2.bölüm

30 6 7
                                    

Kapı açık olduğu için hemen içeriye girdim. Daha önce hiç görmediğim esmer yaklaşık 197 boylarında biri vardı. Keskin yüz hatları kemikli bir burnu vardı. Yakışıklı bir adam vardı elinde silah vardı ve altındaki adamı vurmuştu.

Vurulan adamda sarışın iri yapılı biriydi o da tahminen 192 boylarındaydı ve oda çok yakışıklıydı fakat bunu düşünecek zamanım yoktu. Bu kanlar sarışın adama aitti fakat Asya ortalıkta yoktu.
"Asya nerde" diye bir soru yönelttim elinde silah olan adama. Fakat hiç bir cevap vermedi. Tam konuşmaya başlayacaktım ki arka odadan Asya çıktı yüzü sapsarıydı resmen bayılacak gibiydi.

"Asya neler oldu burada ve bu beni öldürecek gibi bakan adam niye burada birini vurmuş " diye söylendim.
Burada ne döndüğü hakkında hiçbir bilgim olmaması durumu, canımı daha çok sıkmaya başladı.
Neyse ki Asya ortamın sessizliğini bozup cevap verdi. "Çilen sonra anlatırım fakat şimdi lütfen git" şaka filan mı yapıyor bunlar.

Tam konuşmaya başlayacakken elinde silah olan adam üstüme yürümeye başladı elimden tutup odayın kapısını açacakken elimi yumruk yapıp kafasına geçirdim.
Dudağı kanamıştı eli ile dudağını tutuyordu.

"Sen kafayı filan mı yedin sen ne cüretle benim elimden tutarsın" dedim ve yüzüne bir daha yumruk attım .
Bu sefer sinirlenen o olmuştu fakat asla bana elin kaldırmıyordu ki zaten kaldıramazdı yoksa bu sefer kanı akan o olurdu.

Sinirle konuşmaya başladı." Sen fazla olmaya başladın neyse ki hanımefendiler'e karşı çok centilmenimdir ." dedi göz kırptı. Sapık galiba sanki vurmaya cüret etse ben ona izin verecektim öyle bir davranışta bulunsa onu burada öldürürdüm ve böylece yakınları ona mezar aramak zorunda kalırdı.

Ani bir şekilde beni omzundan sarkıtarak kucağına aldı ve salona bıraktı sonra Asya'ya seslenip
" Şu manyak arkadaşının yanına gel yoksa rahat durmaz işimizi altüst edecek." dedi

Asya içeri girdi fakat hiç iyi olmadığı her halinden belliydi.
"Asya son kez söylüyorum burada neler oluyor." dedim
Asya cevap vermezse artık cidden sinirden ağlayacağım.
" Çilen şimdi sadece bir kere söyleyeceğim çünkü zamanımız yok iyi dinle ve lafımı bölme. Vurulan kişi benim iş arkadaşım Barlas ve beni rahatsız edip her gün arıyor benle buluşmak istiyordu fakat ben rahatsızlığımı bir çok kez dile getirmeme rağmen yine aynı şeyleri yapıyordu. Senin yumruk attığın kişi yani Baha ise benim küçüklük arkadaşım aslında abim o Japonya'da yaşıyordu tatil için gelmişti sonra benle konuşurken bendeki rahatsızlığı fark etti bende mecburen anlattım sonra Baha Barlas'ın yanına gidip bir daha benim yanıma gelmemesi için uyardı. Fakat Barlas bugün elinde bıçak ile buraya beni öldürmeye geldiği için bende hemen Baha'yı aradım oda hemen gelip Barlas'ı etkisiz hale getirdi"
Hiçbir şeyden haberimin olmaması aşırı derecede sinirimi bozmuştu çünkü böyle bir olayda sesiz olmak demek ölmek istemek gibiydi.

" Asya sen ölmek mi istiyorsun hadi o arkadaşın denilen Baha olmasaydı ne olurdu.? Dur ben söyleyeyim bugün sen ölmüş olurdun ve biz senin parçalarını arıyor olurduk sen nasıl böyle bir olayda sesiz olursun hâlâ anlamış değilim." Her ne kadar arkadaşı olan Baha gözümü tut masada en azından Asya'yı kurtarmıştı.

Baha denilen adam içeriye girip "Siz dışarıda beni bekleyin bende geliyorum" dedi Asya ve ben ayağa kalkıp dışarıya çıkarken girişteki adam yoktu. Dışarı çıkıp Baha'yı bekliyorduk Baha denilen adam gelip
"Arabam burada gelin" deyip eliyle arabayı gösterdi fakat bu yoldaki arabaydı bu bugünkü kaçıncı şoka uğrayışım acaba

Bende elimle benim arabamı gösterip "Sağ olun ama ben kendi arabamla gitmeyi tercih ederim " dedim
Bu sefer şoka uğrayan oydu "Bugün senin ile ilgili kaçıncı şoka uğrayışım başımda dert yokmuş gibi bide sen geldin" dedi

Sanki ben ona çok meraklıyım Asya olmasa 1 dakika bile burada durmam.
Asya ne oldu deyince Baha "Sonra arkadaşın anlatır o önemli olayı" dedi. Bana imada bulunuyordu aklınca zeki şey.

Asya'ya benim ile gelmesi için teklifte bulunmama rağmen Baha denilen adam izin vermedi işimiz gücümüz bitti bide bu adamdan izin alacağız.
Arabama binip giderken arkadan son hızla giden araba vardı. Tahmin ettiğim Bahaydı penceresini açıp baktı yapmacık gülüşte bulundu bende ona aynı yapmacık tavır ile gülüp arabayın gazına basıp onun arabasını geçtim fakat debriyaja öyle bir basıyordu ki arabanın lastik sesleri bağırıyordu resmen
camdan seslenip "Yarış yapmak istiyorsan şuan vaktim yok fakat sözüm olsun yakın bir zamanda yaparız" deyip göz kırptı ve benim arabamın önüne geçti. Kim onla yarışmak istiyor ben sadece onu görmemek için arabayı hızlı sürdüm.

Saatler sonra eve varabildim. Kendime marketten aldığım mantıyı kaynattım mantı kaynarken içeride telefona bakıyordum Birden zil çaldı. Biraz ürper semde mecburen kapıya bakacaktım. Kapıyın aralığından Baktım fakat işte bu sefer sonumun geldiği demekti.
Kapıdaki kişi kim?
Sizce Çilen neden bu kadar korktu?
Bölüm sonunda yazan şey doğrumu sizce Çilenin sonu gelebilirmi?
Cevaplarınız merak ediyorum ve hepsini tek tek okuyacağım.
Destek olan herkese çok çok teşekkürler okumanız bile benim için çok kıymetli sizlere çok minnettarım kendinize iyi bakın yeni bölüm en yakın zamanda sizlerle

Camdaki Son DamlaDonde viven las historias. Descúbrelo ahora