Kapıdaki kişi Ablam Kayraydı fakat neden şuanda buradaydı? Korkudan elim titreyecek gibide olsada korkmamalıydım yoksa atak geçirirdim. Evet atak geçiriyorum fakat artık düzelmeye başladı kendimi kontrol edebiliyorum. Kapıyı açmak yerine polisi arayacağım çünkü bu sefer beni öldürebilir.
Üvey ablam Kayra annem ve babam öldürüldüğünden beri psikolojisi altüst oldu bu yüzden herkesin ölmesini istiyor. Bende çok üzüldüm hatta bir hafta yağmurlu havada annemin ve babamın mezarında yattığım bile oldu fakat ben kimseyi öldürmeye çalışmadım.
Bence bu güçsüzlüktür evet sevdiğin öldü diye üzülebilirsin fakat hiçbir suçu olmayan insanları öldüremezsin.
Polisi arayıp olanları anlattım ve hemen geleceklerini söyledi. Kayra kapıya vurup bağırıyordu.
"Çilen aç şu kapıyı İçerde olduğunu bilmediğimi zannediyorsun !" dedi
Sanki bilmese açacaktım. Bana küfretmeye başladı bu sefer " Sen kendini ne zannediyorsun s*rtük!" dedi
O kadar çok kapıyı açıp o sözü için dövmek istiyordum ki fakat şuanda ona yapacağım en iyi iyilik bu olurdu o yüzden kapıyı açmadım. Yaklaşık bir 5 dakika sonra polis siren seslerini duydum. Polis geldiği için kapıyı açtım fakat Kayra birden üstüme yürümeye başladı. Eskisi gibi ağlayıp beni dövmesine izin vermeyecektim o yüzden ona karşılık verip ittim. Polisler geldiği için konuşmaya başladım.
"Kayra yani üvey ablam 2 kere beni öldürmeye teşebbüs ettiği için ifade vermiştim mahkeme tarafından ise uzaklaştırma almıştı. Fakat yeniden kapıma gelip bana hakaretlerde bulundu" dedim Şuanda benim bencil olduğumu düşünebilirler fakat ben Kayraya çok şans verdim ve o inatla hepsini reddetti. Bu durumda benim yapabileceğim bir şey kalmadı ve bende kendimi koruma kararı aldım.
Polislerin içinden gözlüklü ve orta yaşlı bir adam konuşmaya başladı." Peki hanımefendi biz ilgileneceğiz ." dedi
Onlar gittikten sonra koltukta oturup dinlenecektim ki aklıma hayla matının ocakta kaynadığı geldi ve koşarak mantıya baktım ki mantı artık makarna olmuştu resmen bütün mantılığını kaybetmişti fakat yapabilecek bir şey olmadığı için mecbur mantıyı yiyeceğim umarım zehirlenmem.
Mantıyı yedikten sonra uyudum çünkü yarın işe gitmem gerekiyor her hafta başı Cuma gününü iple çekerim ve yarın Cuma olduğu için sevincimden takla atacak gibiyim ve ne şükür tatil yapabileceğim.
Sabah uyanıp sıkıcı rutinimi yerine getirip evden çıktım. Yaklaşık 9 saatin ardından artık işim bitmişti ve eve gidebilecektim. İstanbul trafiksiz olmaz ki bugünde öyleydi fakat bütün her şeye karşı eve vardım. Eve girer girmez kendimi koltuğun üzerine attım her yerim o kadar ağrıyordu ki ağlayacak gibiydim. Fakat üstümü değiştirip yemek yapmak için mutfağa gittim ve bugün yemekteeee 'hamsi tava' var ellerimi yıkayıp işe koyuldum.
2 saat sonra
Ev batmış bir şekildeydi ve toplamak yine bana düşüyordu oflaya oflaya evi temizledim. Yemeğimi alıp içerde televizyona bakarak yiyordum. Yemeğim bittikten sonra ellerimi yıkadım içeriyi havalandırıp banyo yapmaya gittim hamsi yaptığım için her yerim balık kokuyordu ve işte çok kirlenmiştim.
Banyoda işimi bitirip odama gidip giyindim. Artık rahatlamış ve kirlerden arınmış bir vaziyette televizyonun karşı koltuğuna oturdum.
Gece saat 2:54 ve ben televizyona bakıyordum hortlak gibi, birden telefonum çaldı fakat yabancı numaraydı açıp açmamak arasında kaldım ve açmadım, demek çok isterdim fakat o kadar meraklı bir insanım ki bu telefonu açmaz isem bu gece bana uyku haram olurdu.
Telefonu açıp konuşma başladım. "buyurun kimsiniz" dedim telefondaki kişi cevap verdi. "Ben Baha sana sözüm vardı araba yarışı yapacaktık müsaitsen yapalım" dedi kafayı mı yedi? yoksa dalga filan mı geçiyor? "Baha sen bir şey mi içtin gecenin 2'sinde araba yarışı mı yapacağız." Dedim kafa filan buluyor galiba benle "Hayır ben Cuma günü gece saat 3 civarı yarış yaptırırım arabalarımla sende istersen gelebilirsin gelecek isen ben seni gelip alabilirim saat çok geç çünkü" dedi
Normalde hiç gidesim yok fakat meraklı olduğumu söylemiştim içimde kalabilir bu yüzden tabiki de 'gitmiyorum' bu saatte değil araba el arabasını bile süremem.
"Maalesef gelemeyeceğim belki daha sonra şuanda hiç halim yok" dedim Bahada cevap olarak "Peki görüşürüz "
"Görüşürüz" dedim kapattım telefonu
Lambayı ve televizyonu kapatıp yatmaya çalıştım fakat aklım hala yarışta kaldı acaba gitse miydim. Uykudan zil sesi ile uyandım bu da neydi bu saatte kapıyı açtım ve karşımda Asya vardı. "Asya iyimisin niye bu saatte niye geldin.? Umarım kötü bir şey yoktur." Dedim Asya gülerek cevap verdi .
"Yok bir şey olmadı seni almaya geldim?" dedi bu iki arkadaş beni sınamaya mı geldi? Hayır Asya eskiden böyle bir kız değildi. "Asya size bozuk bir şey mi yediriyorlar gece yarısı bir şey olmamışsa nereye gidiyoruz" diye cevap verdim.
"Çilen bende seni akıllı bir kız sanardım ama senin iyice beyin uçmuş araba yarışına gidiyoruz" dedi Allah'ım işine karışmak gibi olmasın ama sen bu kullarını beni sınasınlar diye mi gönderdin? "Asya gece gece ne yapacağım ben orada" dedim Asya oflayarak elimden tutup odaya götürdü "Üstüne kalın bir şey giy ben salonda seni bekliyorum" dedi ve çıktı zorla götürüyorlar resmen adam kaçırmaktan dava etsem kazanabilme ihtimalim var. Zorlada olsa mecburen gidecektim o yüzden hemen üstümü giyeyim.
Dolabımda sadece plazo pantolonlar ve etekler vardı eteği hem bu hava için hem de ora için uygun olmayacağını bildiğim için siyah plazo pantolon üstüme beyaz crop ve beyaz gömlek giydim. Yüzüme hafif makyaj yaptım saçımı fönlemiştim bu yüzden açık bıraktım. Salona Aslıyın yanına gittim "Ben hazırım hadi gidelim şu araba yarışına" dedim aşağıya indik apartman kapısının önünde siyah Mercedes-Benz AMG markalı bir araba vardı kim olduğunu az çok tahmin ediliyordu Bahaydı. Arabadan çıkıp yanımıza geldi buyurun hanımefendiler önden
"Ben kendi arabamla gidebilirim" dedim çünkü daha dün tanıdığım adamın arabasına binecek değilim. " Peki madem öyle olsun beni takip et" dedi Asya'ya kapıyı açtı sonra kendisi de bindi bende kendi arabama bindim. Benim arabam da kötü değildi BMW E5 siyah bir arabaydı yani onun arabasıyla yarış yapabilirim ve yenede bilirim yarış yerine geldiğimizde ortada iki araba drift atıyordu. Drift atan arbaların biri beyaz biri siyahtı. Beyaz arabanın camında 20 yaşlarında bir kız vardı siyahlı arabanın camında ise erkek vardı oda 20 yaşlarındaydı. Fakat dikkatimi çeken başka bir şey vardı Baha neden smokin giymiş ve neden bu kadar ciddi.?
Arabaların hepsi Mercedes-Benz'di Asya'nın Yanına gidip "Baha neden buraya smokin ile gelmiş ve neden iş toplantısındaymış gibi çok ciddi.?" Sordum
"Baha hep resmi gezer bazen evinde bile resmi takılır ve araba yarışı yapmaz sadece arabalarını test ettirir. Bundan ise milyonlar kazanır " dedi
Baha yanımıza gelip "Adın Çilendi galiba sana sözüm vardı yarış yapacaktık arka tarafta benim arabalarımdan birsiyle yapalım" dedi Asya bana canavar görmüş gibi bakıyordu " Baha sen hani araba yarışını bırakmıştın.?"
Herkes Bahanın yarış yapacağını duyunca şoka girmişçesine Bahaya bakıyordu. Burada ne olduğu hakkında biç bir fikrim yoktu.
Sizce Baha neden önceden yarış yapmıyordu?
Çilenin ablası sizce Çilene zarar verebilir mi?
Baha Çileni seviyor mu yoksa nefretmi ediyor?
Yeniden merhaba canikolarım yeni bölüm sizlerle bölümü oylamayı unutmayın. Allah'a emanet olun 🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Camdaki Son Damla
Gizem / Gerilim"Eğer bu evrende elinden tutabilecek kimseler yoksa hayatta hep sevgiye muhtaç biri olursun.Çünkü kimse sizin elinizden tutup bu cehennemden çıkarmaz." Bu kitapta sevgiye muhtaç olan Çilen bakalım doğru sevgiyi doğru kişilerde bulabilecek mi?
