BÖLÜM 1: MÜNZEVİ

0 0 0
                                    

İyi okumalar balım ;)

************

Girdiğimden beri çıkmayı düşlediğim yerden sonunda çıkmıştım. 18 yaşıma basmış ve yetimhaneyi ardımda bırakabilmiştim. Her gün, şimdi ya gidersem diye düşündüğüm yerin önünde, bu sefer bir parçası olmadan duruyordum. Elimde bana ait olan şeylerin olduğu bir sırt çantasıyla kalmıştım şimdi. Bana ait olan şeyler bu kadardı. Bir sırt çantası kadar. Gene de mutluydum.

Yetimhaneden ayrılmadan önce çıkabildiğim saatlerde dışarı çıkıp iş aramıştım çünkü hayal kurmamın yeterli olmadığını ve yaşamak için paraya ihtiyacım olduğunu biliyordum. Gerçeklerle bağımı asla koparamayacağımı biliyordum. Burayı asla özlemeyeceğimi biliyordum. Ben arkamda bıraktıklarımı özlemezdim, özleyeceğimi hissediyorsam arkamda bırakmazdım. Saat 09:00'dı ve ben zor bulduğum kafedeki işime çalışmaya gidiyordum. Daha önce hiç çalışmadığım için tedirgindim ama bunun üstünden gelebileceğimi biliyordum.

Ben düşüncelere dalmış kafamda ne yapacağımı planlarken ayaklarım beni kafenin önüne getirmişti bile. Aysar kafe. Tereddütlü adımlarımla ilerledim ve cam kapıyı itip içeri girdim. İki kişinin oturduğu yuvarlak şekilli masaya servis yapan uzun boylu, sırtı bana dönük adam dışında kimseyi görmedim. Adının ne olduğunu hatırlamıyordum ama iş başvurusu yapmak için geldiğimde onunla da görüşmüştüm. İşini bitirmesini beklerken etrafa göz atmaya karar verdim.

Kafenin içi rahatlatıcı bir atmosferle doluydu. İçeriyi aydınlatan ışık, yuvarlak küre şeklindeki avizeden yayılırken ortamı ısıtıyordu sanki. Masaların etrafına düzgünce dizilmiş koltuklar yumuşacık görünüyordu. Etrafta hafif ve hoş kahveyle karışık bir kitap kokusu hakimdi. Kitap kokusunun sebebiyse karşımda duran ve tezgâhın arkasındaki duvarın üst kısmını kaplayan kitaplıktı. Bence burayı bu kadar huzuru kılanlarda o kitaplıkta bulunanlardı. Kitapların bulunduğu her ortamı güzelleştirdiğine inanıyordum. Tezgâhın önünde bar tabureleri vardı ve ahşap masalar kafeye özenle dizilmiş gibi duruyordu. Arka fonda çalan hafif akustik müzik, kitap okuyanları rahatsız etmeyecek türdendi.

Servis yapmayı bitiren adam elinde boş tepsiyle tezgâha yani benim olduğum tarafa doğru yürümeye başladı. Yüzünde varla yok arası bir tebessüm vardı. Gözleri su yelişini andıran bir maviydi, saçları dağınık ama şekilliydi. Sağ kulağındaysa ona yakışan minik küpesi vardı. Koyu renk kaşlarının kavisi neredeyse yoktu ve yüz hatları belirgindi. Güzel denilebilecek bir yüze sahipti. Yanıma geldi ve "Merhaba, hoş geldiniz. Nasıl yardımcı olabilirim." dedi. İçimden umarım bu hoş yaklaşımı sadece beni müşteri sandığı için değildir diye geçirdim. "Merhaba, hoş buldum ama ben müşteri değilim. Adım Gece, daha önce konuşmuştuk."
"Ah, doğru ya, kusura bakma. Şimdi hatırladım."
"Önemli değil. Ne yaparak başlayayım?" evet, kaba bir giriş olmuştu ama bunu heyecanıma veriyordum.
"Şimdilik gelenlerden sipariş alman ve servis yapman yeter. Ben hazırlarken içeceklerin yapımını da öğreneceksin. Sonrasında pek bir şey yok zaten."

Öngörüşümden yola çıkarsam bu adamı sevmiştim. Yüzü değişikti. İfadesiz baksa bile oraya yerleşmiş, hınzır bir ifade kendini belli ediyordu.
Başımı salladım ve peşinden tezgâhın arkasına yürüdüm. Üstümdeki montu çıkarıp tezgâh arkasındaki sandalyeye attım ve kazağımın kollarını dirseğime doğru sıyırdım.
"Şimdi sağdaki masada oturan müşterilerin siparişlerini hazırlayacağım. Sende beni izle. Sipariş geldikçe yenilerini öğreneceksin."
"Tamam."

İlk iki içeceğin yapını anlattı fakat kendim yapmadan tamamen öğrenemeyeceğimin farkındaydım. Gene de sesimi çıkarmadım ve bütün dikkatimi vererek anlattıklarını ve el hareketlerini kafama kazımaya gayret ettim. Yaptığı frappe ve ice americanoyu siparişi veren masaya götürmem için beni görevlendirdi. O an adını hala hatırlamadığım aklıma geldi ve dönünce ona sormayı aklıma not ettim. Masaya gitmeden bana tepsiyi nasıl tutmam gerektiğini de gösterdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 05 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Namütenahi GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin