''DişiselGelişim''🍷

3.6K 493 300
                                    

*kurguların aktif yazılmasını ve bölümlerin hızlı gelmesini istiyorsak lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayalım.

🖋️Umutsuz durumlar yoktur. Umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim... Mustafa Kemal Atatürk

Düşüyorum ona, biri tutsun
Dalıyorum dibe beni yutsun diye
Çabalıyorum ama çok zorsun
Yanıyorum bu kız benim olsun diye...🎙️

Parlak makosenlerin çıkardığı ritmik ses ile çınlıyordu akşamüstü sakinliğindeki adliye koridoru. Atılan adımlar hışım , alıp verilen soluklar hırs doluydu. Nihayetinde varılacak hedefe varılmış, koridorun sonundaki sağ kapıyı tıklatıp gelen onayla girmişti içeriye. Gerginlik ve öfkeyle bezenmiş çehresi her an patlayacak bir bombayı andırıyordu. Gidip elindeki dosyayı orta sehpaya sert sayılamayacak bir şekilde bırakmış, sonrada boğulur gibi hissettiren kravatını bıkkınlıkla gevşetmişti.

-Konuşmadı!'demişti sinirle birbirine bastırdığı dişleri arasından tıslar gibi. Üzerinde dolaşan iki çift gözün gölgesinde göğsünü derin bir solukla şişirerek masanın önündeki boş sandalyeye çöküverdi. 'Hayat'ın öldürüldüğünü duyunca anıra anıra ağladı ama konuşmadı.'

Duyduğu ile yüzünde tek bir mimik dahi oynamazken burnundan sert bir soluk vermekle yetinmişti Oğuz Kağan. Sabahtan beri çubuk sokmadıkları delik, çıkış bulmak umuduyla girmedikleri koridor kalmamıştı. Lakin bir türlü ipin ucunu tutacakları bir detaya ulaşamamışlardı. En sonunda hala nezarethanede olan Cenk'in üzerine gitmeye karar vermişlerdi. Fakat görünen o ki bu yoldan da elleri boş dönmüşlerdi. Nitekim artık onu da salıvermek zorunda kalmışlardı. N'olacaktı böyle? Ellerinde sadece bir isim varken nasıl Didem'in katilini bulacaklardı? Nergis boynundaki gümüş zinciri sıkıntıyla çekiştirirken dudaklarını küskün bir kız çocuğu gibi öne doğru büzmüştü.

-Fena tıkandık. İstanbul'a kayıtlı tüm Tan'ları toplayıp fetüsle dna testi yaptırasım var hepsine! Mümkün müdür başsavcım?'demişti şakadan uzak, ciddiyet dolu bir tavırla. Oğuz Kağan baldızının sorusuyla ateş saçan bal harelerini saçmalama der gibi onun üzerinde gezdirmişti. Gerçi pek haksız da sayılmazdı doğrusu. Hiç bir davada bu kadar sıkıştığını hatırlamıyordu. Bu dava onun gibi bir savcıyı bile zorlar olmuştu. Elini kaldırıp sabah taze tıraşladığı çenesini hafifçe ovalamıştı.

-Görünen o ki elimizden kalan tek ipucu Hayat'ın çalıştığı şu bar. Gidip biraz silkelesek fena olmayacak.'demişti düşünür gibi bir ses tonuyla. Avukat hanım duyduğu isimle seslice iç çekip omuzlarını düşürmüştü. Hayat gittiği yerden onlara yardım ediyordu. Ve bu cinayeti onun itirafları sayesinde çözeceklerine adı kadar emindi. Genç savcı ise ortağının dediğiyle çatık kaşlı bakışlarını ona doğru birşeyden emin olmak ister gibi çevirmişti.

-Ne diyorsunuz başsavcım? İsimsiz bir ihbarla narkotik baskını mı verelim mekana?'

Narkotik baskın verir, barmenler gözaltına alınıp bırakılır, birkaç çaylağın cebinden kendine ancak yetecek kadar hap çıkar ve satıcı değil içiciyiz deyimiyle paçayı sıyırırlar. Senaryo yüzde seksen oranla bu şekilde dönerdi. Fakat onlara başka birşeyler lazımdı. Daha etkili olacak birşeyler. Dudağının ucuyla cıklarken başını ağır ağır iki yana sallamıştı.

-İşe yaramaz. Karavana çıkarsa boşuna toz kaldırmış oluruz. Attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değmeli.'

Öyle ya, mekanda uyuşturucu satışı varsa bile bu baskın ile durdurulacak yahut da daha gizliye alınacaktı. Sıfıra sıfır, elde var sıfır ile dönmemeliydiler geriye. Ama bara polis değilde başka birisi girerse... Nergis aklına gelen fikirlerle bir an hevesle dikleşmişti yerinde. Su yeşilleri karşısında ve çaprazında oturan adamlar arasında turlamıştı.

NERGʼİS KOKUSU 👠 (Töre&Adalet Serisi)>TAMAMLANDI<Where stories live. Discover now