakkabısının tabanını tertipli bahçenin betonuna değdirmişti genç kadın. Bu sabah havanın mevsime zıt bir halde ılık olduğunu görünce sıfır kollu siyah mini bir elbise , üzerine de parlement mavisi blazer ceket giymişti. Ceketin astarlı oluşuyla üzerine ayrıyetten bir kaban almasına gerek kalmamıştı. Lakin içeri girdiklerinde bununla terleyeceği aşikardı.

Yüzündeki siyah geniş güneş gözlüklerini çıkarıp zarifçe çantasının içine atmış, fönlü saçlarını omuzlarından geriye savururken bakışlarını şoför koltuğundan inip yanına gelen adama çevirmişti. Dün akşam içtikleri tarhana çorbasının ardından bugün Didem'in odası , eşyaları ve yaşadığı evde bir tetkik yapma kararına varmışlardı saygı değer müvekkili ile. Erkenden gidip önce vekalet işini halletmişlerdi. Şimdiyse kocaman bir demir kapıdan geçerek girdikleri Basralı mülkündeydiler. Su yeşilleri kısık bir halde dolaşmıştı arazi üzerindeki yan yana inşaa edilmiş havuzlu villalarda. Tam o esnada genç adam yanına gelmiş, kesik bir nefes alarak koyu mavilerini yüzüne çevirmişti.

-Arazi üzerindeki üç villanın birinde Didem'le birlikte yaşıyorduk iki yıldır. Üniversiteyi kazandığında yanıma taşınmıştı. Diğer evlerden birini ailemiz geldiklerinde kulanıyor. Öbürü de misafirler için.'demişti eliyle villaları birer birer işaret ederek. Nergis'in yüzünde tek mimik oynamazken sol kaşı usul usul havalanmıştı. Misafirleri için ayrı, anne babaları geldiğinde kullansın diye ayrı villa ha? Sandığından daha büyük bir mal varlığı ile karşı karşıyaydı anlaşılan. Başını anladım der gibi sallamış, Eşref'in işaretiyle onlara ait olan villaya doğru yürümüşlerdi. Orta yaşlarda halim selim bir kadın açmıştı kapıyı. Genç adam kısaca evin yardımcısı olduğunu açıklamış, ardından merdivenlerden yukarı çıkmışlardı. Yatak odaları üst kattaydı. Nihayet kapısı kapalı bir odanın girişine geldiklerinde avukat hanım derin bir solukla dönmüştü yanındaki adama.

-Odası mı?'demişti kısık ve uysal bir ses tonuyla. Esasen sormasına gerek bile yoktu. Eşref Haşim'in kağıt kesilen çehresi, kızaran gözleri bunun cevabını vermişti bile. Yine de süzgün bakışlarla yutkunarak başını sallamakla yetinmişti. Elini usulca uzatıp kapı kolunu indirmişti Nergis. Kapıyı ardına kadar açmış, lakin içeri girmeden eşikte durmaya devam etmişti. Evvela pür dikkatle tüm odada dolaştırmıştı irislerini. Ardından kaşları çatılmıştı.

-Her şey fazla düzgün. Olay yeri inceleme gelmedi mi buraya?'demişti şaşkın bir tavırla. Genç adam bakışlarını dalgın ve üzgün gözbebeklerini odada dolaştırırken duyduğu ile kesik bir solukla kıpırdatmıştı kaslı göğsünü. Omuzları belki de ilk kez bu kadar alçaktı.

-Benim sorguda olduğum zaman gelmişler.'demişti bir mırıltıdan hallice duyulan sesiyle. Sesini yükseltmekten çekinmişti. Çünkü biraz daha yüksek sesle konuşursa ağlayacağını hissetmişti. Didem'in kokusu odasından taşıp burnuna doluvermişti sanki. Biber sürülmüş gibi yanıyordu gözleri. Nergis ise Eşref'in durgunluğuna takılmadan başını onaylamaz gibi iki yana sallamıştı. Saçmalıktı bu! Oda yeni temizlik yapılmış gibi derli toplu duruyordu. Olay yeri incelemenin geçtiği oda böyle mi olurdu? Her tarafta siyah tozların , dağıtılmış çekmece ve dolapların, indirilmiş kitapların bulunması icap ederdi. Halbuki herşey yerli yerindeydi. Dosyayla alakalı bi'haltlar döndüğü buradan bile belliydi.