İNTİKAM MELEĞİ

10.bölüm

Yeni bölümden selam⚜️
İyi okumalar⚜️

~Yangın~

"Herkes hazırlansın her an çatışmaya girebiliriz!"

Gecenin sessizliğini Mert'in telsizinden gelen sesler bozarken Deniz'in otogarına da çok az yolumuz kalmıştı hata gelmiştik arabalardan etrafı izliyorduk.Yola çıkmak için Efsun'un gelmesini ve gece karanlığının çökmesini beklemiştik.

Efsun akşam 9-10 saatlerinde gelmişti.
Mert yolculuk için hazırlık yaparken Mert'e çaktırmadan Efsun'u içeriye almıştım.Efsunla aramızda bir yaş vardı bugün 23 yaşına girmişti ve arkadaşları doğum günün kutlamak ve hoşgeldin partisi için Efsun'u daha önceden ayarladıkları bir mekana götürmüşlerdi.

Biz o sırada hastane de olduğumuz için kuru kuru telefondan kutlamıştık.Bugün Deniz'in otogarına gizlice girip Deniz'in yerini tespit ettikten sonra eve dönmekti planımız.Otogarın içine girecek olan tabi ki bendim ama arkamda Mert ve bir kaç adam daha olacaktı.

8 araba bir tır gelmiş 3 arabaya sadece 2 adam,erzak ve mühimmat doldurmuştuk.Herşeyi en ince ayrıntısına kadar düşünüp ona göre harekete geçmiştik.Geceyi ormanda araçların içinde geçirme hata olur ya belki geri dönmeme ihtimaline karşı Efe abiyi arayıp haber vermiştik.

Efsun döndüğünde yüzündeki siniri okunabiliyordu.Efsunu normal zamanda bu suratla görme ihtimaliniz yoktu bugün bir şeyler olmuş olmalıydı.Mert,Efsun'a silah verip yola çıkmak üzere arabaların yanına gitti.Bizim burada olduğumuzu bilmeleri imkansızdı ama Tuğra yüzünden ve Efsun evde olduğu için villa da koruma sistemini çalıştırmıştık.Ne olur ne olmaz.

Kalan 5 arabadan ikisinde ki adamlar bizi korumakla görevliydi bizimle beraber otogara gireceklerdi.Son 3 arabadaki adamlar da aslında bizimle otogara girmiş kadar olacaklardı çünkü otogarın çevresindeki çalılarda nöbet tutacaklardı.Bizim otogara nasıl gireceğime gelirsekte otogarın arka kapısını kullanacaktık.

Özellikle bugünü seçmiştik çünkü bugün Deniz'e yurt dışından silah nakliyatı gelecekti.Yanımızda tırla gelmemizin nedeni buydu.Tırın şoför koltuğuna Alex adında yirmili yaşlarda bir çocuk geçecekti.Onu seçmemizin sebebi İngiltere'den gelen özel ekibin içinden olmasıydı.

Ben ve Mert yanımızda 12 adamla tırın arkasına geçecektik.İçi silah dolu kasaların arkasına geçince kamufle oluyorduk.Arabaları otogara yaklaşınca kenara park edip araçlardan indik tırın arkasındaki yerimizi aldık.Alex şoför koltuğuna çoktan geçmiş bizden komut bekliyordu.Biz silah kasalarının arkasına geçip yerimizi aldığımızda Mertin komutuyla beraber tır yürümeye başlamıştı.

"say the password!"

"I was not given any information about the password, I was just ordered to bring poisoned bullets!"

Otogarın kapısının önüne gelince Alex'e şifreyi sormuşlardı.Alex'in yanına bıraktığımız telsizden konuşmaları duyabiliyorduk. Kahretsin ki Alex'e şifreyi söylemeyi unutmuştum ama Alex çok güzel bir şekilde durumu toplarlamıştı öyle ki
"Bana şifreyle ilgili herhangi bir bilgi verilmedi, sadece zehirli mermi getirmem emredildi!" demesiyle otogarın kapıları ardına kadar açılmış olacak ki büyük bir ses gıcırtı sesi gelmişti.

Tam içeriye girmek için tır yürüdüğü sırada yine durmuştuk.Bu seferde bagajı kontrol etmek için kapıları açıcaklardı.Denizin"Gerek yok! demesiyle bagajın önünde duran adamlar arabanın ön tarafına doğru gitmişlerdi.Evet evet Deniz buradaydı.Nakliyatı bekliyor adamlarına o kadar da güvenmiyor olmalıydı.Gerçi Deniz kendinden başka kimseye güvenmezdi.

Tır tekrar hareket etti ve otogarın içine girdi.Artık otogarın içindeydik ama Deniz de buradaydı.Ayak seslerinden ve konuşmalardan anladığım kadarıyla 5 bide hiç ses çıkarmayan adamları da sayarsak yaklaşık 20 kişi vardı otogarın içinde tabi bide Deniz.