NERGʼİS KOKUSU 👠 (Töre&Adalet Serisi)>TAMAMLANDI<

''AyrıDünyalar''🌎🌍

*kurguların aktif yazılmasını ve bölümlerin hızlı gelmesini istiyorsak lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayalım.

🖋️İnsanın kendiyle yüzleşmeye yüzü yoksa; başkalarının hatalarıyla oynar durur... Oscar Wilde

Boş gemiler geçiyor
gönlümün kıyısından
Ruhum yorgun ve
bezmiş düşman sayısında...🎙️

Ağır çekime alınmıştı dünya. Zihni takılmış bir plak gibi aynı anı tekrar edip durmaktaydı. Replay, replay, replay... Karşıdan seslenen saçları röfleli , kürklü kadın uzatılan dosyaya hızlı bir imza atmış, sonrada aralarındaki kısacık mesafeyi topuklu çizmeleri ile kat ederek silmişti. Sonra ise... Kulaklarında bir müzik grubunun en tokatlayıcı şarkılarının giriş müziği çınlarken kadın gelip yanındaki adamın boynuna sarılıvermişti. Şok halinde havalanmıştı gür kirpikleri. Gözbebekleri küçülmüş, irisleri kadının huzurlu bir ifadeyle dolan yüzü ve Eşref Haşim'in havada asılı kalan elleri arasında gidip gelmişti. Bu... Bu o'ydu.

-Ah Haşim! O kadar korktum ki polis kapıya gelince!'

Donup kalmıştı genç adam. Kaşları istemsizce çatılırken yüzü hiç beklemediği bu şeyin karşısında allak bullak olmuştu. O sorgu odasının gerginliğinden kurtulup Nergis'in gözlerine baktığında unutmuştu her şeyi. Zihni farkında olmadan Lalezâr'ın buraya getirildiğini silivermişti. Sildiklerinin yerine ise varlığıyla kalbini titreten kadınla planlar kurmaya bırakmıştı. Ama şimdi emniyetin orta yerinde boynuna sarılan Lalezâr ile kalakalmıştı. Üstelik... Üstelik bu olay formaliteden de olsa karısının önünde yaşanmıştı. Koyu mavileri göreceği tepkiden korkar gibi usulca genç kadının yüzüne çevrilmiş, gördüğü ise buz gibi bir suratla başını diğer tarafa çeviren Nergis olmuştu. Kesik bir nefesle incitmeden ayrılmıştı ona sarılan kadından. Başından aşağı kova kova kaynar sular dökülürmüş hissiyle hafifçe sallamıştı başını.

-Korkma tamam. Rutin bir ifade sadece.'demişti ip gibi gerilmiş bir tavırla. Gözlerini tekrar çevirip Nergis de dolaştırmıştı. Kızmış mıydı? Kırılmış mıydı yaşadığı bu durumdan ötürü? Yoksa umrunda bile değil miydi? Ama yo... Az evvelkine nazaran gerilen çehresine ve yer karolarında dolaştırdığı buz kesmiş su yeşillerine bakılırsa umrunda gibiydi. Peki şimdi ne olacaktı? Lalezâr'a haberi olmayan evliliğin haberini ne ara verecek, Nergis'e dönüp de ne diyecekti? Emniyete bomba atılmış olsa böyle yangın yerine dönmezdi ortalık. Derken üniformalı bir polis memuru yanlarına yaklaşmış, elindeki su şişesi ile bakışlarını hanımların yüzlerinde dolaştırmıştı.

-Pardon. Bu suyu Oğuz Kağan Başsavcım Eşref Haşim Bey'in eşi için yolladı. Soğuk diye de özellikle belirtmemi istedi.'

Duyduğu ile gözlerini sabır diler gibi kapatıp elini alnına götürmüş, dişlerini kırmak ister gibi birbirine bastırmıştı Nergis. Oğuz Kağan onunla resmen kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyordu. Kim bilir şu düştükleri durumu hangi köşeden elinde çekirdeğiyle zevkten dört köşe olmuş izliyordu? Bide soğuk su göndermişti haspam! Burnundan kesik bir nefes çekerken başını çevirip şöyle etrafına bakınsa da çok sevgili eniştesini ortalıklarda görememişti. Kaskatı kesilmişti çene kemikleri. Elini kaldırıp memurun elindeki şu şişesini ağzının içinden tıslar gibi bir mırıltıyla çekip almıştı.

-Benim. Benim eşi! Alayım teşekkürler.'

Benim eşi... Polis memuru başını sallayıp arkasını dönerek işine gitmiş, fakat az evvek koca bir balya samana yanan bir kibrit çöpü bıraktığından haberi olmamıştı. Ense kökünden beynine doğru zonklayıcı bir ağrı yükselivermişti. N'olmuştu şimdi? Ona bu cümleyi kurdurmuş da ne olmuştu? İyi mi olmuştu? Karısını üzdüğü için böyle mi intikam almıştı? Su yeşilleri yanındakilerin yüzlerine asla dönmeden yeniden yer karolarına inerken Eşref Haşim kocaman bir taş yutmuş da boğazına takılmış gibi kasılmıştı. Lalezâr ise gözlerini duyduğu ve algılamakta zorlandığı şeyle kısmış, kaçamak bakışları Nergis'e düşerken hayal kırıklığı ile sayıklamıştı.